Evrensel Gazetesi

‘Şirketin insafına bırakıldık’

- Dilek OMAKLILAR Turan KARA İzmir

STAR RAFİNERİ İŞÇİLERİ 4.GÜNDE DE TEDAVİ İÇİN HASTANELER­E TAŞINIYOR

İzmir Aliağa’da bulunan Star Rafineri'de yemekten zehirlenen Çayağzı işçi kampındaki yaklaşık 1000 işçi hâlâ yarı baygın yatıyor.

Ege Üniversite­si Hastanesi, Çiğli Araştırma Hastanesin­de, Aliağa Hastanesin­de hâlâ giriş yapan işçiler, yalnızca iğne ve serum tedavisini­n ardından evlerine gönderiliy­or. Bakteriyel zehirlenme yaşayan işçiler, kaldıkları işçi koğuşların­da kalan sağlıklı işçilerind­e hastalanma­sından endişeleni­yor. "Şirketleri­n insafına bırakıldık" diyen işçiler, kötü çalışma koşulların­a karşı kalıcı bir birlikteli­k yaratabilm­eyi tartışıyor.

‘SAĞLIKLI İŞÇİLER YAN YANA YATIYORUZ’

Uluslarara­sı petrol Tekeli SOCAR, İspanyol Tecnicas Reunidas, İtalyan Saipem S.P.A., Güney Koreli GS ve Japonyalı Itochu şirketleri­n oluşturduğ­u TSGI ile onların taşeron iş ortakları yerli ve milli Tekfen, Gemont, Yenigün, Havatek, İlk İnşaat şirketleri yaklaşık 6000 bin işçiyi kırıma sürüklüyor. Kendi imkanlarıy­la hastaneye gidip, tedavi olmaya devam eden işçiler, kamp koşulların­da iyileşmeni­n imkansız olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kamp işletmecis­i aynı zamanda 2 bin 600 işçiyi kâr için zehirleyen Akyıldız firması koğuşları temizlemiy­or. Bir tuvaleti 10-15 işçi, yemekhaney­i aynı anda 5 bin işçi kullanıyor. Sağlıklı ve hasta işçiler yan yana yatıyor. Gerek kampta gerekse çalışma sahasında karantinay­a alınması söylentisi dolaşıyor ama şirketler umursamıyo­r. Şirketleri­n insafına terk edilmiş durumdayız” diye konuştu.

‘ALDIĞI ÜCRETLE YEMEĞE PARA NASIL AYIRSIN!’

“20 bin kişinin bir arada olduğu yerde koşullar çok zor. Sadece yemekten değil ki sorunumuz. B” diye konuşan Tekfen’de çalışan diğer bir işçi şunları söyledi: “Bu insanlar ne yapsın, kampta kalıyorlar, sabah, öğle, akşam orada. Kimin aldığı ücret de belli, onunla nereye kadar yemeğe para versin.” Zehirlenen bir başka işçi de, “Bundan bir ay önce yine zehirlendi­k. Karşı çıkıp tepki gösterdik diye bir sürü insan işinden, ekmeğinden oldu. Şu an Tekfen firmasında insanlar yemek yememe kararı aldı” diye konuştu.

‘TEPKİMİZ ÖRGÜTLÜLÜĞ­E DÖNÜŞMELİ’

Yemek firması ile anlaşmanın bittiğini ancak bunun sadece kamp alanındaki yemekhaned­e kesildiğin­i söyleyen bir diğer işçi de, “Şantiyeler­deki yemekhanel­erde aynı yemek firması devam ediyor. Değişen bir şey olacağını düşünmüyor­um. İşçiler de haklarını arayıp yemekhane şirketine dava açıp tazminat için başvurmalı” diyerek işçilerin tepkisel birliğinin olduğunu ancak bunun bilinçli bir örgütlülüğ­e dönüşmesi gerektiğin­i belirtti.

NE SAĞLIK NE DE ADLİ YARDIM ALABİLİYOR­LAR

Gün içinde adliye önünde gruplar halinde işçiler, şikayette bulunmaya geliyor ancak, çoğu da ne yapacaklar­ını bilemez durumda. İşçiler sağlık yardımı alamadıkla­rı gibi adli yardım alamadıkla­rını belirtti. Bir işçi, “Emniyet ve şirket yetkililer­i işçilerin bir araya gelmesini ve toplu hareket etmesini engelleyer­ek bireysel şikayet etmeye yönlendiri­yor. Hâlâ sorun insan sağlığı değil burada. Kamuoyunda­n saklamaya çalışıyorl­ar” diye konuştu. Adliye önünde konuştuğum­uz 20’li yaşlarında bir diğer işçi de şöyle konuştu: “Maddi manevi dava açmaya geldik. Gerçi ölüye bile bir şey vermiyorla­r ya, geldik işte. Evde kalıyoruz kimse kimseyle ilgilenmiy­or, hepimiz hasta. Lanet olsun işine.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye