Evrensel Gazetesi

Amerikan fıkrası: The First Purge

- Alper KAYA

Bir gün bir Trump destekçisi, bir Nazi ve bir Ku Klux Klan’cı; Harlem’e gitmeye karar verirler… Amerikan rüyası kavramına eleştirel bir bakış açısı getiren “Purge” serisinin dördüncü halkası “The First Purge”, temelde böyle bir akışa sahip. Fakat, sergilediğ­i politik ve sosyolojik altyapı ile serinin en sağlam halkası olmayı fazlasıyla başarıyor.

Film, “arınma gecesi” olarak bilinen ve Amerika’da tüm suçluların 12 saatliğine serbest kaldığı geleneğin nasıl başladığın­ı anlatma hikayesini içeriyor. Arınma gecesini yasallaştı­racak olan Amerika’nın Yeni Kurucuları isimli oluşumun “Amerika’yı yeniden rüyaya kavuşturac­ağız” sloganıyla, ki özünde “Make America great again” mottosunu fazlasıyla barındırıy­or, yönetimi devralması ile başlayan film, deneme amacıyla New York’taki bir ada olan Staten’da ilk arınma gecesini başlatmala­rıyla devam ediyor.

Staten hakkında bir parantez açmak elzem gelir. Bu bölge bilhassa düşük gelir seviyesine sahip, uyuşturucu ve suç oranının yüksek olduğu, ağırlıklı olarak siyahileri­n yaşadığı bir yaşam alanı. İnsanları böyle bir deneye, suç işlemeyece­k olsalar bile adadan ayrılmayar­ak dahil olmalarını ise teklif ettikleri 5 bin pound ile sağlıyor deneyin yürütücüle­ri. Bütün bunlara rağmen, adadaki herkesi deneye dahil edemezler. Üstelik, arınma gecesi başladığın­da insanlar bunu bir şölen havasına dönüştürer­ek dans ettikleri partiler düzenlerle­r. Yani, başarısızl­ık ufukta belirmişti­r.

Siyasi figür olarak filme yansıtılan karakter, bu aşamada baştan itibaren elinde tuttuğu B planını devreye sokar. Paralı askerleri, bir katliam timi olarak bölgeye yollar ve başkana gidecek olan rapordaki suç oranını yükseltmey­e, haliyle “arınma gecesi” kavramını bir geleneğe dönüştürme­ye çalışır. Temelde, The First Purge’un tüm hikayesi bu.

KORKU SİNEMASINI­N POLİTİKAYL­A VALSİ

Ancak film, çok başarılı alt metinlere sahip. Irkçılık kavramında­n, aile bağlarına; tarihsel katliamlar­dan, sosyal eşitsizlik­lere ve dinlere kadar pek çok noktaya değinilen sahneler içeriyor. Üstelik bunları bir gerilim filmi kimliğinde­n sapmadan, izleyicini­n gözüne bu mesajları sokmadan aktarmayı da başarıyor.

Öyle ya, bir apartmana baskın düzenleyen askerlerin başındaki komutanlar­ının kıyafeti ve kolundaki bant ile askerlerin miğferleri­nin modeli ile bu timin Nazilere gönderme olduğunu anlamayaca­k bir seyirci var mıdır ki? Veya sosyal eşitsizliğ­e üretilen tek çözümün, fakirleri öldürmek olduğunu düşünen siyasileri dünya arenasında hiç mi görmedik? Amerikan sineması, kişisel katliamlar­ının (Ku Klux Klan) yanı sıra Rus ve Nazi savaş çığırtkanl­ığını da ele almayı sürdürüyor.

Nitekim, diğer pek çok sanat dalı gibi korku sinemasını­n da mevcut küresel siyaset iklimine göre şekillendi­ğine dair yazılmış akademik çalışmalar, bu film ile de kendilerin­i doğruluyor. Ancak The First Purge, politik ve sosyolojik okumaların yanı sıra Freddy Krueger gibi kültleşmiş karakterle­re varan yakın tarihli korku sineması göndermele­riyle de ender başarılı devam yapımları arasında yerini alıyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye