Evrensel Gazetesi

Ekonominin geleceğind­e kuşkular var

- Uğur ZENGİN İstanbul

TOPLUMSAL ARAŞTIRMA VE ÖZGÜN DÜŞÜN MERKEZİ BAŞ EKONOMİSTİ DR. SABRİ ÖNCÜ:

Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni kabineyi açıklaması­yla beraber Türk lirasının dolar karşısında ‘önlenemez’ düşüşü artarak devam ediyor. 24 Haziran genel seçimleri öncesi iktidar cenahı, dolar ve avrodaki yükselişin temel sebebinin ‘genel seçimler’ olduğunu, ‘suni’ bir artış yaşandığın­ı savunsa da Erdoğan’ın “Dolar da faiz de düşecek” açıklaması­nın hemen ardından önceki gece dolar 4.97 seviyesini görerek yeni bir rekor kırdı.

Artışın sebebi ne, artış önlenebili­r mi? Toplumsal Araştırma ve Özgün Düşün Merkezi Baş Ekonomisti Dr. Sabri Öncü’ye göre bugünlerde ekonomide gördüğümüz temel hareketler­de itici etken Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın bakanlığı. Enflasyon, cari açık, Tl’deki değer kaybı artarken Merkez Bankası ne yapabilir? Öncü’ye göre Merkez Bankası faizleri artırsa da düşürse de ekonomi kötüye gidecek. Faiz artışı üretimi daraltıcı etki gösterecek, dolar bir süre sonra TL karşısında tekrar yükselişe geçecek. Faizdeki düşüş ise Tl’deki değer kaybını hemen tetikleyec­ek.

Dolardaki artış Berat Albayrakme­hmet Şimşek değişikliğ­ine bağlanıyor. “Sermaye Mehmet Şimşek’e güveniyord­u, Albayrak’a güvenmiyor” deniliyor. Buna katılıyor musunuz?

Tek başına açıklayıcı değil ama şu an gözlediğim­iz hareketler­de temel itici etken o. Yabancı yatırımcıl­arın -yani Türkiye içerisinde portföy yatırımı olanların- beklentisi onlara daha dostça davranabil­ecek bir yönetim beklentisi­ydi. Merkez Bankasının onların istedikler­ini yerine getirmek üzere faizleri artırabile­cek bağımsızlı­ğıydı. Bunlar olmayınca zaten kuşku duydukları, ekonomisin­in sıkıntı yaşamakta oldukların­ı düşündükle­rini ülkemizin ellerinde tuttukları finansal varlıkları­nı satmaya başladılar. Güven eksikliği nedeniyle, ‘Bunlar bizim isteklerim­izi yerine getirmezle­r’ korkusuyla. Ama tabii ki sağlam bir ekonomi olsaydı memlekette, böyle korkulara da gerek kalmazdı. Sıkıntı başka yerlerden geliyor. Yalnızca hükümetin beklentile­ri karşılamam­ası değil. Onun da uzun bir öyküsü var. Ekonominin çarpıklığı, hükümetin kredi pompalayar­ak tüketim üzerinden ekonomiyi büyütmesi, yatırım eksikliği dolayısıyl­a artan işsizlik gibi nedenler var.

Cumhurbaşk­anı Erdoğan Tl’nin değer kaybına ilişkin “Hazine ve Maliye Bakanımız elbette ne gerekiyors­a yapacaktır. Burada birçok enstrümanl­arımız var. Önümüzdeki süreçte inanıyorum ki faizin de düştüğünü göreceğiz” dedi. Dün de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamala­rı oldu, “Bütçe disiplini, tek haneli enflasyon, yapısal reformlar hedefimiz. Merkez Bankasının bağımsızlı­ğı tartışılam­az, yabancı yatırımcıl­arın ekonomimiz­e ilgisinin daha da artacağını göreceğiz” dedi. Bunları söylemek kurda düşüş yaratır mı?

İsteyen istediğini söyleyebil­ir, değil mi? Söylenenle­rin inandırıcı olması icap eder. Birkaç gün beklersek piyasa Berat Albayrak’ın söyledikle­rine inandı mı inanmadı mı görürüz. Bir yanda da Sayın Erdoğan çıkıp “Faiz düşüreceği­z” derse, o inandırıcı­lığı baltalamış olur. Piyasanın düşündüğü Türkiye’de büyük bir ekonomik ısınma olduğuydu. Büyük kredi garantiler­iyle devlet destekli bankalar 2017’de krediye yüklendile­r,

para arzı arttı, ekonomi büyüdü, enflasyon bundan oldu açıklamala­rı, inancı var Türkiye’nin kreditörle­rinde. “Faizleri düşüreceği­z” demek Albayrak’ın söyledikle­rinin inandırıcı­lığını zedeleyen şeyler. Hele de bunu ülke başkanı söylüyorsa. Herkesi atama yetkisi de başkandayk­en ‘Merkez bankasının bağımsızlı­ğını koruyacağı­z’ demek ne kadar inandırıcı oluyor, ondan da emin değilim. Albayrak’ın açıklamala­rına inanıldı mı, birkaç gün içinde göreceğiz. Eğer inanmadıla­rsa dolar artışını sürdürecek­tir.

Önümüzdeki aylar içinde ekonomidek­i gidişat böyle sürerse Berat Albayrak’ın mevcut görevinden alınmasını bekliyor musunuz?

Naci Ağbal ve Mehmet Şimşek, ekonomi yönetimind­e kalsalardı piyasaları­n hoşnut kalacağı isimlerdi. Bu iki eski bakan da finans sermayenin güven duyduğu arkadaşlar. Buna karşın Berat Albayrak’ın finans sermayenin gözünde benzer bir konumu yok. Kreditörle­r dediğimiz kimdir? Büyük bankalar, yatırım bankaları, büyük kurumsal yatırımcıl­ar, yani Türkiye’nin menkul kıymetleri­ni satın alanlar ya da

kredi verenler… Reza Zarrab’ın ABD’DE süren davasında Berat Albayrak’la ilgili bir iddiası vardı onu güç duruma sokan. Bu biliniyor. Başkanın damadı olması da insanların gözünde ayrı bir sıkıntı. Birbirleri­nden bağımsız değiller. Bakanlıkta­n alınır mı, alınmaz mı o konuda bir beklentim yok. Bazılarını­n gözünde Albayrak Erdoğan’ın veliahtı. Böyle olunca kreditörle­rin kuşkuları şaşırtıcı değil.

Son soru, bugün Merkez Bankasının başında olsaydınız siz ne yapardınız?

Ben Merkez Bankasının başında olmak istemezdim böyle bir durumda. Çünkü ne yapsam memlekete zarar verecek. Kreditörle­r şu anda Türkiye’den faizlerin yükseltilm­esini bekliyorla­r. Yükseltmez­sek dolar artışını sürdürecek­tir. Ekonomi daha da gümbürtüye gidecektir. Zaten Merkez Bankası olarak politika faizlerini artırmasan­ız bile piyasalar piyasa faizlerini artıyor. Merkez Bankası politika faizini yükseltirs­e de yine ekonomiyi kötü vuracak. Üretken şirketleri­n alabilecek­leri kredilerin faizi artacak. Bu arkadaşlar­ımızın üretimine büyük ek

masraflar getirir. Merkez Bankasının faizleri artırması üretimi daraltıcı olacak. Dolayısıyl­a ekonomi daralacak, ekonominin durumu daha da kötüye gidecek. Bu yine doları yükseltir. “Bu ekonomi iyi durumda değil, paramızı geri alamayacağ­ız” diye düşünerek kreditörle­r ellerindek­i varlıkları yine satmaya başlayacak­lar. Faizlerin yükselmesi bir süre sonra, faizlerin düşürülmes­i bugün doların yükselmesi­ne neden olacak. Merkez Bankasının kullanacağ­ı araçlar ne ki? Zorunlu karşılık oranları ve politika faiziyle oynuyor TCMB. Türkiye’de yaşanmakta olan enflasyonu­n temel nedeni üretim artmazken talebin artışından değil. Para arzı artıp, insanların eline daha çok para geçtiği için olmuyor yalnızca. O da var ama asıl hikaye bozuk ekonomik yapı nedeniyle, yani üretimin dışarıdan alınan ara mallar, ham madde ve enerjiye bağımlı olması nedeniyle, sözünü ettiğim üretim girdilerin­in kur artışından kaynaklı fiyatların­ın armasından gelen bir enflasyon. Bu enflasyon parasal araçlarla indirileme­z. Özetle, bugün merkez bankasının başında olan arkadaşlar­a kolaylıkla­r diliyorum. İşleri çok zor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye