Karış karış gezdiler yüzlerce yazıt buldular
geçtiklerini aktaran Öztürk, bunu ilk olarak Osmaneli ilçesinde başlattıklarını ifade etti.
LİTERATÜRE KAZANDIRILIYOR
Öztürk, antik çağ tarihini M. Ö. 1. yüzyıldan M.S. 4. yüzyıla kadar tarihini otaya koymaya çalıştıklarına işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgede şimdi olduğu gibi o zaman da halk çiftçilikle uğraşıyormuş. Çok sayıda adak ve mezar taşı bulduk. Roma mezarlıkları ile karşılaştık. Bölgede kimler yaşamış bunu öğreniyoruz. Yeni köy isimleri öğrendik. Birçok köyün antik dönemdeki ismini öğrenme şansına sahip olduk. Osmaneli’de Balçıkhisar köyü var, bulduğumuz adak yazıtında köyün en eski adının Dakapene olduğu ortayı çıktı. Litaratüre bu ismi kazandırıyoruz.”
Bu yılın sonuna doğru Osmaneli’de buldukları 80’in üzerindeki yazıtı, tek bir kitap haline getireceklerini belirten Öztürk, “Bölgenin yaklaşık 2 bin sene önceki tarihine elimizden geldiği kadar ışık tutmuş olacağız.” ifadesini kullandı. Çalıştıkları bölgelerde şu ana kadar 550’ün üzerinde yazıtı kayıt altına aldıklarına dikkati çeken Öztürk, “Köy köy gidiyoruz, karış karış geziyoruz. Çalışmayı yaparken yerel yönetimlere bilgi veriyoruz. Bölgeyi tanıyan insanlar bize göremeyeceğimiz taşları bulmakta büyük destek sağlıyor. Bir kişinin evinin bahçesindeki taşı görmemiz mümkün değil.” diye konuştu. (Bilecik/aa)
GÖLPAZARI ilçesinde 2013 yılında ziyaret ettiği köyün eski mezarlığına da gittiğine değinen Öztürk, “Oradaki enteresan olay şu, defineciler inanılmaz kazı yapıyorlar, raporlara da yazdık bunları. Fakat oradaki definecilerin diğerlerinden tek farkı hiç olmazsa taşları kırmıyorlar diyebilirim. Mezardan çıkardıkları taşları özenle kenara koyuyorlar. Onlar zarar vermedikleri için kırmadıkları için de biz o yazıtları okuduk. Oradan sadece o mezarlıktan 15 mezar steli okuduk. Yeni bir sürü bilgiye de ulaşmış olduk.” dedi.