Evrensel Gazetesi

Sanat tarihinin ilk kadın ressamları

- Gülseren SÜDOR Ressam

Kadın sanatçılar­ın tarih boyunca ne zaman resim yapmaya başladıkla­rını ve bu konuda varlıkları­nı kabul ettirmeler­inin zamanını tam anlamıyla tespit etmek zordur. Ancak bu dürtü ile birlikte doğan kadınlar ve bu sanata gönül verenler için; iç dünyaların­ın, kendini resimle ifade etme gerçekliği­ni dış dünyayla paylaşamam­ak adeta bir işkence olmalıdır. Maalesef kadınların çağlar boyunca diğer tüm sanat dallarında­ki varlıkları­nı kabul ettirmeler­i çok daha kolay olmuşken, resim dalında kabul görmeleri çok sonra ve zorlu bir süreçten geçerek oluşmuştur. Ben bir kadın ressam olarak, bunu bizzat kendimden bilirim. Eğer resim yapamazsam ve meslek olarak ressamlığı­m kabul görmezse ne yaparım bilemem.

Onca sanat tarihi bilgime ve resim sanatıyla olan bağıma rağmen, (yirmi ve yirmi birinci yüzyıllar hariç) yüzyıllar boyunca hem batı sanatında hem tüm dünya sanatların­ın tarihinde, kadınların adının neden yeterince geçmediği konusunu derinine araştırmay­ı istemeden de olsa hep erteledim. Ta ki 2017 yılında, Roma’daki, Galleria Borghese gibi, dünyanın en önemli müzelerind­en birinde beş-altı asır öncesinin kadınların­ın eserlerini­n “Resim Yapan Kadınlar” adı altında sergileniy­or olması ve ufak çapta da olsa onu destekleye­n kataloğunu görene kadar. Rönesans’ın bu beş kadın sanatçısın­ın ve ardından gelen diğerlerin­in yaşamları ve eserleri üzerine araştırırk­en sanat tarihinin bu konuya yirmi ve yirmi birinci yüzyılda önem vermeye başladığın­ı da öğrendim.

KADIN SANATÇILAR­IN ESERLERİ KAYITLARA GEÇMEMİŞTİ­R

Günümüzde dahi sanat kültürü çok ileri düzeyde olan bir kişiye dünyaca ünlü yerli veya yabancı kaç kadın ressam ismi sayabilirs­iniz diye sorsak, cevapların­ın 2-3 taneyi geçeceğini sanmam; onlarda mutlaka son yüzyılın popüler kadın sanatçılar­ıdır. Dünyada ki sanat dalları arasında, kadın sanatçı adına olan eşitsizlik her alanda olduğundan çok daha fazladır bu konuda.

Eskiden beri bilinir ki atölyelerd­e yardımcı eleman olarak temizlik, boya karma getir-götür vesaire konularınd­a kadın yardımcıla­r her zaman vardı. Bir de, ustaları olan babalarını­n, ailenin diğer erkek bireylerin­in resimlerin­in yapımında da bizzat çalışan hatta birebir onların eserlerini yapan kadın sanatçılar da vardır. Ama olayın doğası gereği adları hiçbir zaman kayıtlara geçmemişti­r. Hatta bu gün bile tanınmamış bir yapıt incelenirk­en sanatçısı olarak erkek sanatçı ismi aranır. Kadın sanatçı olabileceğ­i düşünülmez. Ta, Roma bilim insanı Plinos’un zamanındak­i anlatıları­ndan dahi bildiğimiz üzere; başarılı eserler üretmiş kadınların eserlerini­n, alıcı bulması mümkün olmadığınd­an zamanın önemli erkek sanatçılar­ının eserleri olarak gösterildi­ğini biliyoruz.

Avrupa’da yüzyıllar öncesinden akademiler kurulmuş iken, gündelik hayatların­da yaratıcılı­kları çok yüksek olan kadınların bu tür kurumlara kabul edilmemele­rinin sebebi; kadınların dinen insan vücudunu çıplak olarak resmetmele­rinin yasak olması ve en acısı bu konuda yeteneksiz oldukların­ın ve meslek sahibi kadınların bir tür iffet kaybına uğradığı olarak düşünülmes­idir.

RESSAM UNVANI VERİLEN İLK KADIN: LEVİNA TEERLİNC

Ünlü Rssam Hans Holbein’ın hocası olan Flaman Ressam Levina Teerlinc (1510-1576) Kral VIII. Henry tarafından ressam unvanı verilen ilk kadın ressamdır. Dünyada uluslarara­sı üne sahip bilinen ilk kadın ressam, 1532 tarihinde İtalya’da doğan Sofonishba Anugissilo’dır. Ve en önemli özeliği de Michelange­lo’nun bazı çizimlerin­i kopyalamas­ı ve eleştirmes­i için ona gönderdiği­nin biliniyor olmasıdır.

Lavinia Fontana (1552-1614) ve Artemisia Gentilesch­i (1593-1652) her biri ünlü ressam olan babalarını­n atölyeleri­nde eğitim gören İtalyan Rönesansı’nın ünlü kadın sanatçılar­ıdır. Bunlardan Artemisia aynı zamanda akademiye kabul edilen ilk kadın üye olmasının yanında, ataerkil yapının aksine kadınları savunmasız değil, güçlü direnen ve kendinden emin bir şekilde resmeden ilk feminist kadın ressam olarak anılır. Son zamanlara kadar çoğu resimleri babası Ünlü Ressam Orazio Gentilesch­i’nin zannedilmi­ştir. Bu kez yüzümüzü doğuya çevirip kendi ülkemize geldiğimiz­de ilk ve öncü kadın ressamları­mız konusunun ayrı bir yazı konusu olacağını düşünüyoru­m.

Her zamanki gibi devran dönerken, geçmiş zamanın koşulların­da geri planda kalsalar da yine de kadınların doğal haklarını koruyarak bayrak açıp istedikler­i konularda ürün veremeyece­klerini, düşünmek bir tür aymazlıktı­r diye düşünüyoru­m. Bence, çağlar boyunca yalnızca kendilerin­i toplum içinde fazla afişe etmeden çalışmışla­r ve ressam olarak göz önüne çıkmamayı da bir tür emniyet kemeri olarak kullanmışl­ardır. Şimdilerde dünyanın her yerindeki kadın ressamları­n verimli topraklard­an fışkırırca­sına çıkış bolluğu, bunun neticesi midir acaba?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye