‘AYVAZ KASAP, HEPSİ BİR HESAP’ MESELESİ

Kirvem, Halkımızın, yüce milletimizin yarısından bir gıdım, bir “tık” daha fazlasının sandıklara yansıyan üstün “irade”si sonucunda, önceleri cumhurumuzun “reis”i ünvanını taşırken, şimdilerde “başkan”lık lakabıyla koltuğuna oturan zatı devletlerinin, bundan kellim iki dudağının arasından tek başına vereceği bilumum buyrukların memleketimizin havasını hangi mecralara sürükleyeceğini, “kader”imizin hangi ummanlara doğru yelken açacağını, önümüzdeki günlerde memleketimizin kapalı ya da açık hava sinemalarında otuz altı kısım tekmili birden hep beraber izleyip göreceğiz...

Bu değişikliğin, namıdiğeriyle bu “yeni sistem” yönetim tarzının; ülkemiz, ehh tabii ki aynı zamanda vatandaşlarımız için “hayırlara vesile” olmasını yüce Rabbimizden niyaz ederken, diğer taraftan da kimi peşin hükümlü siyaset erbabının yanı sıra, ayrıca hepsi de hesapça kendi konularının uzmanı olan “akil” kişilerin veya mürekkep yalayıp, tebeşir tozu yutmuş prof, akademisyenlerin dediklerine bakılırsa, bu değişikliğin kökeninde aslında “yeni” ya da “hayırlara vesile” olacak bir durum mafiş!

Aslında her şeye maydanoz, her öküzün altında illa da bir buzağı aramayı nedense huy edinmiş, en ufak buluttan nem kapmayı sanki bir nevi yaşam biçimine dönüştürmüş bu içten pazarlıklı güruhun yumurtladıkları nahoş laflar dikkate alındığında; bu bapta dönüp dolaşıp “ayvaz kasap hepsi bir hesap” noktasında oyalanıp, dolayısıyla zamanı haybeye harcıyoruz vesselam! Neden? Çünkü çoğunun kökleri yaban ellerde dal budak sarmış, kimileri de maalesef misakımillimizin kutsal sınırları dahilinde mevzilenmiş bu şer odaklarının, bu “hain”lerin utanmadan, sıkılmadan kakafonik makamında tekrarlayıp durdukları nakaratlarına bakılırsa; daha düne kadar ülkenin gidişatını tek kalemle, tek cetvelle istediği çizgide zaten belirleyen, bu hususta zerre kadar sıkıntı çekmeyen “reis” hazretlerinin, şimdilerde “başkan” olmasının ardından ülke sathında aynı minvalde, hatta bir “fırt” daha yüksek perdeden tiz sesli borusu öteceğine göre; ehh o zaman seksen milyonu aşkın nüfusumuzla bayram ya da seyran yapsak ne değişir ki!

Nitekim on altı yıldan beri ülkemizin dümeninde, bir başka ifadeyle söylemek gerekirse “iktidar” koltuğunda oturan “reis” imizin, bu zaman zarfında yanı başındaki tayfalarıyla birlikte yüzdürdükleri “taka”mızın, şimdilik gelip demir attığı liman malum, bundan sonra, yani henüz ne idüğü belli olmayan, biraz da “kervan yolda düzülür” meselince yola çıktığımız bu yeni sistem nedeniyle “reis”liğe paydos deyip, bunun yerine kaptanlığa, “başkan”lığa soyunan devletlumuzun bundan sonra “vatan” adlı gemimizi engin denizlerde ne derece ustalıkla yöneteceğini yine izleyip göreceğiz... Öyleyse? Öyleyse Allah önce kaptanımıza, keza onun yanı sıra boy hizasına göre sıraya giren çımacılarına, sonra da milletimize sabırlar ihsan eylesin Kirvem!