SORUNLARIMIZ ORTAK, ÇÖZÜMÜ DE BİRLİK OLMAK. DAHA NE KADAR FEDAKARLIK YAPACAĞIZ? İŞÇİLER, 2 GÜN ŞALTER KAPATSIN, BAK O ZAMAN NELER OLUYOR!
konuşuyorlar.
Aslında söz konusu haberde bir işçinin görüşü olarak aktarılan üç basit cümleden oluşan yukarıdaki ibare; sermayenin ve oların siyasi temsilcilerinin, krizin yükünü emekçilere yıkma girişimlerine karşı işçilerin alması gereken tutumu açıkça ve yeterli biçimde ifade etmektedir.
Aslına bakılırsa, eğer gözleri Erdoğanakp yönetimini kara propagandasıyla görmez hale getirilmeyen her işçinin yukarıdaki “üç cümle” üstünde anlaşamaması için bir neden yoktur. Nitekim haber de AKP propagandasını tekrarlayan bir işçinin görüşlerine de yer verilerek, sorunun böyle bir boyutu olduğuna da dikkat çekiliyor. Ama zaten, hiçbir zaman tüm işçilerin bir anda aynı görüşte birleştikleri ve ancak o zaman mücadele atıldıkları da hiç görülmemiştir. Tersine işçilerin ortak bir fikir etrafında birleşmesi ve mücadelesinin doğası; önce az sayıda işçinin bir fikir etrafında birleşmesi ve onların çabalarıyla bu fikrin yığınlar içinde yayılması ve çoğunluğun ortak fikrine dönüşmesi biçimindedir.
Yani önce çok az bir işçi gurubu gerçeğin bilinicine varır ve onların işçinin ana kitlesi içindeki girişimleri ve mücadele içinde inisiyatif almaları ile fikir yığınlar içinde yayılarak kalabalığın bir “güce dönüşmesini” sağlar.
Bu yüzden de işçilerin en azından bir bölümünün görüşü olan yukarıdaki; “Sorunlarımız ortak, çözümü de birlik olmak. Bizler daha ne kadar fedakarlık yapacağız. İşçiler, 2 gün şalter kapatsın, bak o zaman neler oluyor” fikri, basit cümleler ile ifade edilmiştir. Ama hayata geçirilmesi, işçilerin içinde bu fikrin yaygınlaştırılması, elbette bu kadar basit değildir. Ama şu da bir gerçektir ki, az sayıda da olsa bir işçi gurubu, bu gerçeğin farkına varmışsa ve bunun gereğine uygun girimler yapmaya karar vermişse, sorunun en önemli yanı çözülmüş demektir.
Bu yüzden de gerçeğin farkına varan işçiler, sayılarının azlığına ve görevlerin zorluğuna bakmadan, bu fikrin yayılması için bulundukları her ortamda tartışmalar açmak durumundadırlar.
AKP-MHP’YE oy ve destek veren emekçilerin de mevcut gidişattan hoşnut olmağını da dikkate alarak bu tartışmaların yaygınlaşmasını sağlayacak araçlar ve yöntemler geliştirmek, emekçilerin birleştirilmesinde önemli olacaktır.
Çünkü, fikirler kitlelere mal olduğunda maddi bir güce dönüşür. Aksi halde fikir ne kadar doğru ne kadar güzel ve iyi ifade edilirse edilsin bir kıymeti olmaz.