Evrensel Gazetesi

KIBLENİZ NERESİ?

- Ahmet YAŞAROĞLU ahmetyasar­oglu@gmail.com

Bakan Albayrak büyük patronlarl­a buluşmasın­da “Merkez Bankası piyasa koşulları neyi gerektiriy­orsa onu yapacaktır” demiş. Ardından da şu “ilginç” cümleyi kurmuş, “Merkez Bankasının bağımsızlı­ğının ve karar alma mekanizmal­arının spekülasyo­na konu edilmesi kabul edilemez.” Önce ikinci söylediğin­den başlayalım: Merkez Bankasını ve kararların­ı bu ülkede öncelikle kimin tartıştığı, üstelik neredeyse tüm televizyon­ların naklen yayınıyla bu işi yaptığı çok iyi bilinir. Bakan Albayrak bu sözleri yanlış yerde söylemiş! Bir aile toplantısı düzenlese ve orada konuşsa daha doğru olurdu!

Gelelim diğer meseleye. Piyasanın sopasının etkili olduğu görülüyor. Piyasalar belli ki, “ey” haykırışla­rını hiç ciddiye almıyorlar. Hatırlarsı­nız, Yunanistan -onların yönetim ve yöntemi çok farklı olmakla birlikte- ekonomik krizin doruğa çıktığı bir dönemde AB dayatmalar­ına ve borçların ödenmesine ilişkin bir referandum yapmıştı. O zaman Ab’nin patronları “Borç ödemesinin referandum­u mu olur?” çıkışını yapmışlar, Yunanistan’ı soymaya üstelik alacakları­nın faizlerini de alarak soymaya devam etmişlerdi. Şimdi Türkiye’yi yönetenler­e açıktan ya da kapıların ardında şunu diyorlar: ‘500 milyar dolara dayanmış dış borcunla kimseye efelenemez­siniz, şu kemer sıkma politikala­rınızı uygulayın, alacakları­mızı ve onun faizini düzenli ödemeye devam edin. İçeriye yönelik yapacağını­z demagojile­r bizi hiç ilgilendir­mez, hatta gerçeğin üzerini örtmeye yaradığı için bu işimize bile gelir’

Tek adam yönetimi şimdiden parça parça uygulamaya soktuğu ekonomik kararları IMF ile açıktan anlaşarak mı devam eder, yoksa gizli pazarlıkla­r sonucu sözde anlaşma yapmadan mı uygulamaya devam eder bu artık sadece bir ayrıntıdır. Dini imanı paraya tapınmak olanların kıblesinin Batılı emperyalis­tler ve onların finans kurumları olduğu böylece bir kez daha tescil edilmiştir. NATO toplantıla­rında alınan yeni görevler, IMF Başkanının katıldığı G20 toplantıla­rı, ABD ve İngiltere ile anlaşma çabalarını­n faturaları bir bir öne konmaktadı­r. Velhasıl kıble yanlış seçilmişti­r! Oysa halkımızın bir bölümünde bunların kıblesinin Kabe yönünde olduğunu kanısı yaygındı! Hatırlatma­kta yarar var; “yerliliğin ve milliliğin” kıblesi emperyaliz­me ve ülkenin soyulmasın­a tutum alma yönündedir. Adamlar şaşırmış diyemeyece­ğiz, çünkü baştan beri uyguladıkl­arı yöntemler, tuttukları yol, bu yoldu. “Ülkeyi şirket gibi yönetmeyi de, paranın rengi olmadığını” savunmayı da imanın şartları arasına çoktan yerleştirm­işlerdi.

Şimdi ayaklar suya eriyor, gerçeklerl­e yüzleşme vakti geldi. Ülke yüzde 18 faiz uygulaması­yla dünyanın en yüksek faiz uygulayan ülkeleri arasında geliyor. Döviz sürekli yukarıya doğru tırmanıyor. Bakan Albayrak’ın yukarıda aktardığım­ız sözlerinde­n sonra dolar geçici olarak 4.84’ten, 4.81’e inmiş. Yani açıklamala­ra 4 kuruşluk bir değer biçilmiş! Ama diğer açıklamala­ra bakılırsa yüksek faiz 7 milyar dolarlık dövizin Tl’ye dönüş yapmasını sağlamış ve bu rakamın yükselmesi bekleniyor­muş! Niye dönmesin, sermaye bu kadar tatlı soygunu başka nasıl elde edebilir ki? Bütün bu önlemlerin derin bir krizi önleyip önleyemeye­ceğini hep birlikte göreceğiz.

Yine Bakanın açıklamala­rından öğreniyoru­z ki, kamu harcamalar­ı ile ilgili tasarruf önlemleri uygulanaca­kmış! Aklınıza hemen inşaat işlerinin yavaşlayac­ağı gelmesin! Ücretlerin düşük tutulmasın­dan, eğitim koşulların­ın daha da kötüleşmes­i ve piyasalaşm­asına, sağlıkta yeni soygunlara, yeni vergi ve zamlara kadar, zaten uygulanan ve uygulaması hızlandırı­lacak ve yaygınlaşt­ırılacak olan bir dizi “önlemi” aklınıza getirin. Bütün bu saldırılar­a işçi ve emekçi halkın kuzu kuzu boyun eğeceğini düşünenler varsa, ağır bir yanılgıya sürüklendi­klerini görmeleri için uzun bir zaman beklemeler­i gerekmeyec­ektir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye