3 MİLYAR DOLAR AYAKLANMAYI DURDURUR MU?
Iraklı politikacılar ve din adamları Basra’dan sonra güneydeki Maysan, Zi Kar, Mesna ve Necef şehirlerine sıçrayan Irak halk ayaklanmasının yayılmasını önlemek için yarışıyorlar. Irak Başbakanı Haydar İbadi kuvvet kullanımına değinmeyi ihmal etmeden göstericilere vaatlerde bulunurken, Necef merkezli dini otorite dahil dini liderler, huzursuzluğun yedinci gününde egemen sınıfın, özellikle Orta ve Güney Irak’ta olağanüstü durumu kontrol altına almaya yardımcı olmayı amaçlayan açıklama hamlesi başlattı.
İbadi, Basra’da başlayıp ülkenin güneyindeki Şii çoğunluğun bulunduğu diğer illere yayılmaya başlayan protestoları yatıştırmak için kamu hizmetlerini iyileştirmek amacıyla Basra eyaletine 3 milyar dolar ayırdı. İbadi, geçici hükümetinin Basra’ya elektrik, su ve sağlık hizmetleri sağlamak için fon sağlayacağını söyledi.
ORTADOĞU’NUN VENEDİKİ’NDE SULAR AKMIYOR
Bir zamanlar içinden geçen su kanalları ağı nedeni ile Iraklıların “Ortadoğu’nun Venediki” diye adlandırdığı Basra’da durumun yakında önemli ölçüde iyileşme olasılığı düşük.
Güney Irak illerine yayılan huzursuzluk, Iraklı liderlerin daha iyi bir gelecek vaatlerini yerine getirmedikleri yönündeki hakim anlayışı güçlendirdi. Iraklıların çoğunluğu hükümetin fon tahsis etme vaadinin artık kimseyi ikna etmeyen sözlerden biri olduğu görüşünde.
Iraklı bir siyasetçi değişimin il meclislerinin kaldırılması ile başlayacağını belirtti.
Bu da protestocular için bir zafer anlamına geliyor. Irak’ın en büyük Dini Lideri Ayetullah Ali el Sistani protestocularla dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, “Kamu hizmetlerinin ciddi bir şekilde azalması” ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
Siyasi çevrenin ileri gelenleri ve iktidar partisinin liderleri göstericilerin öfkelerini yatıştırmak için onlara sempati gösterme arayışına girdiler. Sadr Hareketinin Lideri Mukteda Es Sadr durumu sakinleştirmek için Basra’ya bir heyet gönderdi. Her an geçmiş yıllarda yolsuzluğu korumak için oynadıkları rolü kınama durumuna geçebilecek olan dini otoritenin protestocular üzerindeki etkisinin çoğunu yitirdiği netleşiyor.
ŞİDDET PROTESTOLARI DAHA DA ARTIRIR
Gözlemciler, hükümet ve partilerin mülklerini korumak için şiddet kullanmaları neticesinde protesto alanının genişleyeceği görüşünde. Daha fazla ölüme yol açabilecek olan şey, şu an ikili bir rol oynayan dini otoritenin dışlanmasına yol açacaktır. Bu da, bir yandan, hizmet talep eden gösterilerdeki protestocuları destekleyen, diğer yandan hükümetin güvenliği sağlama bahanesiyle şiddeti kullanma hakkını savunan tutumdur.
Önceki yıllarda mümkün olan bu sefer kullanılamaz hale geldi. Parası varken özellikle elektrik alanında sözünü tutmayan bir hükümet iflasa yakın zamanda para bulamaz. Pazar günü iki protestocunun öldüğü çoğunluğu gençlerden olan halkın bir parçası olarak sokağa çıkıp Necef Havalimanını basmak, Basra’daki petrol şirketlerini kuşatmak ve Maysan, Zi Kar, Necef ve Muthanna’da devletin sembolü olan binaları tahrip etmek de onları tatmin edecek bir çözüm değil.
Siyasi gözlemciler görev süresi sona ermiş İbadi hükümetinin pratik çözümler bulma konusunda en zayıf döneminde olduğuna işaret ediyor.