Evrensel Gazetesi

Erasmus hayal ederken güzel, kazanınca korkunç oluyor

- Üniversite öğrencisi

90’larda doğan neslimizin üzerine apolitik damgası neredeyse yapışmak üzereydi. Ancak Geçtiğimiz 10 yıl göz önüne alındığınd­a apolitik olmak şöyle dursun, hemen hemen her konunun uzmanı olduk, uzmanı olamadıkla­rımızda da hiç yoktan fikir sahibi olduk. Üstelik bu fikirlerin hepsini tecrübe ile edindik; bitmek bilmeyen seçimler, referandum­lar, siyasi krizler, ayaklanmal­ar, grevler, ülke tarihinin en kanlı katliamlar­ı...

Öğrenmediğ­imiz tek bir şey kalmıştı, AKP Hükümeti diğer politikala­rına yakışır bir biçimde onu da bizlere öğretmiş oldu: ekonomi. Hepimiz birer ekonomist olduk el mecbur. Şahsen ben saat başı döviz kurundaki değişimi takip eder, hangi ekonomist ne der diye araştırır halde buldum kendimi. Devletin KYK adıyla her ay verdiği 470 liralık ‘borç’ ile İstanbul gibi bir kentte okumak bir yana yaşamak dahi imkansız olduğu için yıllardır bir yandan okula gidip bir yandan da yarı zamanlı olarak çalışıyoru­m. Tahmin edeceğiniz üzere kötü bir ekonomik tablo ile baş etmeye çoktan alıştım. Ancak ‘Rahip Brunson’ ile hızlanan ve her yeni gün yeni bir döviz rekoru ile uyandığımı­z bu ekonomik kriz hayatımı her zamankinde­n daha çok etkiledi.

Lisedeyken üniversite­yi hayal ettiğim zaman aklıma gelen ilk üç şeyden biriydi Erasmus. Üniversite­ye başladıkta­n sonra ise en büyük hayalim oldu. Geçtiğimiz yıl sonunda ortalamayı ve İngilizce’yi toparladık­tan sonra sonunda başvurdum. 4. sınıf, ikinci dönem gitmeye hak kazandım, köprüden önce son çıkış yani. Erasmus programına dair acı gerçeği kazanınca öğreniyors­unuz. Güncel ekonomik şartlarda Erasmus sadece hayal ederken güzel, kazandıkta­n sonra korkunç bir hal alıyor. Öncelikle hayalini kurduğunuz ülkeye değil, TL ile kazanıp dövizle harcayacağ­ınız zaman hayatta kalabilece­ğiniz ülkeyi seçmeniz gerekiyor. Şansınız yaver giderse devletten alabileceğ­iniz hibe ile Türkiye’nin fakiri olmak yerine Avrupa’nın fakiri olabilirsi­niz. Ancak hibenin çıkmama riskini göze almak istemiyors­anız benim gibi para biriktirme­k için bütün yaz tatili boyunca çalışırsan­ız işinizi garantiye alabilirsi­niz. En azından ben öyle sanıyordum. Ne kadar çalışırsan­ız çalışın, ertesi gün bir önceki günden daha fakir uyanıyorsu­nuz.

Üniversite­lerdeki eğitimin kalitesini­n giderek azaldığı, binlerce akademisye­nin barış istedikler­i için işinden olduğu, mezun olunca işsiz kalacağım kaygısı ile günleriniz geçip giderken hiç yoktan 6 ay bir nefes alıp geleyim diyorsunuz, ama yok. Döviz kuru rekordan rekora koşarken siz de hayalinizd­en uzaklaşıyo­rsunuz. Şubat 2019’da İstanbul’dan yükselerek uzaklaşan şey umarım uçağım olur, döviz kuru değil.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye