‘Adalet mücadelemiz devam edecek’
ALADAĞ DAVASINDA TAHLİYELERE İSYAN
11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği Aladağ Öğrenci Yurdu faciasının davasının son duruşmasında tutuklu son iki sanığın da salıverilmesi ile olayın üzerinden daha iki yıl geçmeden tüm sorumlular serbest bırakılmış oldu. Ailelerin avukatı Can Atalay, kararı “Kabul edilebilir bir tarafı yok” sözleriyle tepki gösterdi.
Süleymancılar Cemaati’ne ait öğrenci yurdunda, 29 Kasım 2016 günü elektrik panosundan çıkan yangın sonucu 11’i öğrenci olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmişti. Yaşanan faciaya dair yurdun yöneticilerinin de aralarında yer aldığı 14 sanık hakkında 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmasında tutuklu Yurt Müdürü Cuma Ali Genç ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un “adli kontrol” şartıyla tahliyelerine karar verildi. Verilen bu tahliye kararları ile davada tutuklu sanık kalmadı.
2 YIL GEÇMEDEN SERBEST KALDILAR
Mevzuata göre, öncelikle o yaştaki çocukların özel eğitim yurtlarında olmaması gerektiği üzerinde duran Av. Atalay, ruhsatsız olan ve yangın tekniği hakkında yöneticilerin hiçbir bilgi sahibi olmadığı raporlara yansıyan bu binada çocukların yanarak yaşamını yitirdiğini belirtti. Olayla ilgili haklarında dava açılan sanıkların tümünün olayın üzerinden daha bir ay geçmeden tahliye edildiğini, kamuoyunun ısrarlı mücadelesi ve baskısı sonucu tekrar tutuklandıklarını hatırlatan Atalat, facianın üzerinden 2 yıl bile geçmeden tüm sanıkların şimdi tekrar tahliye edildiğini söyledi. Atalay, verilen karara “Bu ülkede sırf düşüncelerini söyledikleri için insanlara ağır cezalar veriliyor. Fakat 11’i öğrenci 12 kişinin ölümünden sorumlu kişiler serbest bırakılıyor. Bunun kabul edilecek bir tarafı yok” sözleriyle isyan etti.
‘BİNANIN YIKIMI HIZLI GERÇEKLEŞTİ’
Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin facianın yaşandığı yurt binasının yıkılmaması yönünde verdiği karara rağmen, iddianameyi hazırlayan savcının talimatıyla yıkılmasıyla delillerin yok edildiğini de ifade etti. Atalay, “O binanın yıkılmaması gerekiyordu. Orada bilirkişi gelip incelemeler yapmalıydı. Teknik olarak neyin eksik olduğun o zaman ortaya çıkacaktı. Sırf gerçeklerin ortaya çıkmaması için bina hızlı bir kararla yıkıldı” dedi.
‘MÜCADELE EDECEĞİZ’
Mahkemenin verdiği tahliye kararlarının yanlış olduğunu söyleyen Av. Atalay, “Mahkeme başkanı yeni adli dönemde görevlendirildi. Bu dava toplumsal bir konu ve uzun bir dava, ne zaman bu kadar detaylı inceleyip karar verdiği şaşırtıcı bir durum” ifadelerini kullandı.
Atalay, 13 Eylül’de görülecek davada mahkemenin talepte bulunduğu birleştirme kararının çıkıp çıkmayacağının ise belirsiz olduğunu belirtti. Birleştirme kararı verilmesi halinde adalet mücadelelerine 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edeceklerini söyleyen Av. Atalay, “Bu faciada sorumlu olanların gerekli cezayı almasını sağlayana kadar mücadele edeceğiz” dedi. (Adana/ma)