‘İki gün şalter kapatalım bak o zaman neler oluyor’
Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesindeki tekstil işçilerai ile bir araya gelerek ekonomideki gidişatı ve doların yükselmesi ile birlikte gıda başta olmak üzere yapılan zamların etkisini konuştuk. Kadın işçilerin yoğunlukta olduğu tekstilde, işsizlikle karşı karşıya kalan kadınların kaygısı da artmış durumda. İşçiler, “Sorunlarımız ortak, çözümü de birlik olmalı. Bizler daha ne kadar fedakarlık yapacağız. İşçiler, 2 gün şalter kapatsın, bak o zaman neler oluyor” dedi.
‘ÜCRET AİLEMİZE, MESAİLER BİZE’
Çoğu 20’li yaşlarda olan kadın işçiler, ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini belirtti. Doların yükselişinin kendilerini de etkilediklerini söyleyen kadın işçiler, dolar sonrası yapılan zamların her pazar alışverişinde, mutfak alışverişinde karşılarına çıktığını söyleyen bir kadın işçi, “Bunun için dolarınızın olmasına gerek yok. Bir sürü örnek var. 10 liralık yumurta 17 lira olmuş, tüp desen 105 liraya doldurttum. Bunlar bizi etkilediğini gösteriyor işte. Ben ailemle yaşıyorum, daha şanslıyım belki ama kalabalık aile demek çok para demek değil, o kadar da boğaz demek, geçim derdi demek” dedi. İsmini vermek istemeyen bir başka kadın işçi, “Ücretimizi ailemize veriyoruz, mesaileri kendimize alıyoruz. Asgari ücret 2000 TL olsa çok daha iyi. Açlık sınırı ile asgari ücrete bakarsak, biz nasıl geçinelim. Zaten daha fazla mesaiye kalır olduk” diye konuştu.
‘BİZİM KOŞULLARIMIZ AĞIRLAŞIR’
“Çözüm için işçiden fedakarlık bekliyorlar, isteseler kendileri bu gidişi durdurmazlar mı?” diye soran diğer kadın işçi, “Bizim fedakarlık yapacak halimiz kalmadı” dedi. Kadınlar, eve maddi sıkıntılarının yanı sıra mutfak masraflarından, çocukların bakımına kadar tüm sorunları dile getirirken, 10 yıldır tekstil sektöründe olan Tarık isimli işçi ise Türkiye’deki tekstil sektörünün ekonomideki bu gidişattan çok fazla etkilenmeyeceğini söyledi. 10 yıllık süreci sektör açısından değerlendiren Tarık, devam etti: “10 yıl önceki tekstil sektörü ile şuan ki arasında fark, şu anki paranın 2 katını alıyordum o zaman. Şimdi bitirdiler ülkeyi. Tekstil işi son bulmaz ancak hammadde dışarıdan geldiği için etkileniyor elbette. Bu iş hamallık işidir, o yüzden Türkiye’de asla bitmez. İşin gerçeği bu. Sadece azalır.
Burası zaten ucuz iş gücü. Bizim koşularımız daha ağırlaşır ama asla buradan vazgeçmezler.”
‘BUNUN SEBEBİ DIŞ GÜÇLER DEĞİL’
Tekstil işçisinin her daim ‘dipte’ olduğunu vurgulayan Tarık, “Burada çalışıyorsan diptesin demektir. Hiçbir şartların yok ki. En basitinden primimiz dahi yok. Geçimimize baktığımızda ise ne yetiyor ki. Doların yükselmesi ile birlikte alım gücü de etkilendi. Maaş eridi aslında. Bu erime karşısında çözümü ise kemerlerin sıkılması.
İşçi harcamıyor ki zaten ne var da ne harcasın, kira 1000 TL olmuş, 1600 TL alan insan nasıl geçinsin” diyerek yaşanan gidişatın ‘ekonomik savaş’ olduğuna inanmadığını söyledi. Tarık, şunları söyledi: “Türkiye’de 73 tane dolar zengini var ve şuanda bizler bu 73 kişiye çalışıyoruz. Bu krizden birileri zaten faydalanıyor o da kesinlikle işçiler değil. Dış güç falan değil bunun sebebi.” Bu gidişatı işçilerin birliğinin durduracağını söyleyen Tarık, “İşçiler olarak 2 gün şalteri kapatalım, bak o zaman neler oluyor. Ama yapamıyoruz, birliği sağlayamıyoruz çünkü” dedi.