‘Onurumuzla buradayız yasakları tanımıyoruz’
VALİLİĞİN YASAĞINA RAĞMEN YÜZLERCE KİŞİ TOPLANDI:
İstanbul Valiliği’nin Onur Yürüyüşü’nü yasaklamasına rağmen Taksim’de bulunan Mis Sokak’ta toplanan yüzlerce kişi “Onurumuzla buradayız, yasakları tanımıyoruz” dedi. Taksim’i de gün boyu adeta abluka altına alan polisler el ele tutuşanların bile meydana girişini engelledi.
26. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında düzenlenmesi planlanan 16. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü öncesinde, polis Taksim’i TOMA ve barikatlarla adeta abluka altına aldı. İstiklal Caddesi’ne giriş yapan her sokak polis tarafından kapatıldı. LGBTİ+ bireylerin İstiklal caddesine girişlerine izin verilmedi. Polisle yapılan görüşmeler sonucunda Mis Sokak’ta basın açıklaması yapılmasına izin verildi.görüşmenin ardından aktivistler yürüyüş yapılmayacağını, basın açıklaması gerçekleştirileceğini söyledi. Mis Sokak’ta bir araya gelen yüzlerce kişi, ‘Nerdesin aşkım buradayım aşkım’, ‘Susma haykır eşcinseller vardır’, ‘Aşk aşk hürriyet uzak olsun nefret’ sloganları attı.
‘VALİLİĞİN KARARI NEFRETİN PARÇASIDIR’
Mis Sokak’ta okunan açıklamada Valiliğin yasağına tepki vardı. “Valilik kendisine verilen yetkiyi bir kez daha toplumun belli bir kesimine karşı ayrımcılık uygulayarak suç işledi.” denilen açıklamada “Ankara Valiliğinin getirdiği süresiz yasak ve yıllardır Onur Yürüyüşlerine yönelik engeller göstermiştir ki, bu yasaklar eylemlere değil, varoluş biçimlerine yöneliktir. Valiliğin kararı var olan nefretin bir parçasıdır ve meşru değildir. Onur yürüyüşleri tam da bu sebeplerle önemlidir ve yapılmalıdır. Bizleri engellemeye yönelik tüm beyhude çabalara rağmen onurumuzla buradayız ve bu yasakları tanımıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
‘GÜVENLİK BAHANESİ TEK KELİME İLE KOMİKTİR’
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Valiliğin yasak kararında gösterdiği güvenlik bahanesi tek kelime ile komiktir. Yürüyüşlerimiz yasaklanmadan önce on üç yıl boyunca barışçıl bir şekilde düzenlendi. Bu yürüyüşler her geçen sene daha da kalabalıklaştı ve varoluşundan itibaren nefretle yüz yüze yaşayan biz LGBTİ+’LER için kendimizi güvende hissedeceğimiz ve sesimizi duyurabileceğimiz alanlar açılmasına aracılık etti. Bu barışçıl yürüyüşlerin aksine devletin işlediği nefret suçları, polis şiddeti ile yadsınamaz bir biçimde görünür hale geldi. Bizler her yıl olduğu gibi bu yıl da burada, bu sokaklardayız. Kahkahalarımız, bağırışlarımız ve sloganlarımız hala bu sokaklarda yankılanıyor. Binlerce insanın katıldığı ve görünürlüğümüzü kutladığımız yürüyüşlerimizi çok özlüyoruz. Bugün burada varoluşumuzun verdiği onurla ve onurumuzun verdiği güçle bizlere sınırlar çekmeye çalışanlarla alay ediyoruz.” (İSTANBUL/EVRENSEL)
İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, Çakıcı’ya birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki akrabaları ve yakın arkadaşları ile haftanın 7 günü saat 09.00 ile 20.00 arasında görüşme hakkı tanınmasını “çifte standart” olarak yorumladı.
Organize suç örgütü liderliğinden hükümlü olan ve halen Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören Alaattin Çakıcı’ya süresiz sağlık kurulu raporu verildiği ortaya çıktı. Hürriyet’te yer alan habere göre, 22 Haziran’da hazırlanan sağlık raporunda Çakıcı’ya ziyaretçi sınırının kaldırılması istendi.
Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Feramiş Ender Güngüneş ve Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Tekin Akça ile altı ayrı uzman doktorun imzaladığı süresiz sağlık kurulu raporunda Çakıcı’da 16 farklı türde hastalığın olduğu, altısının ölümcül risk taşıdığı belirtilerek şöyle denildi: “Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki akrabaları ve yakın arkadaşları ile haftanın 7 günü saat 09.00 ile 20.00 arasında hem sağlığı hem morali aynı zamanda helalleşme açısından bu zaman dilimleri arasında, istediği isimlerle, kişi, sayı adedi koymadan, kendisi için bu ziyaretler hastalıklarının kontrol edilebilmesi için ve morali açısından yeniden hayata bağlayabilir.”
İHD: ÇİFTE STANDART
Mezopotamya Ajansı’na konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, ortada büyük bir hukuksuzluk ve çifte standartlık olduğunu söyledi.
İncin’in değerlendirmesi özetle şöyle: “Tutuklular ve hükümlüler ile ilgili getirilmiş olan kısıtlama söz konusuyken kesinlikle Alaattin Çakıcı’ya getirilmiş olan bu çifte standart açıkça hukuka aykırıdır ve hukukla izah edilecek bir durum söz konusu değildir. Hasta mahpuslara uygulanan kelepçeyle muayene, ailelerinden birinin refakatçı olarak izin verilmemesi bile ortadaki hukuksuzluğu özetlemeye yeterlidir. Devlet Bahçeli ve ekibinin bundan sonra bürokraside ne derece etkili olacaklarını da şimdiden görebiliyoruz.” dedi. (HABER MERKEZİ)