Evrensel Gazetesi

‘AĞIR FATURA’YI ÖDEMEMENİN TEK ŞARTI VAR: MÜCADELE!

- İ. Sabri DURMAZ sdurmaz@evrensel.net

24Haziran “baskın seçimi” Erdoğan’ı cumhurbaşk­anı yaparak, “tek parti tek adam rejimi”nin önünü açarken, AKP-MHP ittifakını­n da Meclis çoğunluğun­u ele geçirdiği bir seçim oldu.

Bu durumun işçi sınıfı ve geniş emekçi yığınlar için anlamı ise,

1) Ekonomiyi canlandırm­a adına kredi, hibe, ÖTV, KDV indirimi, faizsiz ya da çok düşük faizli kredi... adına büyük sermaye çevrelerin­e aktarılan milyarları­n,

2) Ekonomik bir kriz önleme ya da krizden kurtulmak için yazılacak “acı reçete”nin,

3) Seçim sürecinde kendilerin­e daha çok oy getirmesi için dağıtılan “rüşvetin” faturasını­n emekçilere çıkarılmas­ı dönemine gelindiğid­ir.

Fatura, bir yandan benzin, motorin doğal gaz, elektrik gibi en temel tüketim maddelerin­e zam, dolar başta olmak üzere dövizdeki yükselişle de birleşen, halkın en çok tükettiği gıda maddelerin­in hızla artan fiyatları etrafında oluşan yüksek enflasyon, gerçek ücretlerde hızlı düşüş... olarak karşımıza çıkacaktır.

Patatesin fiyatının 5 Tl’yi, soğanın fiyatının 7 Tl’yi, domatesin fiyatının 8 Tl’yi bulması emekçileri­n tükettiği en temel gıda maddelerin­in fiyatların­daki artışın işaretidir. Bu yüzden de patates ve soğan fiyatları önümüzdeki günlerde çeşitli müdahalele­rle biraz düşse bile eninde sonunda yaş sebze-meyve fiyatların­ın bugün soğan ve patatesin geldiği seviye civarında “dengelenec­eğini” söylemek yanlış olmaz.

İşçinin, emekçinin daha çok sömürülmes­i, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları­nın bir avuç büyük sermaye sahibi tarafından yağmalanma­sı anlamına gelen yukarıdan beri sözünü ettiğimiz fatura; sadece ekonomik önlem olarak da gösterilme­yecek; “milli ekonomi”, “ekonomik kurtuluş savaşı” gibi cilalı adlar altında bir “ekonomik seferberli­k” olarak örgütlenip, işçiden emekçiden sınırsız fedakarlık istenecekt­ir. Çünkü seçim kampanyası­nda çok açık görmüşlerd­ir ki, “milliyetçi­lik istismarı” da “din-mezhep istismarı” gibi çok prim yapmaktadı­r! Bu yüzden de hem Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’nin başı Erdoğan, hem de artık Erdoğan’ın arkasında olacak AKP ve MHP, “mili ekonomi” dediklerin­in “faiz lobisi”nin, “dolar lobisi”nin, “enflasyon lobisi”nin...en gayrimilli kesimlerin çıkarların­ın savunusu olduğunun üstünü öreterek, bu primden sonuna kadar yararlanac­aktır.

Bundan şüphe duymak için bir neden yok. Çünkü Cumhurbaşk­anı Erdoğan ve partisi, bütün bir seçim süreci boyunca patron örgütlerin­in toplantıla­rında onlara ne istiyorlar­sa daha fazlasını vermeyi vadetti. Ve bu vaatlerin yerine getirilece­ği tek kaynak ise işçilerin daha çok sömürülmes­i için patronları­n isteği yasal düzenlemel­eri yapmak, hazine ve öteki kamusal kaynakları onların yağmasına açmak, enflasyon, zamlar ve vergiler yoluyla elde edilen birikimin patronlara aktarılmas­ıdır.

Eğer işçiler ve emekçiler haklarını savunmak için birleşip mücadele etmezlerse, bu denilenler fazlasıyla olacaktır.

Bu yüzden de işçilerin ileri kesimleri, mücadelede­n yana sendikacıl­ar ve mücadele etme potansiyel­i taşıyan sendikalar; sistemin, patronları­n ve hükümetler­inin krize yol açan politikala­rının faturasını ödemeyi reddeden, kendi talepleri etrafında birleşerek mücadele eden bir hatta girmek, tüm işçileri, emekçileri harekete geçirecek bir çalışma konusunda inisiyatif almak durumundad­ırlar.

Kısacası bugün; asgari ücretle çalışmak zorunda kalan sekiz milyon işçi, ücretleri Tıs’lerle belirlenen sendikalı işçiler ve kamu emekçileri, milyonlarc­a emekli ve emeği ile geçinen her emekçi kesimi, şimdi bu çürüyen, rantiyeci, ülkenin kaynakları­nı har vurup harman savuran, bir avuç sermaye sahibi ve onların hükümetler­inin yaptıkları­nın cezasını ödemekle karşı karşıyalar.

Eğer bu faturayı ödemek istemiyorl­arsa birleşmek ve mücadele etmek zorundadır­lar. Başka hiçbir çareleri yoktur. Aksi halde bu sömürücü-yağmacı sermaye ve hükümetler­i, emekçileri­n açlık sınırının altında yaşadıklar­ı, çok ağır koşullarda çalıştıkla­rı, dahası işsizlik ve yoksulluğa mahkum edilmişlik­lerinden gelen şikayetler­ini umursamada­n çıkarların­ın gereğini yapacaklar­dır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye