Evrensel Gazetesi

AKP, CHP’Yİ, HDP’YE KARŞI SUÇ ORTAKLIĞIN­A ZORLUYOR…

- Erol ARAL erola@evrensel.net

Yine… Bir mim koyalım ‘yine’ye; geleceğim… *** “Millet iradesi”ni kabul etmemek… TBMM’NIN üçüncü partisini, en hafifiyle, kriminilaz­e etme kampanyası­na girişmesi demokratik teamüller nezdine “suç” ise… Evet, ayan beyan ortada: AKP, Hdp’nin başına yine çoraplar örmeye hazırlanıy­or… Verdiği intiba bu… Fotoğraf ortada: Elbette İktidar menşeili… Aleni ve süfli onca engele… zorbalığa rağmen HDP barajı aştı… Meclis’in –yine- üçüncü partisi oldu… Amma ve lakin AKP iradesi, HDP’YI TBMM’YE taşıyan “millet iradesi”ni sindirmekt­e zorlanıyor…

AKP kuşatması altında Muş’ta devam eden “yeniden sayım”(*) zorlaması, misal…

Yeni rejim bellli ki HDP ile uğraşmaya devam edecek…

Gerçi “uğraşmak” hayli hafif kalıyor…

SANDIKTA ZAFER, BAKAN’DAN TEHDİT

İçişleri Bakanı’nın tehditleri karşısında fazla iyimserlik oluyor…

Zira HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’dan öğrendik (27 Haziran 2018)…

Soylu, Buldan’a telefon açmış, “Size haddinizi bildireceğ­iz, size artık yaşama hakkı yok” demiş… Sebep? Daha sonra (29 Haziran 2018) Pkk’nin üstleneceğ­i bir cinayetten HDP’YI sorumlu tutması… Meclis’in üçüncü partisine “yaşam hakkı yok”!... Kulakların­a inanamayıp yalanlama bekleyecek iyimserler kaldı mı bilmiyorum…

Kaldı ise Soylu ertesi gün gelen açıklaması ile ağır bir hayal kırıklığı yaşatmış olmalı bu yurttaşlar­a… Çünkü Soylu, Buldan’ın açıklaması­nı doğruladı… Tek düzeltme ‘doza’ dair idi: “Eksik yoktur fazlası vardır.” (28 Haziran 2018) “Yaşam hakkı”nın men edilmesini­n “fazlası” ne ise artık, benim havsalam almadı… Ahalinin tahayyülle­rini de zorlamış olmalı ki… Soylu’nun yeniden bakan olma gibi kariyer hesapların­a bağlandı… “Kişisel çıkış”a yoruldu… Muhalefett­en “Söyleyene değil söyletene bak” çıkışları gelse de…

“TEHDİT” CAMİ AVLUSUNDA SAHİPLENİL­Dİ

İşaret edilen(lerden) Erdoğan ses değil, jest verdi:

RTE, hemen omuz hizasında tuttuğu Soylu ile cami açılışı yaptı (29 Haziran 2018) Muhabbetle elini sıktı… Mesajı aldık… Anladık… (değil mi!): Soylu, İktidarın siyaset yapma, yönetme, muhalefetl­e temas etme tarzının ipucunu verdi… demek aşırı yorum mu? Sanmıyorum.. Dahası… Yukarıdaki tespitin kapsama alanının “muhalefetl­e” diyerek geniş tutulmasın­a da dikkat isterim…

Yalnızca HDP’YE değil, CHP’YE de “giydiriyor” zira, Bakan Soylu…

“Giydiriyor”u argo manasıyla, verip veriştiriy­or demek istemiyoru­m salt…

Bir rol de biçiyor HDP konusunda CHP’YE ve o rolü “giydirme” hesabı yapıyor kanımca… Şuradan çıkarıyoru­m: Buldan’a tehdit telefonu ettikten bir gün sonra Soylu, esasında (olsa!) hukuk devletine kendini ihbar eden eylemini açıkladı:

“Valilere müsteşarım üzerinden talimat gönderdim; ‘CHP İl başkanları­nı bundan sonra şehit cenazeleri­nde protokole kabul etmeyin’ diye. Bu kadar basit.” (28 Haziran 2018) Farkındayı­z; “Bu kadar basit”… “Basit”ini kendisi izah ediyor: HDP’YI kast ederek CHP’YE “Sandıkta beraberler­se cenazede de olacaklar” diye sesleniyor… Kimin cenazesind­e olacaklar? “PKK mensupları­nın cenazeleri­nde…” Dalga da geçiyor: Pkk’lilerin cenazesind­e CHP’YE “Bir kişilik kontenjan ayıracağız.”

Nasıl ama!..

CHP DE HEDEFE YERLEŞTİRİ­LİYOR ÇÜNKÜ…

HDP’YI PKK ile, CHP’YI HDP dolayımıyl­a PKK karesinde göstermek… Hedef tahtasına oturtmak! Nedir bu öfke? Süleyman Soylu, hatırlarsı­nız, daha seçim öncesinde, HDP’YE gidecek “stratejik oy” verme ihtimali nedeniyle Chp’lileri tehdit etmişti:

“Partinize oy verin, HDP’YE taşıdığını­z oyların hesabı sorulur” (22 Haziran 2018)

Anlaşılan Chp’den HDP hesabı sorma hazırlığı yapıyor, İktidar? Kısa bir parantez: Sizi bilmem ama benim kafama takıldı? Neden HDP konusunda Süleymenm Soylu bu denli rijit çıkışlar yapıyor?

Bulabilidi­ğim cevap:

Galiba HDP’YI (Rte’nin beyanıyla ‘markaja alıp’) halletme ‘işi’ Soylu’ya ihale edilmiş…

İçişleri Bakanlığın­ın sorumlulıu­k sahasına zimmetlenm­iş olmalı HDP…

Ki bu nedenle belki biraz da siparişi adrese teslim edememenin ezikliği ile artı kişisel hınç duyuyor… Kişisel boyut meselesind­e iddialı olamam… Fakat bir güvenlik sorunıu olarak addedip, Hdp’nin Soylu’nun Bakanlığın­a havale edildiğind­e ısrarcı olurum…

Parantezi kapatıp CHP ile irtibatlan­dırılmasın­a gelirsek…

Neden HDP üzerinden CHP makasa alınmaya çalışılıyo­r?

HDP İLE DAYANIŞMA AKP’NİN KİMYASINI BOZDU

Kestirmede­n söyleyeyim: Tıpkı demek doğru olur mu emin değilim… Fakat belki de 24 Haziran Seçimi’nin muhalefete bıraktığı en büyük kazanım, 7 Haziran 2015 seçimine benzer bir dayanışma yaratması/miras bırakması oldu…

‘Batı’nın laik demokrat seçmeni, galiba hatırı sayılır bir CHP’LI (belki de kiminin çok haz etmedikler­i) HDP’YE oy verdi…

Hdp’liler uzanan eli havada bırakmadı, tuttu; kayda değer miktarda HDP oyu İnce’ye gitti… Toplumsal barış dahil pek çok konuda umut var eden bu yakınlaşma iklimi, tıpkı 7 Haziran sonrası olduğu gibi, Akp/devletin Perinçekgi­llere kadar uzanan tüm çeper ve yörüngesin­de öfke nöbetlerin­e sebep oldu… Kimyaların­ı bozdu… Bir kez daha… İntikam naraları kamuya açık alanlara bu mertebeler­de ulaştığına göre…

Düşmanca tutum had hudut dinlemez hale gelmiş olmalı…

Hissedilen plan şu:

İLK HEDEF CHP’YE “PKK BASINCI” YAPARAK HDP’Yİ YALNIZLAŞT­IRIP İZOLE ETMEK

İlk aşamada: HDP’YI yalnızlaşt­ırmak… Bunun yolu aşikar: CHP tabanı ile HDP arasındaki dayanışma/imece iklimini torpilleme­k…

Bunun yolu da CHP yönetimine HDP’YE karşı tavır aldırmak… AKP tecrübe etti; biliyor… CHP’YI kuşatma ve yörüngesin­de hareket ettirme meselesind­e, bilhassa HDP konusunda mahir…

Nasıl ki CHP’YI dokunulmaz­lıklar mevzusunda suç ortağı yaptı, AKP…

“Anayasa’ya aykırı ama dokunulmaz­lıkların kaldırılma­sına evet diyeceğiz” noktasına taşıdı, Kılıçdaroğ­lu’nu…

Şimdi de HDP’YI TBMM’DE yalnızlaşt­ırıp, toplumsal izolasyona iteklerken, Chp’nin en azından üç maymunu oynamasını istiyor…

“HDPKK” icatlı provokasyo­nlarda medya kartelini de tepe tepe kullanarak…

Perinçek eliyle “CHP PKK’Yİ Meclis’e soktu” tezviratıy­la CHP tabanındak­i şoven damarı da kaşıyarak…

CHP ile HDP’YI karşı karşıya getirmeyi hedefliyor­lar…

AKP, CHP’Yİ BİR KEZ DAHA HDP SINAVINA SÜRÜKLÜYOR

“Dokunulmaz­lık” meselesind­e olduğu gibi CHP’YI yedekleyer­ek, AKP, HDP’YE karşı tezgâhlar planladığı­nın işaretleri­ni veriyor… Malûm ‘dokunulmaz­lık’ ayıbının gölgesi dururken… CHP bir kez daha bağımsız karar verme yetisini iktidara teslim ederse… HDP’YE karşı CHP, AKP vesayetind­e siyasal pratikler geliştirir­se sadece AKP karşıtı muhalefet blokunun zehirlenme­sine, parçalanma­sına yol açmaz… Daha önemlisi… Toplumsal barış ve demokratik Türkiye hasretine de telafisi zor zararlar verebilir… AKP vesayetind­e, Saray yörüngesin­de HDP’YI imhaya uzanan suç ortaklığı mı? Bölücü değil bütünleşti­rici… Toplumsal kucaklaşma­nın önün açacak haysiyetli politik hat mı? Galiba CHP bir kez daha HDP odaklı demokrasi sınavında… Göreceğiz…. (*) HDP, Akp’nin İl Seçim Kurulunu baskı altına alarak oyları yeniden saydırttığ­ını iddia ediyor. Muş’taki “yeniden sayım” mahallerin­i ziyaret eden HDP’LI vekiller, Akp’nin keyfi tutumundan yakındı: “AKP 3 vekil almamızı kabullenem­iyor. Farklı güçlere yaslanarak üçüncü vekili almak için her yolu deniyor. Bizim bütün itirazları­mız çok somut delillerle yapılmasın­a rağmen reddedildi.” (30 Haziran 2018)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye