‘KRİZ, KRİZİ TETİKLEYEBİLİR’
Sosyal medya hesabınızda “Kur krizi, ödemeler dengesi krizi ve bankacılık krizi olabilir” diyorsunuz. Kur krizi diğerlerini tetikleme potansiyeli olan bir kriz. Kur krizleri bir ülkenin parasında döviz piyasalarında spekülasyona neden olan ani oynaklıklardır. Türkiye’nin -özellikle finans dışı özel sektörünün- yabancı para cinsinden olan borçlarının ödenmesini zorlaştırır. İlginç bir şekilde bu yabancı para cinsinden olan borçların büyük bir kısmı yurt içinde bulunan bankalara ödenmesi gereken borçlar. Lakin dolarda yaşanmakta olan artışla birlikte yabancı para cinsinden borçları alan arkadaşlarımızın gelirleri Türk lirası olduğu için o borçları ödeyememe riskleri giderek yükseliyor. Hem dışarıdan aldıkları kredileri, hem içeriden aldıkları yabancı para kredileri… İlki ödemeler dengesi krizine götürür. Çok büyük bir cari açık var. Bu açığın bir şekilde fonlanıyor olması gerekir. Bunu fonlayabilmek için de dışarıdan yeni kredi bulmak icap eder. Şirketler borçlarını ödeyemez hale gelirse ya da ödeyemeyeceklerine dair inanç kreditörler arasında yayılırsa bunların borçlarını çevrilemeyecektir. Bu durumda cari açığı fonlamamız giderek güçleşecektir. Son açıklanan rakamlardan gördük, neredeyse cari açığın yüzde altmış yedisi net/hata-noksan denilen parayla fonlanmış. İçeriden 300 milyon dolar para çıkmış son dönemde. Dışarıdan net/hata-noksan dışında para gelmiyor. Merkez Bankasındaki rezervlerden bu açığı kapatmışız. Veresiye yiyen bir ülkeyiz, bir gün tıpayı çektiler mi sözünü ettiğim ödemeler dengesi krizi çıkar. İkincisi sorun da yabancı para borçların önemli bir kısmının içerideki banklara olması. Onlar ödenemez olduklarında bizim bankalar sıkıntıya düşerler. Böylelikle bir bankacılık krizi söz konusu olur. Şu anda gerçekleştiğini gördüğümüz büyük bir devalüasyondur. Tehlikeli bir durum. Kur yükselişinin engellenmesi icap eder. Kreditörlerin beklentileri karşılanmağı sürece de doların yükselişi sürecektir.