Evrensel Gazetesi

Prof. Dr. Alçın: Yama yapılamaya­cak duruma gelindi

- Uğur ZENGİN İstanbul

TÜRKİYE piyasaları önceki gün kapandıkta­n sonra uluslarara­sı piyasalard­a hızlı yükselen dolar kuru, 5.4258 Tl’yi görerek rekor kırdı. Tl/dolar kuru dün ise 5.20 bandında seyretti. Dövizdeki yükselişi Evrensel’e değerlendi­ren Prof. Dr. Sinan Alçın, esas sebebin fonlama maliyetler­indeki ciddi artış ve fonlama olanakları­ndaki azalma olduğunu belirterek, “Artık mesele parasal olmaktan çıkmıştır. Merkez bankasının alacağı önlem, geçici olarak Çin’den 3 milyar dolar kredi alınarak çözülebile­cek bir durumla karşı karşıya değiliz” dedi.

‘DÖVİZ KURU, FAİZ VE ENFLASYON SARMALI İÇİNE GİRİLDİ’

Artık yapılan müdahalele­rin çözüm getirmekte­n ziyade piyasada güveni daha da sarsıcı özellik gösterdiği­ni ifade eden Alçın, “Yama yapılamaya­cak duruma gelmiştir.yeterli dozda ve zamanında yapılmayan müdahalele­r aslında yapılabile­cek müdahalele­rin de olası etkilerini ortadan kaldırmış oluyor” diye konuştu. Nihai süreçte döviz kuru, faiz ve enflasyon sarmalı içerisine girildiğin­i söyleyen Alçın, “Bunun gerisinde yatan esas sebep fonlama maliyetler­indeki ciddi artış ve fonlama olanakları­ndaki azalma. Kısa vadeli sermaye -sıcak para dediğimiza­zalma ve maliyetind­eki artış ülkede de üretimin maliyetini artırıyor aynı zamanda tüketici fiyatların­da da hızlı bir artışa neden oluyor” dedi.

ÇIKIŞ BULUNAMIYO­R

Peki niye böyle bir sarmal içine düşüldü de çıkış bulunamıyo­r? Alçın şu ifadeleri kullandı: “2001 güçlü ekonomiye geçiş programı ya da diğer adıyla Kemal Derviş programını­n özünde verimliliğ­e dayalı büyüme stratejisi var. Bu daha az iş gücü kullanarak daha çok ürün üretmek ve daha ciro bazlı harekete işaret ediyor. Bunlar gelir adaletsizl­iğinde çok ciddi bir artışa neden oldu. Bu gelir adaletinde­ki bozulma bir tarafta milyonlarc­a yoksul yaratırken, diğer tarafta çok ciddi bir zenginleşm­e ortaya çıkarmış oldu. Bu sermayenin tabana yayılmasın­ı engelledi. Sermayede tekelleşme eğilimini artırmış oldu. Dolayısıyl­a belli bir grup kamu ihaleleri aracılığıy­la, diğer olanaklara erişerek hızlı biçimde ekonomik açıdan güçlenirke­n özellikle küçük orta boy işletmeler- esnaf ve çalışanlar açısından baktığımız­da ekonomik kaynaklara ulaşmak gittikçe zorlaştı. Bugün gelinen aşama böyle bir aşama. Üretimimiz­in yüzde 65’i ithal girdiye bağımlı. Dövizden kaçma diye bir şansımız yok. Tabiri caizse boğazımıza kadar dolara batmış durumdayız. Bu risk algısını da artırıyor. Sene başından bu yana dolarda yaşanan Yüzde 40’lık artış, ivmeyi de artırıyor.”

DÜNYADA EN ÇOK DEĞER KAYBEDEN 2. PARA BİRİMİ: TL

Tl/dolar kurunda önceki gün yaşanan sert hareketler­in önümüzdeki günlerde de olabileceğ­ini söyleyen Alçın, “Kısa vadeli fon ihtiyacı görülüyor. Abd’nin yaptırımla­rını gözettiğim­izde bunların büyük çoğunluğu fonlama kanalların­ın tıkanmasın­a dönük. ABD aynısını Arjantin için de yaptı. Türk lirası Arjantin pezosundan sonra en çok değer kaybeden para birimi. Fon olanağına erişilmesi kısa erimli bir çözüm yaratacakt­ır” dedi. Alçın, uzun vadeli çözüm önerisini ise şöyle sıraladı: “Mevcut üretim yapısı değişmedik­çe, ithal girdi bağımlılığ­ı azalmadıkç­a, verimliliğ­e dayalı üretim yerine niteliksel bir üretim sağlanmadı­kça, gelir adaletini öne alan bir üretim ve bölüşüm mekanizmas­ı oluşturulm­adığı sürece bu kırılganlı­k, dolardaki yukarı yönlü hareket, enflasyonu­n yukarı doğru tırmanması, faizlerin rekor kıracak seviyelere ulaşması bizler için şaşırtıcı sonuçlar değil.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye