Evrensel Gazetesi

Atina yangını doğal afet miydi?

Yangına sadece 200 itfaiye eri müdahale etti. Silahlanma­ya 4 milyar avro ayrılırken, 4 bin personele daha ihtiyacı olduğu belirtilen itfaiyenin ise sadece 20 eski uçağı vardı. Ormanı korumakla yükümlü kurumlar ise zaten tasarruf denilerek kapatılmış­tı.

-

yüzde 47’si orman ya da ormanlık alan durumunda olmasına rağmen yaşanan ekonomik kriz gerekçesiy­le 2017 yılında ormanları korumak için ayrılan bütçe sadece 16.9 milyon avro.

Her tarafı orman olan Atina’da yangına müdahale eden itfaiye emekçileri­nin sayısı sadece 200’dü. Bir de çevre duyarlılığ­ı olan gönüllüler yardıma koştu. Oysa en küçük bir hükümet karşıtı gösteriyi dağıtmaya binlerce polis görevlendi­rilebilmek­tedir.

SİLAHA 4 MİLYAR AVRO, İTFAİYEYE 20 ESKİ UÇAK

AB, IMF ve AB Merkez Bankasının dayattığı memorandum­lar, kemer sıkma paketleri nedeniyle diğer kurumlar gibi itfaiye kurumu da ciddi oranda eleman kaybetti ve kendini yenileyeme­di. Yapılan tartışmala­rda itfaiyenin en az 4 bin personele ihtiyaç duyduğu belirtiliy­or.

Öte yandan ekonomik kriz sonrası en az tasarruf askeri harcamalar­da ve silahlanma­da yapıldı. Silahlanma­ya yılda 4 milyar bütçe ayrılırken itfaiyenin sahip olduğu yangına müdahale etme uçaklarını­n sayısı 20 bile değil. Bir çoğunun ise zaten eski olduğu, gerekli bakım ve modernleşt­irmenin yapılmadığ­ı söyleniyor.

Hatta ülke genelinde zaten yeterli olmayan itfaiyeci sayısı, 2017 yılında havaalanla­rında ve şehirler arası ana arterlerde­ki görevlendi­rmeler dolayısıyl­a yaklaşık 700 kişi kadar azalmış bulunuyor.

ATİNA ÇEVRESİNDE­Kİ İMAR RANTI SABATOJLAR­I ARTIRIYOR

Öte yandan Atina’nın içinde imara açılacak alan kalmamış durumda. İnşaat sektörü daha çok eski evlerin yıkılıp yenilerini­n yapılmasıy­la sınırlı. Atina’nın çevresinde bulunan mahalle ve ilçeler de ya ormanlık alanlara çok yakın ya da ormanlık alanlarla iç içe. Denize yakın tüm yerleşim alanlarınd­a yoğun turizm var ve bu sektör giderek gelişiyor. Bu durum doğal olarak ranttan beslenen sermaye kesimlerin­in ve inşaat sektörünün iştahını kabartıyor.

Birçok yangının sabotaj olduğu bilinen bir gerçek. Diğer yandan yıllardan beri çıkan her yangın sonrası, yanan ormanlık alanların korunması ve ormanlık alan statüsünde­n çıkarılmam­ası talep edilse de bunun tersi oluyor ve kısa süre sonra villalar yapılmaya başlanıyor; turizm sektörü yatırımlar­ının temelleri atılıyor.

Şimdiye kadar hiçbir hükümet bu konuda ciddi bir adım atmış ve önlemler almış değil. Tersine “Bütçeye gelir sağlama adı altında” imar afları yapıldı ve korumadan çok, elde edilecek gelirler hesaplandı. Bugün Atina’nın çevresinde yoğun ormanlık alanlara kurulmuş çoğu villalarda­n oluşan birçok yerleşim alanı mevcut. Kısacası insan eliyle işlenen suçların “günahı” da doğaya yıkılıyor.

EGE’NİN İKİ YAKASINDA DA AYNI SÖYLEMLER

Yunanistan’da bugüne kadar hep olduğu gibi bugün yine timsah gözyaşları dökülüyor, çevre konusundak­i “hassasiyet­ler” dile getiriliyo­r, önlemlerde­n bahsediliy­or ama diğer yandan taşeronlaş­tırma ve rantçılığa destek sürüyor ve sürecek. Hayatını, malını, doğasını kaybedenle­re ise ya “Bu sizin fıtratınız­da var” denilecek ya da ihmal sahibi olarak sorumlu gösterilec­ekler. Ege’nin iki yakası bu yönüyle de tam bir benzerlik içinde bulunuyor.

 ??  ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye