GEÇEN HAFTA
Geçtiğimiz cuma günü İdlib’e yönelik operasyonu görüşmek üzere Tahran’da toplanan üçlü zirve, “Bir dönemin sonuna mı gelindi?” Sorusunu sordurdu. Toplantıya katılanlardan Rusya ve İran, operasyona hazırlanırken ve operasyon için gün sayarken, Erdoğan yönetimi birçok nedenden dolayı karşı çıktı. Lakin yayınlanan sonuç bildirgesine göre, operasyonun gerçekleşmesi artık zamana kalmış durumda.
Ruze Cendeli, gazetemiz için kaleme aldığı makalede, Rus diplomasisinin son üç yılda Suriye’de derin izler bıraktığına dikkat çekti. Cendeli, Rusya’nın Tahran zirvesinde Türkiye’den İdlib operasyonuna destek istediğini, sahadaki örgütleri ayrıştırmada yardımını talep ettiğini yazdı. Buna karşılık Türkiye’nin yaşadığı ekonomik durumdan, ABD ve Avrupa Birliği ile yaşadığı gerilimden dolayı seçeneklerinin kısıtlı olduğunu vurguladı.
YENİ OSMANLICILIK VE İDLİB
Türkiye Uzmanı Lübnanlı Akademisyen Muhammed Nureddin ise İdlib operasyonunun yeni Osmanlıcılığın sonu olacağı görüşünde. Nureddin, yaşanan bütün gelişmelere rağmen “projenin, öldüğünü itiraf etmediğini” belirtti. Nureddin; “Onu yeniden dirilten hayatta olduğu sürece,manevra yapmaktan geri durmayacaktır. Bugün Türkler, Suriye arenasındaki son oyundan kazanç bekleyerek son maçlarını İdlib’de oynuyorlar” dedi.
Rai al Youm Yazarı Abdulbari Atwan, Tahran zirvesini değerlendirdiği haftalık Youtube konuşmasında, İdlib’le ilgili, operasyon dışında herhangi bir seçeneğin bulunmadığını belirtti. Türkiye’nin yeni bir mülteci akınından endişelendiğini söyleyen Atwan, 7 yıl öncesinden farklı olarak mülteci akınına karşı ülkenin bu kez sınırlarını kapattığını vurguladı. Atwan, “Bana göre saldırı yakında. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus üslerinin tehdit oluşturamayacakları bir bölgeye taşınmalarını önerdi. Ben bu önerinin kabul edileceğini düşünmüyorum. Bundan sonra siyasi uzlaşma ve anayasanın; seçimlerin yapılması sürecine girilmiş olacak” dedi.