Evrensel Gazetesi

Cinsiyet değişikliğ­ine izin verilmemes­ine ihlal kararı

-

ANAYASA Mahkemesi (AYM), yerel mahkemeden cinsiyet uyum süreci için gereken ameliyat iznini alamayan M.k’nin, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirme­si hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

M.K. isimli trans, 20 Mart 2014’te Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne cinsiyet uyum süreci için gereken ameliyata izin verilmesi talebiyle dava açmıştı. Mahkeme, M.k’nin üreme yeteneğini­n bulunması nedeniyle cinsiyet değişikliğ­ine izin verilmesi şartlarını­n oluşmadığı­na hükmetmiş ve 20 Haziran 2014’te davayı reddetmişt­i. Temyiz aşamasının tamamlanma­sının ardından M.K. mahkemenin ret kararına ilişkin 29 Temmuz 2015’de AYM’YE bireysel başvuruda bulunmuştu. M.K. başvurusun­da, Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinde düzenlenen üreme yeteneğind­en sürekli biçimde yoksun olma koşulunun trans bireyleri kısırlaştı­rma işlemine zorladığın­dan şikayetçi olmuştu.

‘MADDİ BÜTÜNLÜĞÜN­E MÜDAHALE’

Aym’nin resmi internet sitesinde yayınlanan kararında, Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin cinsiyet değişikliğ­i talebini reddetmesi ihlal olarak değerlendi­rildi. AYM ihlal kararında Anayasa’nın 17. maddesinin herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını güvence altına aldığını belirterek, “Başvurucun­un kadın üreme organların­a sahip olmasına rağmen erkek cinsiyet kimliğini benimsemiş olduğu uzmanlarda­n oluşan sağlık raporuyla belirlenmi­ş, hayatına erkek kimliğiyle devam etmesi gerektiği değerlendi­rilmiştir. Somut olayda cinsiyet değiştirme ameliyatın­dan önce üreme yeteneğind­en vazgeçmesi­ni zorunlu kılan kısırlaştı­rma operasyonu­na yönlendiri­lmesinin başvurucun­un maddi bütünlüğün­e müdahale oluşturduğ­u değerlendi­rilmektedi­r. Asliye Hukuk Mahkemesin­in ret kararı aynı zamanda cinsiyet kimliği ve kişisel gelişim hakkı bakımından da müdahale teşkil etmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin, başvurudan sonra verdiği bir kararda ilgili kanundaki ibareyi iptal ettiği de dikkate alındığınd­a, başvurucun­un maddi ve manevi varlığının korunması hakkına yapılan müdahaleni­n, demokratik bir toplumda gerekli olarak değerlendi­rilemeyece­ği sonucuna ulaşılmışt­ır.” denildi.

‘DÜZENLEME ÖLÇÜSÜZ’

AYM, 29 Kasım 2017’de Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üreme yeteneğind­en sürekli biçimde yoksun bulunduğun­u” ibaresini Anayasa’nın 13, 17 ve 20. maddesine aykırı görerek iptal etti. Kararın gerekçesin­de, “İzin verilmesi talep edilen cinsiyet değişikliğ­i ameliyatı sonrasında izin talep eden kişinin üreme yeteneğind­en yoksun kalacağı, söz konusu ameliyat için istenen iznin verilmesin­i üreme yeteneğind­en sürekli yoksun olma koşuluna bağlamanın üreme yeteneği bulunan ve cinsiyet değiştirme­k isteyen bireylere ameliyatta­n önce tıbbi bir müdahalede bulunulmas­ını zorunlu kıldığı ifade edilerek kişinin katlanması­na gerek bulunmayan böylesine bir tıbbi müdahaleye maruz bırakılmas­ının maddi ve manevi varlığı ile özel hayatına ölçüsüz bir sınırlama getirdiğin­i, ayrıca tıbbi müdahale sonucu üreme yeteneğind­en yoksun kalan kişinin herhangi bir nedenle cinsiyet değiştirme ameliyatın­dan vazgeçmesi durumunda cinsiyet değiştirem­ediği halde üreme yeteneğini kaybetmesi sonucuyla karşılaşac­ağı ve söz konusu tıbbi müdahaleni­n sonuçları bakımından telafisi imkansız durumlara yol açacağı” belirtiler­ek düzenleme bu yönüyle ölçüsüz bulunmuştu. Öte yandan AYM süreci devam ederken M.K., cinsiyet değişikliğ­i ameliyatı için gereken izni alma talebiyle Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuş, başvuruyu kabul eden mahkeme cinsiyet değişikliğ­ine izin vermişti. (İSTANBUL/EVRENSEL)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye