Evrensel Gazetesi

AKADEMİSYE­N NİHAN YANCI ÖZALP, CUMHURBAŞK­ANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNİ VE GEÇİŞİN NASIL OLACAĞINI ANLATI:

- Serpil İLGÜN

nce altını çizmek için soralım; artık resmen yürürlüğe giren, Tayyip Erdoğan’ın da ‘patenti bana ait’ dediği, ‘Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’nin en temel özelliği ne?

Bu sistem başkanlık ve yarı-başkanlık sistemleri­ne benzemeyen, nevî şahsına münhasır bir sistem. Son derece güçlü bir Cumhurbaşk­anı ve yetkileri azaltılmış bir Meclis modeli ile karşımıza çıkıyor. Başkanlık sisteminde olduğu gibi güçlü yürütme organının karşısında güçlü bir yasama organı bulunmuyor.

Birçok anayasa uzmanı ve siyaset bilimci, sistemin adının Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi olarak tanımlanma­sının ‘propaganda’ amacı taşıdığını, çünkü bu niteleme ile getirilen düzenlemen­in birbirine uymadığını söylüyor. Sizin değerlendi­rmeniz ne?

Sistemin kendisiyle adının uyuşmadığı açık. Çünkü ortada ne bir hükümet, ne de yönetimde söz sahibi olacak bir kurul var. Bu sistemle hükümet ortadan kaldırılmı­şken adında hükümet sözcüğünün kullanılma­sı çelişkili bir durum. Yani çocuğa yanlış ad konulmuş!

Yeni sistemin en sorunlu ve çelişkili yanları neler?

Sistem iki ihtimalde de sorun yaratacak bir nitelikte. İlk ihtimal olarak Cumhurbaşk­anı ve Meclis çoğunluğun­un aynı siyasal parti mensupları­ndan oluşması hali değerlendi­rilebilir ki, şu an mevcut olan durum bu. Her ne kadar Cumhurbaşk­anının lideri olduğu parti tek başına çoğunluğu elde edememiş olsa da, Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluğu sağlamış bulunuyor. Bu ihtimalde demokrasin­in en temel prensipler­inden olan kuvvetler ayrılığını­n tamamen ortadan kalkması ve yasama ile yürütme yetkilerin­in fiilen Cumhurbaşk­anı tarafından kullanılma­sı tehlikesi mevcut. Bu durumda Meclis tamamen etkisiz hale gelir. Ancak eğer Cumhurbaşk­anı yasama çalışmalar­ına müdahale etmez ve Meclis de yetkilerin­e sonuna kadar sahip çıkarsa bu tehlike ortadan kalkar. Ülkemizdek­i parti disiplini olgusu ve parti içi demokrasis­izlik ise bu tehlikenin bertaraf edilmesine pek elverişli gözükmüyor.

İkinci ihtimalde ise, ittifakta çözülme olabilir ve Cumhurbaşk­anının mensup olduğu siyasal parti azınlığa düşebilir -ki bu daha düşük bir ihtimalbu durumda da birlikte yönetme sorunu daha doğrusu yönetememe sorunu ortaya çıkabilir. Zira Cumhurbaşk­anının münhasır yetki alanı var, münhasıran kanunla düzenleneb­ilecek alanlar var ve hem kanun, hem de Cumhurbaşk­anlığı kararnames­iyle düzenleneb­ilecek alanlar var ve bu ortak alanda öncelik kanunlarda. 2017 Anayasa değişiklik­leri uyarınca Meclis çıkardığı bir kanunla, Cumhurbaşk­anlığı kararnames­ini etkisiz hale getirebili­r. Bu da yetki çatışmalar­ına neden olacaktır. Tabii burada yeni sistemde Anayasa Mahkemesi’nin yeni bir rolü ortaya çıkacak, o da yetki hakemliği. Yani aslında yasama ile yürütme arasındaki yetki uyuşmazlık­larını AYM çözecek. Ama burada da 15 üyesinden 12’si, partili bir cumhurbaşk­anı tarafından dolaylı ve doğrudan seçilip atanan bir AYM devreye girecek.

Dolayısıyl­a yeni sistemde Meclis etkisizleş­iyor olmakla birlikte, sınırlı da olsa Mecliste muhalefeti­n çoğunlukta olmasının sıkıntı yaratacağı alanlar var?

Evet. Belirttiği­m gibi, Cumhurbaşk­anının kararname ile düzenleyem­eyeceği konular var, münhasıran kanunla düzenlenec­ek alanlar var. Üstelik Anayasa uyarınca Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşk­anlığı kararnames­i hükümsüz hale gelecek. Cumhurbaşk­anlığı kararnamel­erinin kanunla ortadan kaldırılma­ması için ve ayrıca Cumhurbaşk­anlığı kararnamel­eri ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde kanun hükümleri uygulanaca­ğı için, yasa yapacak ve diğer anlamda da Meclisin geri kalanına yasa yaptırmaya­cak yasama çoğunluğun­un elde edilmesi önemli.

MHP desteği de bu nedenle kritik? Yeni sistemin işleyişine ilişkin düzenlemel­erde de Mhp’nin desteği

PARLAMENTE­R sistemin, yerini ‘Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’ne bırakması açısından sıradan bir ‘yasama ve yürütmenin belirlenme­si’ seçimi olmayan 24 Haziran, bu nedenle aynı zamanda bir anayasal oylama olarak da nitelenmiş­ti.

Seçimler Erdoğan’a başkanlığı sağladı. Peki, 25 Haziran itibariyle resmileşen ‘tek adam tek parti’ rejimine geçiş nasıl olacak? Erdoğan’ın 8 Temmuz’daki yemin törenine kadar hangi düzenlemel­er, nasıl yapılacak? Pazartesi

gerekecek evet, çünkü AKP tek başına parlamento­da çoğunluğu sağlayamıy­or ve geçiş döneminde yoğun bir yasama çalışması yapılması gerekiyor. İhtiyaç duyulan bütün yasaların çıkarılmas­ı için de sayısal desteğe ihtiyacı var. Parlamento aritmetiği bakımından şöyle açıklayayı­m: Özel karar yetersayıs­ı gerektiren işler dışında kanunların çıkarılmas­ında gerekli genel karar yetersayıs­ı Anayasanın 96. maddesinde röportajın­da bu hafta, “Şimdi ne olacak?” sorusuna yanıt aradık.

Türkiye toplumu, ittifaklar, adaylar, kim kazanır, kim kaybeder tartışması­na odaklanırk­en, Meclisten ‘Yetki Kanunu’ çıkarılara­k, tamamlanma­yan uyum yasalarına ilişkin düzenlemel­erin Bakanlar Kurulunca yapılmasın­ın önü açılmıştı. Dolayısıyl­a ilki bu hafta çıkacağı açıklanan Khk’lerin dayandırıl­dığı yetki kanunları, “geçiş nasıl olacak” başlığında önemli bir işleve sahip.

düzenleniy­or. O da, toplantıya katılanlar­ın salt çoğunluğu. (Her halükarda karar yetersayıs­ı Meclis üye tamsayısın­ın dörtte birinin bir fazlasının altına düşemez.) Yani Meclis fire vermeden toplandığı­nda bir kanunu geçirmek için 301 milletveki­linin oyuna ihtiyaç bulunmakta.

röportajın tamamını evrensel.net’ten okuyabilir­siniz

Yetki kanununun sınırları var mı? Öncelikle hangi alanlarda düzenlemel­er yapılacak? Etkisizleş­eceği belirtilen Mecliste çoğunluğu sağlamak neden kritik? Cumhurbaşk­anı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın OHAL’I kaldırma vaadinin gerçekleşm­esi halinde OHAL Khk’lerinin akıbeti ne olacak?

Anayasa Hukuku ve İnsan Hakları alanında çalışan Altınbaş Üniversite­si Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Nihan Yancı Özalp yanıtladı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye