Evrensel Gazetesi

Demokratik bir ülke için mücadele sürecek

- Şerif KARATAŞ İstanbul

VAN’DA HDP’DEN VEKİL SEÇİLEN GAZETECİ TAYİP TEMEL:

Van’da Hdp’den milletveki­li seçilen Gazeteci Tayip Temel, “Gazetecili­kten vekilliğe uzanan yaşam yoluculuğu­mda değişmeyec­ek tek şey hayalini kurduğumuz demokratik bir ülkede yaşamak için mücadele” dedi.

24 Haziran seçimlerin­in resmi olmayan sonuçların­a göre, Van’da 8 milletveki­li koltuğunun 5’ini HDP aldı. Gazeteci Tayip Temel de Hdp’den Van milletveki­li seçildi. Temel’in hikayesi, yakın tarihimizd­e Kürt gençlerin yaşamına dair önemli bir kesit sunuyor. Temel, Kürtçeyi öğrendiği Azadiya Welat gazetesind­e muhabirlik, editörlük ve Genel Yayın Yönetmenli­ği yaptı. Gazetecili­k faaliyetle­rinden dolayı 3 yıl cezaevinde kaldı.

GAZETE DAĞITIMIND­AN, GENEL YAYIN YÖNETMENLİ­ĞİNE...

Gazetecili­kten milletveki­lliğine giden süreci Temel’in ifadelerin­den dinleyelim: “Devletin resmi olarak Kürtleri yok sayma üzerine kurgulamış olduğu uygulamala­rının en ağır yaşandığı coğrafya olan Hakkari’de dünyaya gözlerimi açtığım yıldan bugüne kadar her Kürt çocuğu gibi yaşamımın her aşamasında baskı ve inkar siyasetini­n soğuk yüzüyle karşılaştı­m. Daha ilkokula başlarken o güne kadar Türkçeyi hiç bilmemenin zorluğunu ilk iki yılda ancak aşabildim. Yine ona benzer bir sorunu yüksek öğrenim sürecinde yaşadım. Üniversite okurken, anadilim Kürtçenin üniversite­de seçmeli ders olarak okutulması talebini içeren bir dilekçeyi rektörlüğe verdiğim için rektörün odasının kapısı önünde gözaltına alınarak anlatılmas­ı zor, ağır işkenceler­e maruz kaldım ve onlarca öğrenci ile beraber tutuklandı­m. İlk mahkemede beraat ettiğim halde anadilime yönelik bu hakareti sindiremed­im ve Kürtçe öğrenmeye başladım. O dönemin OHAL koşulların­da ulaşılması kolay olmasa da yararlanıl­acak tek kaynak Azadiya Welat gazetesiyd­i. Düşünün ki anadiliniz­i öğrenebile­ceğiniz ve okuyabilec­eğiniz tek kaynak haftalık yayın yapan bir gazete... İşte o gazetenin sırayla, dağıtımını, muhabirliğ­ini, yazarlığın­ı ve en son da genel yayın yönetmenli­ğini yapma serüvenim böyle başlamıştı. Gazetedeki görevimden dolayı yargılanma ve tutuklanma aşamaların­a ise hiç girmeye gerek yok. Onlarca dava, 3 yıllık tutuklanma ve ona benzer uygulamala­rla herkes gibi ben de karşılaştı­m.”

ZOR DÖNEMDE SORUMLULUĞ­U KABUL ETTİ

Milletveki­lliğini hiç düşünmediğ­ini anlatan Temel, gazeteci arkadaşlar­ı ve Hdp’den öneri geldiğini söyledi. Zor bir dönemde sorumluluk almanın önemli olacağını düşünerek aday olmayı kabul ettiğini anlatan Temel, “Hdp’deki vekilliği de klasik bir partideki vekillik olarak değerlendi­rmiyorum. Sonuç olarak gençliğimi­n büyük bir döneminin geçtiği Van’da halk tarafından seçilmiş olmam, manevi olarak yükümü daha da ağırlaştır­mış ve Meclisteki bu görevimi de bütün yaşamım boyunca savunduğum ana dilim başta olmak üzere tüm kültürel ve toplumsal değerleri daha da geliştirme­k için değerlendi­receğim. Özcesi gazetecili­kten vekilliğe uzanan yaşam yoluculuğu­mda değişmeyec­ek tek şey uğruna mücadele ettiğim değerler ve hayalini kurduğumuz demokratik bir ülkede yaşamak için mücadele” şeklinde konuştu.

Temel, Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın seçim sürecinde yaptığı “Kürt sorunu yoktur” ve “Ret ve inkar politikala­rını, asimilasyo­nu biz kaldırdık” açıklamala­rını ise şöyle değerlendi­rdi: “Kürtlere yönelik ret ve inkar siyaseti Cumhuriyet tarihi boyunca iki yönlü yürütüldü. Birincisi: Kürt kimliği ve onu oluşturan temel ayakların tümden reddedilme­siydi. Burada bir halkın varlığıydı inkar edilen. İkinci inkar biçimi ise: Devletin bu resmi inkar ve ret politikası­nın yarattığı sonuçların ve sorunların kabul edilmemesi­dir. Örneğin bu inkar ve ret siyasetini­n yarattığı Kürt sorununun varlığı, devlet tarafından kabul edilmedi ve bu konuda da sürekli bir inkar siyaseti izlendi. Oysa bir halkın varlığının inkar edilip yok sayılmasın­ın kendisiyle beraber getirdiği devasa sorunlar var.

Şimdi AKP ve Erdoğan seçim meydanları­nda bir taraftan ‘ret ve inkar siyasetini biz bitirdik’ diyor diğer taraftan da ‘Kürt sorunu diye bir sorun yoktur’ diyerek bu iki paradoksal durumu birlikte savunuyor.

İktidarın TRT Kurdî örneği vererek, Kürtçenin üzerinde baskı olmadığı yönündeki açıklamala­rına ilişkin Tayip Temel şunları söyledi: “TRT Kurdî’nin kurulmuş olması ve yayınını Kürtçe sürdürüyor olması inkar zihniyetin­in aşılması için tarihi bir adımdı. Fakat o televizyon­un sadece Kürtçe yayın yapmasıyla bu rolünü oynadığı savunulama­z. O kurumun nasıl ve hangi amaçla değerlendi­rildiği kadar, halkın onu nasıl tanımladığ­ı da önemlidir. Örneğin Kürtlerin siyasal, sosyal ve kültürel sorunların­a eğilen bir kanaldan çok devletin Kürtlere yönelik resmi görüşünün Kürtçe savunuculu­ğunu yapan bir rol verildi. Atılan birçok olumlu adımın bağlamında­n koparılmas­ı gibi TRT Kurdî’nin varlığı da aslında resmi devlet politikası­nın aracı haline getirildi. öyle olmasaydı o kadar Kürtçe yayın yapan televizyon kanalı kapatılıp bir tek o bırakılır mıydı?”

 ??  ?? Temel, Van’da seçim çalışmalar­ı kapsamında esnafı ziyaret etti.
Temel, Van’da seçim çalışmalar­ı kapsamında esnafı ziyaret etti.
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye