CARGILL SABIKALI BİR ŞİRKET
TÜRKİYE’DE gerek uluslararası, gerekse ulusal ölçekteki şirketlerin hepsinin sendikalaşmaya karşı belli bir tavırları olduğuna dikkat çeken Tekgıda-ış Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya da, “Bu memlekete gelip fabrika kurup, üretim yapıp, ürettikleri malları pazarlayan şirketler, bugün işçinin anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkını bile çok görmekte. Zaten Cargill bu konuda 2012 yılından bugüne kadar attığı 7 arkadaşımıza sendikal tazminat ödedi. Cargill sabıkalı bir şirket. En son 17 Nisan tarihlerinde 14 tane sendika üyesi arkadaşımızı işten çıkardı. 17 Nisan’dan bugüne kadar da bir direniş sergiliyoruz. Cargill’in yapmış olduğu bu yanlıştan geri adım atmasını ve arkadaşlarımızın işbaşı yapmasını istiyoruz. Ayrıca çalışan işçilerin Anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkına saygı duymasını istiyoruz” diye konuştu.
İŞÇİLERİN TAM DA BUGÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR
Mücadele edilmeden hiçbir şeyin kazanılamayacağının tecrübelerle sabit olduğunu söyleyen Karlıkaya şöyle devam etti: “Gerek Tekel direniş, gerek Nestle, gerek Cocacola... Bu mücadelelerin hepsinde mücadele ederek bir şeylerin kazanılabileceğini yaşayarak gördük. Bize sunulandan daha fazlasının hakkımız olduğunu belirtmek isterim. Hakkımızı aradığımızda karşılaştığımız bu hukuksuz tutumlara karşı da işçilerin birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Çünkü ortada bir kriz var ve bazı işverenler bu kötü krizi fırsata çevirip işçileri haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarmaktadır. İşçilerin tam da bugün birlik olma günüdür. Biz birlik olursak bizi yenebilecek hiçbir gücün olmadığına inanıyoruz. Cargill işçileri de bu mücadeleyi kazandığı gün bunu ispat etmiş olacaklardır. Daha önce nasıl ki Nestle işçileri bunu ispat ettiyse Cargill işçileri de aynı yönde ilerlemektedirler. Nestle’de 400 gün direnmiştik. Bütün arkadaşlarımıza işbaşı yaptırıldı, sendikal tazminatlarını aldılar. Buradaki kararlılığı Cargill işçileri gösterirse kazanacağına inanıyoruz. Bu mücadele yalnızca Cargill işçilerinin mücadelesi değil, tüm fabrikaların, tüm işçilerin mücadelesi. Biz çalışanların ve emeğin geleceğini ancak birlikte olarak kurabiliriz.”