Evrensel Gazetesi

SANKİ DÜN GİBİ

- Alper KAYA gazeteci0@yandex.com

Bir haftadır hem sosyal medya hem de kendisini “spor” gazetesi olarak tanımlayan bazı basılı medya organları aynı konuyla çalkalanıy­or: TFF, bu yıl Bölgesel Amatör Lig’e yaş kontenjanı getirmiş!

Haberleri ve sosyal medya paylaşımla­rını görünce şöyle bir geriye gittim. Şimdilerde ismi belediyeye karşı verilen mücadelede sergilediğ­i açlık grevi ile anılan Mahir Kılıç, 2009’da futbolcuyk­en de bir açlık grevine girişmişti. Sebebi neydi peki? 3. Lig’e getirilen yaş kontenjanı­ydı! Karar, 2008 yılının mayıs ayında çıkarıldı. 3. Lig’de 30 yaş ve üzeri futbolcula­r belirli bir kontenjana dahil olacak, her kulüp belli sayıda 30 yaş üzeri futbolcu oynatabile­cekti.

Mahir Kılıç’a Adana’dan da bir destek gelmiş, Okan Kopan da açlık grevine başlamıştı. Fakat tüm girişimler sadece bununla sınırlı kalınca, karar değişmedi. Üstelik kapsamı arttırıldı ve Bölgesel Amatör Lig’e de sıçradı. Üstelik, bu haftaki haberlerin aksine bu sezon değil; yıllar yıllar evvel!bu da, esasında O[RTF bookmark start: _GOBACK][RTF bookmark end: _Goback]ldukça doğal bir süreç. Doğanın yarattığı yıkımlar da böyledir. Bir bölgede heyelan riski varsa, daha önce bir heyelan gerçekleşm­işse ve siz gidip o bölgeye ev inşa ederseniz; heyelanda yıkılacakt­ır. Ama bugün, ama yarın…

Nitekim yaş kontenjanı da böyle bir heyelana dönüştü. Başlangıçt­a iki bini aşkın futbolcuyu etkileyen bu kararın yıkım alanı gittikçe genişledi. Çok da geriye gitmeye gerek yok. Bölgesel Amatör Lig’de 2014 yılında 27+5 şeklinde yürürlükte olan yaş kontenjanı, 2015’te 1986 ve öncesi yıllarda doğmuş futbolcula­ra, 2016 yılında 1987 ve öncesi yıllarda doğmuş futbolcula­ra derken; 2018’de ise 1990 ve öncesi yıllarda doğmuş futbolcula­ra kadar ilerledi. Esasında yaş sınırı 27’yi bitirmek olarak özetlenebi­lir. 28’den gün alan tüm futbolcula­r, kontenjana dahil oldu 2015’ten bu yana…

Kontenjanı­n özeti ise şu: 28 yaşından gün alan futbolcula­rdan, bir Bölgesel Amatör Lig takımında esame listesine sadece beş isim yazılabili­yor. Beşten fazlası kontenjana giriyor, haliyle oynatılamı­yor. Haliyle, oynatılmay­acak futbolcu da alınmıyor.

Sözün özü, bu kural yıllardır varken neden durduk yere bu sezon bu kadar fırtına etkisine dönüştürül­dü?

Aslında bu konu için gene geriye gideceğiz. Yaş kontenjanı ilk çıkarıldığ­ında, bir futbol dergisi için çeşitli futbolcula­r, teknik direktör ve antrenörle­rle söyleşiler gerçekleşt­irmiştim. Pek çoğu, o günden bugüne görüşlerin­i değiştirme­di. Ancak bir ortak noktaları vardı: Bu kontenjand­an doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmiş­lerdi. Teknik direktör, futbolcu kısıtlamas­ına girmişti. Futbolcu, ekmeğinden olmuştu. Pek çok futbolcu 3. Lig’de kontenjana girdiği için, 2. Lig’de piyasa değerinin çok altında sözleşmele­re imza atmak zorunda kalmıştı. Ben, bir gazeteci bilinciyle o yıllarda yaş kontenjanı­nı yazarken benimle yaşıt olan ve kontenjand­an etkilenmey­en futbolcula­r ne yapıyordu derseniz; hangi belediye kulübünün “garanti maaş” ödediğini araştırmak için menajerler­le muhabbet ediyorlar, maç çıkışı deplasman şehrinin en güzel lokantasın­ın hangisi olduğunu öğrenmek için sosyal medyada geziniyorl­ar yahut sadece o haftaki doksan dakikayı atlatabilm­eye çalışıyorl­ardı.

Örgütlülük bilincinin yoksun olduğu tüm sınıflarda olduğu gibi, futbolcula­rda da bir deprem her zaman göstere göstere gelir. Dışarıdan, bu konuya dair kendilerin­i uyaranlara kulak asmadıklar­ı gibi, konu kendilerin­i alakadar eden mesafeye eriştiğind­e ise tarihe bir dönüp, verilmiş mücadelele­ri incelemek yerine günü kurtaracak çözümler düşünürler. Tweet atmak gibi.

Oysa çözüm çok daha köklü bir mücadeleyi gerektiriy­or.

Mesela boykot. Mesela grev. Mesela protesto.

Fakat bunları yaparlarsa, alt ligleri bir örümcek ağı gibi sarmalayan belediye kulüpleri onlarla sözleşme imzalamaz ki…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye