Görünenin ötesine geçen bir vefa borcu
‘GÖRÜNENİN ÖTESİNDE OSMAN HAMDİ BEY’ SERGİSİ DEVAM EDİYOR
Osmanlı-türk toplumunda, on sekizinci yüzyılın ilk yarısından itibaren batıya yüzünü döndürme ve tanıma çabaları başlamıştı.18401910 tarihleri arasında yaşayan Osman Hamdi Bey; 1869 yılında öğrenim için gittiği Paris’ten, hukuk ve resim eğitimi alarak döner. Osmanlı çağdaşlaşma sürecinin itici gücü olarak zamanının en önde gelen gerçek entelektüeli, sanatçısı olarak vefatına kadar büyük hizmetler yapar. Özellikle çok yönlü kişiliğe sahip bir ressam, arkeolog olarak, sanatsal ve kültürel alanında çok yoğun çalışmalarda bulunur. Çünkü o, toplumlar arasında en kolay yayılabilen olgunun sanat olduğunu bilen, doğuyu batıyı çok iyi tanıyan çok iyi özümseyen, çok kültürlü bir insandır.
‘OSMAN HAMDİ’NİN SEÇİLMESİ ÇOK ANLAMLI’
Osman Hamdi’nin ülkemiz için önemi nereden gelir? Sorusunun cevabını ise şöyle yanıtlayabiliriz. En önemlisi olarak sayacağımız; Asar-ı Atika Nizamnamesini değiştirerek yurt dışına Osmanlı topraklarından eser akışını durdurmasıdır.yine Osmanlı topraklarında bulunan sit alanlarında modern anlamda arkeolojik kazılar yapılmasını başlatması, bulunan eserlerin onarımı ve sağlıklı bir şekilde korunması için müze binası yapımı, batı tarzı figüre dayalı resimleri, hatta Osmanlı’da kadın temasını ele alan ilk ressam olması, batı tarzı eğitim verecek güzel sanatlar okulunun kurulmasını sağlaması gibi, bu gün dahi önemini koruyan çok sayıdaki ilklere imzasını atmış insanı ve bir tür kültürün, sanatın mihenk taşı olmasıdır.
Bank Of America Merril Lynch tarafından dünyada hayata geçirilen “Sanatı Koruma Projesi” çerçevesinde, dünyadaki önemli sanat eserlerinin bilimsel analizleri ve konservasyonunun Türkiye ayağında; sanat tarihimizin en önemli kimliği olan Osman Hamdi’nin eserlerinin seçilmiş olması işte bu nedenlerden dolayı çok anlamlı.
Yapılışlarından bu yana aradan geçen nerede ise yüz elli yıla yakın bir zaman boyutu içinde aslında değerleri bilinerek bu güne kadar özenle saklanmalarına, birçok kez de onarım görmelerine rağmen; yine de zamanın yıpratıcı, hırpalayıcı etkilerine karşı koyamayan, Sabancı Müzesi’nde bulunan altı yağlı boya Osman Hamdi tablosu için; 2016 yılında, Sabancı ve Koç Üniversitesi işbirliği ilerestorasyon ve konservasyon çalışmalarına başlandı. Bugün gelinen noktada bilimin sağladığı güncel olanaklar ışığında incelendi. Bilimsel analiz ve konservasyon çalışmaları uzun, yorucu ama bir o kadar zevkli çalışmalar sonucunda çok anlamlı bir proje sergisi ortaya çıktı.
İzleyenlerine, oryantalist bir ressam izlenimi veren Osman Hamdi Bey’in eserleri için seçtiği konular, bir batılının Türkiye’ye bakışı şeklinde gözükse de; bundan kültürel değerlerimizi belirtmek için yararlandığı çok açıktır. Bu serginin oluşumu için seçilen altı resmin peyzaj, portre, natürmort konularında olması bu durumu çok iyi gösteriyor.
‘EMEĞİ GEÇENLERİ KUTLUYORUM’
Sanatının, çıplak gözle görünenin altında yatan tekniklerini göstermek amacı ile, eserlerinde kullandığı zamanının en kaliteli pahalı tüm malzemeleri, boyaları, tuvalleri üç aşamada titizlikle incelendi. Eserler üzerinde daha önce yapılan onarım ve zamanın tahribatları da sergide, orijinal tabloların yanında çok açıklayıcı bilgiler eşliğinde göz önüne çıkartıldı.
İşte bu nedenle, yine ülkemizde ilklere imza atılarak kotarılan; Sakıp Sabancı Müzesi’nde 4 Mayıs ta açılan ve 31 Aralık’a kadar sürecek olan “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” proje sürecini aktaran sergi; Hamdi Bey’in altı tablosunun; (Kendisinin de çok uzun zaman öncesinde toprak altından çıkardığı eserlere yaptığı gibi) büyük bir titizlikle irdelenerek, onarılıp, sergilenmesi ve geleceğe çok iyi kondisyonlarda kalmaları için yapılan tüm bu çalışmaları ben; Türk ve Dünya aydınlarının Osman Hamdi Bey’e olan gönül borçlarını ödeme istekleri, bir tür vefa borcu ödemesi olduğunu düşünüyorum. Bu serginin meydana gelmesinde emeği geçen tüm bilim insanlarını, teknik ekiplerini, herkesi tebrik ediyor ve kutluyorum.