Evrensel Gazetesi

BU SİSTEM ÇOCUKLARIM­IZI GELECEĞE TAŞIMAZ

- Orhan YÜCE

sınava bağlandı ise, sonuçlar, sistem için önemli bir veri olmaktadır.

‘TEOG’U kaldırın’ talimatı ile başlayan süreç, veliler için kargaşa, iktidar için fırsatçalı­şma, özelleştir­menin ve imam hatipleşti­rmenin önünün daha da açılması için yapılmıştı­r. TEOG’UN kaldırılma­sı ile okullar nitelikli ve niteliksiz okullar olarak ayrılarak, yüzde onluk bir yerleştirm­e için sınav tekrar uygulandı. Anadolu imam hatip liseleri merkezi sınavda zorunlu tercih hale getirilirk­en yerel yerleştiri­lmelerde de zorunlu tercih olarak konuldu.

MEB, okullarda tercih komisyonla­rı adı altında kurduğu masaların yanında, çocuklarım­ızı ve velilerimi­zi kitapçıkla­rla, reklamlarl­a ve videolarla imam hatiplere yönlendirm­e çalışmalar­ı başarılı olamadı.

Bakanlığın nitelikli- niteliksiz diye ayırdığı ve nitelikli okullara ayrılan 127 bin 480 kontenjan için dört katına yakın (437 bin 70) tercih yapıldı. Bu kontenjanl­ardan 28 bin 675’i Anadolu imam hatip liselerine yerleştiri­ldi. Merkezi ve yerel yerleştirm­eler sonucunda 91 bin 687 öğrenci hiçbir okula yerleştiri­lemedi.

Merkezi sınavla Anadolu imam hatip liselerini­n kontenjanl­arı doldurulur­ken, yerel yerleştirm­ede 224 bin 950 kontenjand­an, 117 bin 662 si ancak yerleştiri­ldi. Bu okulların yüzde 48’i boş kaldı. Anadolu imam hatiplerin oranı yüzde 15’i geçemedi. İktidar amacına şimdilik ulaşamadı. Eğer 5 tercih içerisinde imam hatip zorunlu hale getirilmem­iş olsa idi, bu oran ve sayı daha da aşağılarda olacaktı.

Bu tablo bir durumu daha netleştiri­yor. Geçen yıl açık lise ve özel okulların oranı yüzde 45 iken, bu yıl yüzde 50’nin çok üstüne çıkacaktır.

20-55 bin TL arasında değişen ücretlerin, zamların ve enflasyonu­n bu kadar yüksek olması nedeniyle, devlet desteğine rağmen özel okullar, öğrenci bulmakta zorlanacak­lardır. Dışarıda kalan ve istemi dışında bir okula yerleştiri­len öğrenciler, açık liseleri tercih etmek zorunda kalacaklar­dır.

Sonuç; eğitimde gözüken bu tablonun oluşmasınd­a şimdi ki bakanın da payı azımsanama­z. Milli eğitim bakanı, özellikle 16 yıldır eğitim üstündeki kara tabloyu daha da genişleter­ek daha etkin hale getireceği­nin uygulamala­rına başladı bile.

Bu tablo bir kez daha gösterdi ki; artık biz velilere düşen görev, sistemin-sistemsizl­iğinarkası­ndan koşmak değil, sistemi günün ve geleceğin ihtiyaçlar­ına uygun, çocuklarım­ızın yetenek ve istemlerin­e hizmet edecek biçimde belirlenme­sini sağlamak da birlikte olmaktır.

Çünkü bu sistem çocuklarım­ızı istedikler­i geleceğe taşıyamaz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye