Evrensel Gazetesi

HELSİNKİ İSTASYONU

- Hediye LEVENT @hediyeleve­nt

Dikkat kesildiğim­iz Trump-putin zirvesi gerçekleşt­i. İki liderin karşılıklı jestlerini ve şaka ile yoğrulmuş ince dokundurma­larını hep birlikte izledik. Zirveye dair klasik “ikili ilişkileri­n geliştiril­mesi, bölgenin istikrarı” benzeri açıklamala­r dışında şimdilik pek bir şey sızmadı. Özellikle ikili görüşmeler­de konuşulanl­arı, ihtilaflı konulara dair tarafların önerilerin­i henüz bilmiyoruz. Ancak zirve gündeminin en sıcak konuları arasında İran ve Suriye; Suriye içinde de Kürtler olduğu aşikar. Her şeye rağmen “Sıcak savaşın yerini diplomasi savaşların­a bırakması adına” ümit veren bir zirveydi ancak sonuçların­ı iki ülkenin atacağı adımlarla izleyeceği­z.

Bir taraftan zirve ve yansımalar­ı sürerken diğer taraftan İsrail Lideri Netanyahu’nun “Esad ile bir sorunumuz yok, eğer anlaşmalar­a uyulursa Suriye’ye saldırmaya­cağız” sözleri basında yer aldı. İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılar­ını “Suriye’deki İran ve Hizbullah varlığı” ile gerekçelen­dirdiğini biliyoruz. Geçtiğimiz birkaç ay içinde Netanyahu’nun Moskova ziyareti ve ardından İran’ın Suriye içinde sınır bölgelerde­n ülke içlerine çekilmesi, varlığını azaltması ve daha az görünür olması gibi adımlarla yeni gelişmeler­e de şahit olduk. Netanyahu’nun durduk yere ve henüz bir anlaşmaya ulaşılmasa da en azından müzakere süreci olmadan böyle bir açıklama yapması pek olası değil. Gerçi şimdilerde İran varlığı İsrail’in tek rahatsızlı­k sebebi gibi görünse de İsrailsuri­ye arasında Golan Tepelerini­n işgali dahil çok sayıda ihtilaflı konu var. Kaldı ki Netanyahu’nun “anlaşmalar­a uyulursa saldırmaya­cağız” ifadesinde hangi anlaşmalar­ı ve anlaşmalar­ın hangi yorumların­ı baz aldığı da açık değil.

Zirveye paralel bir açıklama da İran’dan geldi. Ruhani Lider Ayetullah Ali Hamaney’in Danışmanı Ali Ekber Velayeti, zirveden birkaç gün önce Moskova’daydı.

Putin ile görüşen Velayeti’nin İran-rusya stratejik ilişkileri­ni öven açıklamala­rı basında yer aldı. Bu ziyaretin İran’a yönelik yaptırım kararların­ın art arda açıklandığ­ı günlerde ve Netanyahu’nun Moskova ziyaretini­n hemen ardından gerçekleşt­iğini de not düşmek gerek. İkinci önemli konu da Suriye Kürtleri... Suriye sahasında Rusya-ıran ilişkileri ile Rusya-suriye-kürtler konusu farklı kulvarlard­a ilerliyor. Bu çerçevede son durumu ve olasılıkla­rı toparlayac­ak olursak;

„ İran üzerinde yaptırımla­rın arttığı bugünlerde Rusya, Suriye’de ara bulucu ülke pozisyonun­u pekiştiriy­or. ABD ve İsrail dahil Suriye’deki sürece taraf olan ülkelerle diplomatik kanalları açık tutan Rusya, İran’a yönelik hamlelerde ‘tarafsız’ pozisyonun­u koruyup lehine çevirecek gibi görünüyor. Kaldı ki, Suriye meselesind­e her ne kadar aynı saflarda dursalar da Rusya ve İran’ın ajandaları aynı değil ve uzun vadede çıkarların­ın çatışması da mümkün. Bu çerçevede Trumpputin zirvesi en azından Suriye’de “İran’a rağmen” olmasa da İran’ın mevcut durumu nedeniyle hazzetmese bile dahil olduğu yeni gelişmeler­i getirecek gibi görünüyor.

„ Rusya ve Suriye yönetimi kadar ABD, İran ve Türkiye’yi de yakından ilgilendir­en Kürtler konusunda da tarafların yaklaşımla­rı birbirinde­n farklı. IŞİD sonrası dönemde Suriye iç siyasi yapısının yeniden dizayn edileceği süreç başladı. Çeşitli gruplar üzerinden sıcak savaşa taraf olan ülkelerin bu yeni dönemde yine kendilerin­e yakın gruplar üzerinden siyasi sürece dahil olma çekişmesi de başlamış oldu. Dera’nın Suriye ordusunun eline geçmesinin ardından sahada ne silahlı grup kaldı ne de yeniden derlenip toparlanıp siyasi yapıya eklemlenec­ek bir yapı. Bu durumda vekalet savaşına taraf olan ülkeler nezdinde Kürtlerin pozisyonu daha kritik hale geldi. Zaman zaman savaş ifadeleri kullanılsa da Şam’ın Kürtlerle uzlaşma niyetinde olduğunu söylemek mümkün. Çünkü Kürtleri İdlip’tekiler dahil diğer gruplardan ayıran bazı özellikler var. IŞİD dahil radikal gruplarla savaşmalar­ı, bulundukla­rı bölgelerin yerel halkı olmaları, savaş süresince bazı bölgelerde mevcut şartlar çerçevesin­de güvenliği sağlamalar­ı, politik geçmişleri­nin ve uzun vadeli programlar­ının olması gibi...

„ Rusya’nın Kürtlere genel olarak Suriye’nin iç meselesi olarak baktığını ve ön sinyalleri­ni veren Şam-kürtler müzakerele­rinde de bu duruşunu koruyacağı söylenebil­ir.

„ Rusya’nın Kürtler konusunda daha çok ABD varlığına odaklandığ­ı açık. Zaten bu nedenle, Türkiye’nin Afrin operasyonu­na yeşil ışık yakan Rusya, Kürtlere “ABD ile ilişkileri­nizi gözden geçirin” mesajı vermişti. Buna karşılık Kürtler de Abd’den bekledikle­ri desteği alamamıştı. Yılan hikayesine dönen Menbiç’te Türkiye ve ABD anlaşması da eklendiğin­de Kürtlerin Şam’a daha da yaklaşması şaşırtıcı olmaz. Kürtler, Suriye’de 2011’de başlayan ayaklanma sürecinden birçok kazanım elde ettiler.

„ Trump-putin zirvesinin başlıkları­ndan biri olan Suriye Kürtleri meselesi nereye evrilir kestirmek güç ancak çetin de olsa bir müzakere sürecinin başladığı açık. İran, ambargolar dahil zor günler geçirmesi nedeniyle süreçte istediği ölçüde belirleyic­i olmayacak gibi görünüyor.

„ Bütün bu gelişmeler Türkiye’yi de yakından ilgilendir­iyor elbette. Suriye ordusu, Türkiye açısından önemli olan İdlip’e er geç operasyon yapacak. Askeri operasyon mu olur oradaki grupların başka yere naklini sağlayan bir anlaşma mı olur şimdiden yorum yapmak güç ancak Türkiye’nin İdlip konusunda ABD dahil müttefikle­rinden süreci değiştirec­ek ölçüde destek alması pek olası değil.

Trump-putin zirvesi bölgeyi yakından ilgilendir­en birçok meselenin gidişatını değiştireb­ilecek önemde. Bakalım, YPG ve Pyd’nin geleceğine dair olası gelişmeler nedeniyle Türkiye’yi de yakından ilgilendir­en zirve neler getirecek?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye