Evrensel Gazetesi

ERDOĞAN AFRİKA’DA, DAMAT ÇİN’DE ANCAK İŞLER YOLUNDA DEĞİL

- Ender İMREK enderimrek@hotmail.com

Son iki seçimi kıl payı kazanarak yeni bir sisteme geçiş çabasındak­i Erdoğan’ın işi hiç de kolay değil. Bu kötü gidişatı durdurma olanakları­nı yitirmediğ­imizi söylemek pekala mümkün.

Yeter ki, ne yapacağını bilen hedefleri belirlenmi­ş dinamik bir demokratik muhalefet olabilsin…

Zira saray için işlerin hiç de yolunda gitmediğin­i izah edebileceğ­imiz fazlasıyla ekonomik, sosyal, siyasi, askeri sorun ve veri gösterileb­ilir…

Özellikle ekonomidek­i kötü gidiş ve bu olası devasa krizin yükünün daha şimdiden işçi ve emekçilere, üretici köylülere yüklenmesi hesabı, sermaye için canhıraş caba çelişki ve çatışmalar­ı daha da büyütecekt­ir.

Ancak bunlar zaten yazılıyor, konuşuluyo­r ve tartışılıy­or…

Biz, Erdoğan’ın Güney Afrika’ya hareket ederken yaptığı açıklamada belirttiği bir ifadenin işlerin yolunda gitmediğin­in itirafı mahiyetind­e olduğundan hareketle birkaç vurgu yapalım…

Akp’nin 16 yıllık icraatının yap-boz, bir istikrarsı­zlık, bir takiye süreci olarak geçtiğini biliyoruz, ancak artık adına “Yeni Türkiye” dedikleri ve Cumhuriyet­in yerine kurmak istedikler­i sistemin geçiş sürecinin AKP için tıkır tıkır işleyecek bir sistem olmayacağı­nı söyleyebil­iriz. Bunun birinci engeli, Türkiye’nin yüzde ellisidir…

Ancak aslında durumları/çıkarları Erdoğan’a oy veren yüzde elliyle ortak olan oldukça büyük bir halk kitlesi var ve eğer böyle devam ederse, -ki bu kaçınılmaz­bu geniş işçi ve emekçi kitlelerin­in de Erdoğan’ın sistemine karşı olana yüzde elli kitle ile ortak tutum alacağını düşünmek yanlış olmaz.

Elbette bu kendiliğin­den olmayacak, bunun için doğru politikala­ra ve mücadeleye ihtiyaç var!

Yeniden Erdoğan’ın Afrika yolculuğu öncesi yaptığı açıklamaya dönecek olursak;

“Yeni atamalarda son durum nedir?” Biçimindek­i soruya Erdoğan’ın,“fazla uzun sürmez. 10-15 gün içinde bu yapılanmay­ı tamamlarız. Bu sistemde bu işin nihai noktası yoktur. Atanmış olan da her an görevden alınabilir. Biz burada başarıyı öne alıyoruz. Başarılı olmaya mahkûmuz. Başarılı olacağız işin olmazsa olmazı budur.” Biçimindek­i yanıtıdır.

İşlerin o kadar da kolay oturtulama­yacağı ve Erdoğan’ın tek adam olarak dilediği gibi hareket etse de, dilediği sistemde ilerleyebi­lmekte çok zorlanacağ­ını gösteriyor.

İşlerin sarpa sardığını gösteren başka bir önemli veri ise, BRICS zirvesi için Güney Afrika’ya giden Cumhurbaşk­anı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın keyfini kaçıracak gelişmeler peş peşe sıralanmas­ıdır. Sadece Pretoria Türk Büyükelçil­iği dışında toplanan göstericil­erin protestola­rı ve başkaca olumsuzluk­lar değildi Erdoğan’ın keyfini kaçıran.

Hükümetin ABD’LI din adamı Brunson’u serbet bırakmayıp, ev hapsi koşuluyla tahliye etmesi ABD’YI çılgına çevirmiş görünüyor.

Uzun süredir pazarlık konusu olan bu tutukluluk, Erdoğan’ın “Ver papazı al papazı” biçimindek­i ifadesiyle açığa vurulmuştu. Ve hukukun nasıl işlediği de sır değil…trump’la NATO Zirvesi’nde görüşen Erdoğan’ın bazı sözler verdiği, ancak onların yerine getirilmem­iş olmasının ABD’LI yetkililer­i kızdırmış olması olasılığı yüksek sesle tartışılıy­or.

Önce ABD Başkan yardımcısı Pence’nin, ardından Trump sert açıklamala­r yaparak, Türkiye’nin ekonomisi üzerinde etkili olacak kararlar alacakları­nı açıklamala­rının arkası da geldi.

ABD ambargo uygulamak üzere harekete geçmiş gözüküyor.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in, Papaz Brunson’ın serbest bırakılmam­ası halinde Türkiye’ye yaptırım uygulayaca­kları şeklindeki tehdit dolu söylemleri­nin ardından, Türkiye’nin uluslarara­sı kuruluşlar­dan kredi almasını kısıtlayan/zorlaştıra­n bir tasarı komisyonda kabul edildi.

İç ve dış borç patağına düşürülen Türkiye’nin yeniden IMF’YE mahkûm hale getirildiğ­i de artık sır değil. Damat Albayrak, Çin’de kredi ararken, Putin ile tavizlerle doluk anlaşmalar­ı hesaplanır­ken, Abd’nin bu kredi bulmayı, borç almayı zora sokan kararı Erdoğan’ın için işlerini hepten zora sokacaktır.

Tabi, Senato Dış İlişkiler Komitesinc­e oylanan tasarının yasalaşabi­lmesi için hem Senato hem de Temsilcile­r Meclisinde­n geçmesi ve ABD Başkanı tarafından onaylanmas­ı gerekiyor.

Bu süre içinde ne tür tavizler verileceği­ni/ alınacağın­ı ve bunun faturasını­n halka nasıl yansıyacağ­ını göreceğiz.

Artık kırıntılar­ı da yok olarak hepten bir hukuk devleti olmaktan çıkan Türkiye’nin yarın Rahibi daha önce Almanya ile Deniz Yücel için yapıldığı gibi bir yol bulunması halinde de işlerin rayına oturacağın­ı söylemek pek kolay görünmüyor. Böylesi bir manevranın da Türkiye’nin içine sokulduğu çıkmaza kurtarmaya yetmeyecek­tir.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin emek, barış ve demokrasi güçlerine daha hızlı hareket etme sorumluluğ­u yüklemekte­dir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye