İDLİB VE YENİ OSMANLICILIĞIN SONU
‘ARAP baharı’ olarak adlandırılan süreçten kısa bir süre sonra Türkiye’nin bölgedeki projesi başarısızlığa uğradı. Akp’nin iktidara gelmesinden sonra uyguladığı “komşularla sıfır sorun” politikası, en azından Türkiye’nin Arap dünyasıyla ilişkilerin normalleşmesi için büyük bir fırsattı.
Türkiye’nin Arap devletleriyle ilişkisinin tarihi, olumsuzluklarla ve Arapların çıkarlarına karşıt olan çıkarlarla doluydu. Burada sadece Türkiye’nin 1949’da İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olmasını kastetmiyoruz. Türkiye, İsrail’i tanıdıktan sonra özellikle 50’lerde İsrail ve Batı’ya başka bir Türk liderin vermediğini veren Adnan Menderes’in liderliğindeki Demokrat Parti döneminde en güçlü ilişkilere sahip oldu. Türkiye ile “İsrail” arasındaki ilişkilerin güçlenmesine tanıklık eden dönemler; Menderes’ten Turgut Özal’a ve Recep Tayyip Erdoğan’a kadar iktidar partisinin ya İslamcılara açık olduğu ya da İslamcı olduğu dönemlerdir. Erdoğan, 2007 yılında bir İsrail Cumhurbaşkanı -Şimon Peres’i- Türk parlamentosuna çağıran ilk Türk lideridir.
Akp’nin iktidara gelişi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan ve on yıllardır süren Türkarap duyarlılıklarını bir araya getirecek yeni bir ilişkiler sayfası açmak için umut ve beklentileri değiştirmişti. “Adalet ve Kalkınma” iktidarının ilk yıllarında ve tüm Arap ülkelerine büyük açılmanın eşliğinde, Osmanlı döneminde Türkler ve Araplar arasındaki ortak bağlara dayanarak Türk yetkililerden kamuoyuna zaman zaman “Yeni Osmanlı” çağrıları “sızdı”. Aralık 2010’un başında Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu döneminde, Washington Post’a verilen röportajla bu durum Balkanlarda, Ortadoğu’da ve Kafkaslarda, yani eski Osmanlı topraklarında Türk liderliğinde bir Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulması davetine dönüştü.yeni Osmanlıcılık sadece entelektüel alanda savunulan bir fikir değildi. Akp’nin, Türk milliyetçiliğini ve İslamiyeti teşvik ettiği bir projeydi. Tarih, Sultan Arslan’ın Bizanslılara karşı zafer kazandığı 1071 yılındaki Malazgirt Muharebesi’ne, Selçuklulara kadar götürülerek Yeni Osmanlı rejimi için ek bir entelektüel, siyasi ve askeri referans oluşturulacaktı.
Arap bölgesinden ayrılmasından 80 yıl sonra Türkiye, egemenliğini yeniden kazanma arzusuyla geri döndü. Osmanlı döneminden, sonrasında devletin çöküşünden ve bölgedeki değişimlerden ders almamış gibi...
Yeni Osmanlıcılık Mısır, Körfez, Tunus ve Libya, Suriye ve Irak’ta dirilten araçlarının yükselmesinden sonra düştü. Hakim olan partinin hatalarının toplamı “sıfır sorun” olmadı; “sıfır dost ve sıfır ilişki” oldu.
Buna rağmen bu proje öldüğünü itiraf etmiyor. Onu yeniden dirilten hayatta olduğu sürece,manevra yapmaktan geri durmayacaktır. Bugün Türkler, Suriye arenasındaki son oyundan kazanç bekleyerek son maçlarını İdlib’de oynuyorlar. En büyük risk; projenin yükselişi sürecinde bir şey elde edemezken projelerinin tamamen kırılması anında bazı kazanımlar elde edebilecek olmaları.