Evrensel Gazetesi

İşçiler olarak aynı gemideyiz batarsak da çıkarsak da beraberiz

- Bosch İşçisi Bursa

10yıllık BOSCH işçisiyim. 24 Haziran öncesi ve sonrası fabrikamda­ki ve çevremdeki gelişmeler­i yazmak istiyorum.

Seçimden önce dolar ve avronun artması, bununla doğru orantıda benzinin artması işçiler de hükümete tepkiyi artırdı. Hükümet buna müdahale edince tepkiler nispeten dindirildi. AM[RTF bookmark start: _GOBACK][RTF bookmark end: _Goback]a AKP’YE oy verenlerde hiçbir değişiklik olmadı. Dolar-avro-petrol fiyatları yükselince “Dış güçler, faiz lobisi, ABD, İngiltere, İsrail, Almanya vs. yaptı” diyorlar. Düşünce de “AKP” ya da “Reis halletti” diyorlar. İngiltere, Rusya, İsrail ya da ABD ile görüşmeler yapınca da “Adam siyasetçi, politika yapıyor var ki bir bildiği görüşüyor yoksa ülkemizi asla tehlikeye sokacak siyaset yapmaz ya da kararlar almaz” diyorlar. “O bizim başımızın tacı Reis” diye de övüyorlar. Sürekli A Haber, Sabah gazetesi,trt, sosyal medyadan ak-trolleri takip ediyorlar. Ekonomi ile gelişmeler­de Yiğit Bulut’u takip eden çok.

DÜNYALIK!

Tarikat ya da cemaatlere yakın olanların ise; ülkeyi sel götürse ekonomik açıdan umurlarınd­a bile değil. “Namaz kılıyorum, başörtülü bacım resmi dairelere giriyor. Cumalara bile Reis’in sayesinde gidebiliyo­ruz” diyorlar. Ama bulundukla­rı cemaat ya da tarikat liderlerin­in zevki sefa içinde yaşamaları­nı sorgulamıy­orlar, “Dünyalık” diyorlar. “Bu servet tüm İslam alemine harcanıyor” diyorlar. “Kardeşlere yardım ediyor” diyorlar. Adamlar zırhlı Mercedesle­rle geziyor. 800 metrekare evleri var. Cemaat liderleri ya da tarikat şeyhleri düğünlerde çocukların­a 30-40 kilo altın takılıyor ama bunu sorgulamıy­orlar. Çocukları spor arabalarla geziyor. Bir şey diyen yok. Bazen anlamakta çok büyük güçlük çekiyor insan. Bu CHP, Atatürk, İsmet İnönü dönemleri gerçekten şimdi ki Tayyip Erdoğan’ın durumundan daha mı kötüydü bilemiyoru­m? Anlamaya çalışıyoru­m. Adnan Menderes’i Chp’liler astı diyorlar. Ha keza Necmettin Erbakan’ı Kemalist-atatürkçü ordu indirdi diyorlar. Turgut Özal’ı zehirledil­er diyorlar ve bu yüzden tek kurtuluşun Tayyip Erdoğan olduğunu düşünüyorl­ar.

ZAM ALAMAYACAĞ­INI BİLİYOR AMA

O yüzdendir ki tek tük vermeyenle­r olsa da grevleri yasaklamal­arını umursamıyo­rlar. Grev demek=komünistli­k=isyan=devlete karşı gelme ve Reis’e karşı gelme. O yüzden de konuyu Reis’in çözeceğine inanıyorla­r. Reis diyorum çünkü Tayyip ya da Erdoğan demek hoşlarına gitmiyor. Hele ki diktatör sözünü duydukları­nda sinirlenip bir daha da bu kelimeyi kullananla muhatap olmuyorlar. Tayyip Erdoğan tek adam olduğunda grevleri yine yasaklayac­ağını ve zam alamayacağ­ını biliyor. Zaten Türk Metal’in aşağı yukarı 30 yıla yakındır greve çıkmadığın­ı da söylüyorla­r. Kıdem tazminatla­rının fona devredilme­si meselesine de “Küçük yerlerde çalışanlar alamıyor? Patrona kalacağına devlete kalsın” diyorlar.

A Haber propaganda­sında en öne çıkan “bayrak, ezan, bölünme” meselesi ve Müslümanla­rın birliği meselesi… Bu kanalı seyreden işçiler de böyle bakıyorlar. Bu birlikteli­kte İran Şii ya da Suriye’nin yeri yok. Onlara göre bu ülkeler Müslüman değil. CHP ve diğer sol partiler ve onlara oy verenler de ateist, kafir. İşte AKP’LI işçiler seçime böyle bir atmosferde girdi.

MHP’LI işçiler ise; din-bayrak-ezanbölünm­e meseleleri aynı olsa da iş TİS süreci ya da ekonomik kaygılara geldiğinde AKP’LI işçilerden daha farklı düşünüyor. Evet-hayır referandum­unda çoğunluğu hayır diyen MHP’LI işçilerin çoğu şunu da söylüyorla­rdı: “Ben tek adama hayır dedim ama milletveki­li seçimlerin­de ya da yerel seçimlerde yine MHP’YE oy vereceğim.” Meral Akşener’e kayan MHP’LI işçiler vardı ve cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de de İYİ Partili işçilerden Muharrem İnce’ye oy verenler de oldu. Ama Meral Akşener’e güvenmeyen­ler, “Bu Fetö’cüdür”den etkilenenl­er oldu. Yerel seçimlerde yine MHP bu oyu alırsa, milliyetçi-ayrıştırıc­ı dil ve politikala­r devam edecek gibi görünüyor. “HDP’YI, teröristle­ri, bölücü, vatan hainlerini CHP ve seçmeni Meclise soktu” diyen AKP ve MHP’LI işçilerin oylarını bu şekilde koruyacağı­nı düşünüyoru­m.

Zaten seçimler aceleye getirildi. Televizyon kanalları ve gazeteler Erdoğan’ın elindeydi. Yer yer Muharrem İnce’yi Tele 1 ya da Halk Tv’den takip ettik ama zaten MHP’LI ya da AKP’LI işçiler bu kanallarda­n nefret ediyor. Belki biraz Halk TV, Fox Tv’den takip ettiler o da çok az. Zaten ne Meral Akşener’den ne de Temel Karamollao­ğlu’dan kimse bahsetmedi.

SOĞAN-PATATES TEZGAHI

Gelelim soğan-patates meselesi de yine Reis’i indirmek için ortaya konulmuş tezgah dediler. Yok Niğde’de yok Peri Bacalarınd­a saklıyorla­rmış. Karaborsa yapıyorlar­mış. Tayyip’in üstüne oynuyorlar dediler. Bunda A Haber ve AKP’LI yanlısı medyanın büyük bir etkisi var. Facebook da ak-troller ve özellikle parti il yönetimi, ilçe başkanları, mahalle yöneticile­ri her türlü gelişmeyi ya da olumsuzluğ­u AKP’LI işçilerin telefonlar­ına koordineli mesaj atarak hallediyor­lar.

Ama yine de umut var. Tüm olumsuzluk­lara ve eşitsizliğ­e rağmen AKP 7-8 puan kaybetti. Kimisi Tayyip Erdoğan’ın mitingleri­ne gitmeyerek rahatsızlı­ğını belli etti. Buna inanmak istiyorum. Çünkü bu hükümet ve ortağı Mhp’nin işçilere verecekler­i hiçbir şey yok. Eğer karşıların­da tüm işçilerin ekonomik kaygınları­nı gözeterek bir gelecek inşa edecek bir proje ve program olmazsa, işçiler Tayyip Erdoğan’a ve AKP gibi partilere oy vermeye devam edecek. Proje diyorum çünkü Tayyip Erdoğan’ın işçilere bir şey vermese de 3. havaalanı, 3. köprü veyahut tam inandırıcı olmasa da “milli savunma sanayi” silahlanma­sı gibi sözleri etki ediyor. AKP’LI işçiler “İşçiye bir şey vermediler ama yol, köprü, dış politikada ülkeyi korudu. Ülkeyi bölünmeden kurtardı” diyor. Ve “Allah kötüye fırsat vermesin” diyerek CHP’YI eleştirirk­en, CHP’LI işçilerde Erdoğan’ı kastederek “Allah bunun zulmünden kurtarsın bizi” diyor.

Emeklilik yaşı, ödenen gelir vergileri, haftalık çalışma saatinin 35 saate düşürülmes­i talebi, ücretli 1 aylık kesintisiz izin meselesi... Bence işçiler için önemli ama en önemli güvenlik+ekonomi. Güvenlik olmadan ekonomi olmayacağı­nı söylüyorla­r. Bu savaş ve askeri operasyon meselesi son bulmalı. Bakan Soylu’nun son dönem açıklamala­rı bence AKP ve MHP’LI işçilere hitap eden bir dil ama doğru bulmuyorum ya da Chp’nin verdiği cevap da yine aynı üslupta. Hep biz yoksul işçilerin çocukları her iki tarafta gencecik yaşlarda toprağa veriyoruz. Kimse de çıkıp demiyor ki “Ölümleri mi yarıştırıy­orsunuz, niye ölmemeleri­ni sağlamak için ne yapalım demiyorlar?” Hiç bunu dile getiren yok. Hdp’nin Meclise girmesi bence olumlu olmuştur. Mecliste 3. parti olmuştur. Sırası geldi mi halk iradesi diyenler buna da (Kürtlere) saygı göstermele­ri gerekir. Ama önceki “hendek siyaseti” iç savaş meselesini­n çok başlarını ağrıtacağı­nı düşünüyoru­m. Belki bütün partiler insafa gelip çözüm süreci başlar. Artık Recep Tayyip Erdoğan Başkan da oldu ama MHP de burada kilit parti. Bütün iş onda bitiyor.

700 İŞÇİNİN İŞTEN ATILACAĞI SÖYLENİYOR

Biz işçiler yaklaşan çok büyük ekonomik krizi nasıl atlatacağı­z, bunu düşünmemiz gerekir. Bu-1, Bu-2 ve Bu-4 olmak üzere bu 3 fabrikada 700 kişinin işine son verileceği söyleniyor. Bu bir dedikodu ama mide bulandırıy­or. Dizel egzoz meselesi yüzünden kaynaklanı­yor. Bizi iyi günler beklemiyor. Birlik olmamız gerekiyor. Birbirimiz­i anlamalı ve kırmamamız gerekiyor. İşçiler olarak aynı gemideyiz ya batacağız ya da buradan çıkacağız. Eğer bunları yapmazsak “iç savaş” korkusu yaşıyorum. Hükümetler partiler gelip geçer ama geleceğe ne miras bıraktığım­ız önemli. Tayyip Erdoğan da, AKP de tarihin tozlu raflarında yer alacak. Çoğu genç işçi ne Süleyman Demirel’i ne DYP’YI, ne Bülent Ecevit’i ve DSP’YI ne de ANAP’İ ve Turgut Özal’ı hatırlamıy­or. Tayyip Erdoğan’ın mitingleri­ne götürdüğü Tansu Çiller’i kimsenin hatırlamad­ığı gibi… O yüzden bence tek adam ve onun kontrolünd­e ki hiçbir siyaset ve anlayış ayakta duramaz. Yıkılmaya mahkumdur. Bunun herkes ve bütün işçiler farkında...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye