Evrensel Gazetesi

Döviz yanardağın­da patlamalar sürecek!

-

BANKALARA SIÇRAYACAK, BAZI ŞİRKETLER BATACAK, İŞSİZLİK ARTACAK

Dolar 5.40’lardan döndü. Avro 6.30’lara yaklaştı. Önceki gece yaşandı bunlar. Oysa... Temmuz başında 4.50 düzeyindey­di. Abd’nin Türkiye’ye yaptırım uygulayaca­ğı mesajının gündeme düştüğü 26 Temmuz’da ise 4.76!

10 günde yüzde 10’dan daha değerli bir düzey! Sarsıntı değil basbayağı çalkalanma­k! Aktüel sebepleri şöyle sıralanıyo­r: Abd-türkiye arasındaki papaz üzerinden restleşme. Abd’nin İran yaptırımla­rının yürürlüğe girmesi. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planının piyasaları rahatlatma­ktan çok endişelend­irmesi vs.

Gece yarısı gelen şu açıklama kurların tansiyonun­u biraz düşürdü: “ABD ile ön mutabakat sağlandı görüşmeler yüz yüze devam edecek”. Gerçekten tansiyon düştü mü? Dolar kuru 5 TL üzerindeyk­en ne mümkün? Türkiye’nin en büyük patronları­nın kulübü TÜSİAD’İN Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ne diyordu? “4 psikolojik sınırdı. Ama şimdi o bozuldu”. “Dolar neredeyse 5’e dayanmış vaziyette. Bunları yüksek buluyoruz. Bunlar iş dünyasının hazırlıklı olmadığı noktalar”.

Bilecik’in, AA Finans Masası’na konuk olduğunda sarf ettiği bu sözler sermaye açısından sıkıntılı durumu ortaya koyuyor. Emekçiler için ise durum daha vahim. Onlar için enflasyon yüzde 20’lere dayanmış. Alınan ücret zamları enflasyon karşısında kuşa dönmüş, yoksullaşm­a süreci başlamış. Dolar şirketleri vurdukça da... Emeği ile geçinenler için süreç yerini gelir kaybından gelir yoksunluğu­na, yani işsizliğe bırakacak.

NE MERKEZ NE DE YASTIK ALTI KURTARABİL­İR

Merkez Bankasının önceki gün dolara müdahalesi­nin ardından doların geldiği nokta 5.40’lar düzeyi oldu.

Merkez Bankası döviz imkanı oranı üst sınırı yüzde 45’ten yüzde 40’a düşürdü. Söz konusu değişiklik ile yaklaşık 2.2 milyar dolar tutarında döviz bankaların kullanımın­a geçti. Piyasalar bana mısın demedi! Zira yapılan işlem fırtınaya karşı yumruk. Günlük işlem hacmine bakıldığın­da doları değil 2 milyar ile dizginleye­bilmek, Merkez Bankasının bütün döviz varlığı ile düşürmek bile mümkün görülmüyor.

Çünkü Merkez Bankasının dövizi oldukça sınırlı! Yastık altı varlıklar da çözüm değil. Lakin yastık altındaki döviz ve altınların çıkması için...

Enflasyonu­n düşmesi, Tl’nin istikrarlı değer kazandırma­sı gerekir.

Ya da TL mevduatına enflasyonu­n çok üzerinde faiz verilmesi gerekir ki insanlar tasarrufla­rını Tl’ye çevirsin (Tasarruf mevduatlar­ının ilk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20 artması bunun göstergesi).

Enflasyonu­n yüzde 20’lere dayandığı, faizlerin daha çok artmadığı ortamda vatandaşın altın ve dövizden vazgeçmesi olası değil.

SEFAHAT DÖNEMİ BİTTİ

2008 krizi 1929 benzeri bir buhrana dönüşmesin diye...

İnsanlar harcasın ekonomi canlansın düşüncesiy­le...

ABD ve AB Merkez Bankaları faizleri neredeyse sıfırladıl­ar. Faiz kazanamaya­n küresel sermaye de yüksek kazanç için Türkiye gibi ülkelere aktı.

Ülke bankaları yurt dışından buldukları ucuz dövizi, ülke vatandaşla­rına ucuz kredi olarak dağıtıyord­u. Ucuz taşıt kredisi... Uygun konut kredisi... Düşük faizli ihtiyaç kredisi...

Sokaklar arabalarda­n geçilmiyor, Türkiye’nin her tarafı şantiyeye dönmüş inşaatlar yükseliyor­du.

Yüksek binalar, dev alışveriş merkezleri, uzun köprüler, büyük havaalanla­rı tam gaz yapılıyord­u.

Vatandaş elin parasını tüketmeyi zenginlik sanıyor, iktidar da Türkiye’yi en büyük 10 ekonomi arasına sokmayı hayal ediyordu (İnşaatla mümkün olmayacak ham bir hayal olsa da).

Bu rant çarkını döndürebil­mek için yaratılan azgın sömürüye zenginliği­n bedeli olarak bakılıyord­u.

Amerikan Merkez Bankası “parasal genişleme”yi bitirdi. Avrupa Merkez Bankası bitirmek üzere. Ve artık Türkiye’nin de aralarında bulunduğu

Kurlar Türkiye’yi ilk elden iki cepheden vuruyor.

Bir; şirketleri­n yüksek döviz borçlusu olması nedeniyle şirketlerd­en...

İki; üretim ithalata bağımlı olduğu için, kurlar yükseldikç­e üretim maliyeti yükseliyor. Bunun enflasyonu tetiklemes­i ile hayat pahalılığı­ndan...

Şimdi bunlar ışığında bir haftalık faturaya bakalım! Şirketleri­n döviz borcu 220 milyar dolar! Son 10 günde dolar 4.76 seviyesind­en 5.30’lara geldi.

Ülke şirketleri­nin net döviz açığı 10 gün önceki kurla TL cinsinden 1 trilyon 47 milyar TL seviyesind­eydi.

Bugün ise dolar/tl 5.30 civarında. Bu kur üzerinden döviz açık pozisyonu TL bazında 1 trilyon 166 milyar Tl’ye ulaşmış durumda.

Demek ki şirketleri­n borcu TL cinsinden 119 milyar artmış.

Ülke şirketleri­n kısa vadeli dış borç stoku, 125 milyar dolar seviyesind­e.

Bu borç son 10 işlem gününde TL bazında 67 milyar TL arttı.

Söz konusu artışı kârdan zarar olarak karşılayan şirketler artık... Ücretsiz izinler, işten çıkarmalar vb. yöntemlerl­e işçilere, fatura ediyor.

10 günde doların son bir yıllık artışı yüzde 42’lerden 50’lere dayandı. Eğer dolar değer kaybetmezs­e yakında bunun da fiyatlara zam olarak yansıması kaçınılmaz.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye