‘Polisiyede cinayetler kadar politik ve sosyolojik duruşlar da önemli’
ALPER KAYA:
Alper Kaya’yı daha çok spor yazarı kimliğiyle tanıyoruz. Çeşitli gazetelerde spor yazıları yayınlanan Kaya, yaklaşık bir yılı aşkın süredir Evrensel gazetesinin spor sayfasında köşe yazarlığı yapıyor. Ama Alper Kaya’nın tek merakı futbola değil. Aynı zamanda korku sinemasını yakından takip ederken diğer yandan edebiyatla da ilgileniyor. 2011 yılında ilk romanı “08.00” ile yazarlık serüveni başlayan Alper Kaya son olarak yedinci romanı “Fotoğraftaki Kadın” ile karşımıza çıktı. Alper Kaya’yla “Fotoğraftaki Kadın”ı ve polisiye edebiyat üzerine söyleşi gerçekleştirdik.
Bu sizin yedinci kitabınız ve aynı zamanda kolektif çalışmalarda da adınıza sıklıkla rastlanıyor. Edebiyata girmeye nasıl karar verdiniz, bu süreç nasıl başladı?
Edebiyat, olarak nitelendirilemez muhtemelen ama yedi yaşımda ilk öykümü yazdım. Ardından ilkokul ve lise yıllarım boyunca hep bir kenarlara bir şeyler çiziktirdim. Çeşitli yerel yarışmalara katıldım, yerel gazetelerde ve dergilerde yazdım. Ardından üniversite için İstanbul’a gelince, biraz daha farklı gelişti her şey ve kendimi bitirdiğim roman taslağımla yayınevlerini aşındırırken buldum. 2011 yılında ilk romanım “08.00” basıldı ve olaylar gelişti…
Fotoğraftaki Kadın son kitabınız. Aslında bir serinin de dördüncü kitabı. Bu seri nasıl oluştu? Komiser Tahsin’in okuyucuların bilmediği ortaya çıkış sürecine değinebilir misiniz?
Bir internet portalı olan Kayıp Rıhtım’da aylık öykü seçkisine çeşitli öykülerle katılıyordum. Bir öyküm de, hem fantastik bir altyapısı olan hem de olabildiğince polisiye kurgusu içeriyordu. O öykünün başkarakteri Komiser Tahsin’di… Sonrasında aynı öyküyü genişletip, Ölüm Melodisi ismiyle bir internet tefrikası şeklinde paylaştım, roman formatına getirip e-kitap olarak da yayınladım… Sonrasında, aklıma gelen bir kurguda polis figürü gerekiyordu. Haliyle benim aklıma da ilk olarak Komiser Tahsin geldi; zira ilk roman Kaçak’a dek hepsi internette yayınlanan pek çok öyküde kendisine yer vermiştim.
Yeni kitabınızda Tahsin karakteri bu kez kendi şehrinde ve ofisinde değil. Bu maceranın böyle gelişmesine nasıl karar verdiniz?