Tirelilerin ‘zehir istemiyoruz’ isyanı
Tire Başköylüler, tarım alanlarının ortasına yapılmak istenen jeotermal enerji santraline (JES) karşı direniyorlar. İncir ve zeytinle geçinen yöre köylüleri Jes’lerin tıpkı Aydın’da olduğu gibi ürünlerine zarar vereceğinden endişe ediyorlar. Çarşamba günü bine yakın köylü Jes’lere karşı köy meydanında eylem yaptı. Öte yandan köylüler dün de bir araçla köye gelen 3-4 kişilik bir grubu JES alanında inceleme yapmasına izin vermeyerek alıkoydu. Öğle saatlerinde köye gelen Mal Müdürü'nün alıkonulan üç kişinin kendi çalışanları olduğu sözlerinin ardından köylüler alıkoydukları kişileri serbest bıraktılar.
ŞİRKET ELEMANLARINI ALIKOYDULAR
Telefonla konuştuğumuz köylülerden Sami Şengün, köye bir kilometre yakında, mezarlığın altında bir araçla gelen kişilerin köylüler tarafından çevrildiğini belirterek, “Mal müdürlüğünden geldiklerini söylemişler ama ellerindeki dosyalara baktığımızda bütün sayfalarda Pozitif Enerji şirketinin isminin olduğunu gördük. Köylüler şu anda infial halinde. Bu kişileri kaymakam gelmeden bırakmak istemiyorlar. Kaymakam ve yardımcısı Tire dışında imiş. Jandarma geldi, şu an köylüleri ikna etmeye çalışıyor. Bize açıkça yalan söylüyorlar. Mal Müdürlüğü ve diğer yetkililer de şirketle iş birliği içindeler. Köylüler, özellikle kadınlar çok kararlılar” dedi.
BİNE YAKIN KÖYLÜ EYLEM YAPTI
Başköylülerin köy meydanında çarşamba günü yaptıkları eyleme başta köylü kadınlar olmak üzere genç yaşlı, çocuklarıyla geniş bir katılım oldu. Civar köylerden ve Tire’den de katılımlarla sayıları 1000’e yaklaşan vatandaşlar, Jes’leri istemediklerini dile getirdiler. Köy meydanının birçok yerine ve köyün girişine jeotermale hayır pankartları asıldığı görülürken etkinlik boyunca JES karşıtı dövizler taşındı. “Başköy’de zehir istemiyoruz”, “İnadına üreteceğiz”, “Devlet bize sahip çık”, “Zeytin incir canımız jeotermal düşmanımız” gibi dövizler dikkat çekerken, yüzlerce köylü “Başköy’e zehir istemiyoruz” sloganları attılar.
DEVLET YANIMIZDA OLSUN
Köy meydanında gerçekleştirilen eylemde konuşan Sami Şengün, incir sezonu geldiğini, taze incirlerin pazarlarda yerlerini almaya başladığını belirterek, “İncir en önemli tarım ürünlerimizden birisidir. Dünyanın en önemli incir üretim havzaları olan Büyük Menderes ve Küçük Menderes Havzaları JES tehdidi altındadır” dedi. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak gösterilen jeotermallerin en stratejik ürünlerden birisi olan incir üzerinde ciddi zararlara yol açtığını belirten Şengün, “Germencik’ten Buharkent’e kadar olan incir bahçelerinde kuruma, meyve kalitesinde düşme gibi ciddi hasarlar gözlenmektedir. Bu dağları taşları incir bahçesine çevirirken devletten hiçbir destek istemedik. Dişimiz, tırnağımızla çalışarak bu bahçeleri ortaya çıkardık. Şimdi devletten bu bahçelerimizin yok olmasına izin verilmesin istiyoruz. Bizler bir şirketin kasası dolsun diye aşımıza ekmeğimize dokundurtmayacağız” diye konuştu.
Jeotermallerin zeytin ve incir üzerindeki
etkilerini anlatan Ziraat Yüksek Mühendisi Hatice Zeybek de Jes’lerin zararlarının sadece incirde değil bütün tarımsal ürünlerde gözlenmeye başlandığını belirterek, “İncir ithal etmediğimiz birkaç üründen birisi. Büyük Menderes’de başımıza gelen felaketin Tire’nin 7-8 köyünde de başımıza gelmesini istemediğimizden Jes’lere hayır diyoruz. Enerji önemli evet ama tarım daha da önemli ve siyaset üstüdür” dedi. Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu da “Toprağın kirlenmemesi, ağaçlarımızın kurumaması, insanımızın hasta olmaması için Jes’lere hayır diyoruz” dedi.