Tutuklu avukatlara jandarma saldırısı
ÇAĞDAŞ Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 17’si tutuklu 18 avukat 1 yıl sonra hakim karşısına çıktı. Duruşmaya ara verildiğinde jandarmalar avukatları konuştukları gerekçesiyle darp etti. Duruşmada konuşan tutuklu Av. Kozağaçlı, avukatlık mesleğinin yargılandığını söyledi.
Tutuklu avukatlardan Barkın Timtik, Oya Aslan ve Özgür Yılmaz’ın ‘örgüt yöneticiliği’, 17 avukatın ise ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşma, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesindeki konferans salonunda görüldü. Bine yakın avukatın vekalet verdiği duruşmada yüzlerce avukat, meslektaşlarını savunmak için hazır bulundu. Duruşmayı milletvekilleri, uluslararası heyetler ve tutuklu avukatların davalarını takip ettiği müvekkillerinin yanı sıra Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren madencilerin aileleri de takip etti. Duruşmada konuşan tutuklu Avukat Selçuk Kozağaçlı, yargılandıkları dosya üzerine konuşmayı faydasız bulduğunu söyledi. Dosyanın çok kötü hazırlandığını ifade eden Kozağaçlı, “Dava dosyası’ olduğu yanılsaması yaratılmış. Türk ceza adalet sisteminin sanığı koruyabileceğine inanmıyorum” dedi. Mesleki bir faaliyetten suçlandıklarını belirten Kozağaçlı “Bizim şahsımızda avukatlık mesleğini yargılıyorsunuz. Burada 5 gün boyunca bu konuşulacak” diye konuştu.
‘BANA CEZA VERENLERLE YATIYORUM’
Kendisini daha önce sahte düzmece evraklarla 14 ay hapse mahkum edenlerle Silivri’de aynı koridorda olduğunu belirten Kozağaçlı “Her gün, ‘adalet yok, hukuk yok’ diye ağlıyorlar. Siyasi dava avukatı olarak devletin yanına geçmemizi mi istiyorsunuz? Müvekkillerin emniyette dövülmelerine ses çıkarmayalım mı? Meslek hayatım boyunca 500 tane yasa dışı örgüt üyesine seni ben buradayken dövemezler dedim. Ben buradayken sana bir şeyler imzalatamazlar dedim. Bu kişiler devlete zarar vermiş midir bilmiyorum avukatım ben işimi yapıyorum. Sizin tahliye ettiğiniz katiller adam öldürdüğünde eyvah biz ne yaptık çıkarmasaydık keşke yatıyordu ne güzel diyor musunuz?” dedi. Kozağaçlı savunmasını şu şekilde tamamladı: “Kaldığım cezaevinde 50 kişiyi öldürmüş Reina katliamcısı yatıyor. Avukatının adı bilinmiyor. Benim yaptığım şeylerin hepsini o da yapıyor. İhbar için söylemiyorum bunu. Müvekkillerimin kriminal şiddet uygulamadığını düşünüyorum. Siyasi dava avukatlığı yaptığımız için değil onurlu avukatlık yaptığımız için 3 yılda bir topluyorlar bizi. Vereceğiniz en uzun tutukluluğa tahammül gösteririm. Bugüne kadar yetiştirdiğim stajyerlerin yüzde 1’i söylediğimi yaparsa bizim geleneğimiz bitmez. Asla yılmayız” dedi.
AVUKATLAR DARBEDİLDİ
Kozağaçlı savunmasını tamamladıktan sonra SEGBİS kaydının yenilenmesi için duruşmaya ara verildi. Tutuksuz Avukat Ezgi Çakır, tutuklu meslektaşlarıyla konuştuğu sırada asker müdahale etti. Tartışma sırasında asker Çakır’ı itince diğer tutuklu avukatlar tepki gösterdi. Jandarmalar sanıkları ve araya girmeye çalışan milletvekilleri de darbetti. Jandarma amiri bağırarak tutuklu avukatlara kelepçelerin takılması emrini verdi. Öte yandan 10 dakikalık kayıt yenileme sırasında salondan çıkan avukatlar güvenlik görevlilerince salona alınmadı. Mahkeme heyeti salona girdiğinde tutuklu avukatlardan Aytaç Ünsal söz aldı: “Biz bu duruşmanın devam etmesini istiyoruz. Ama benim düğmem koptu, arkadaşlarımız darbedildi, yerlerde tekmelendi. Sebebi de iki arkadaşımızın birbiriyle selamlaşmak istemesi. Bizim kelepçelenmemiz istendi. Biz buraya derdimizi anlatmaya, savunma yapmaya geldik. Salonun denetimi jandarmada. Jandarmalarca dakikalarca, yerlerde tekmelendik, gözlüklerimiz parçalandı. Şu an burada değiller fakat bize işkence edenlerden biri de jandarma amiriydi. Onların kimlik tespitinin yapılmasını istiyoruz. Güvenliği ve düzeni bozan jandarma ekibi.” dedi.
‘JANDARMA MEVZUAT DIŞI DAVRANDI’
Bu sırada sanık avukatları duruşma salonuna girince Mahkeme Başkanı Kadri Alpar avukatlara “Siz niye dışarıdasınız?” diye sordu. Avukatlar ise dışarıdaki güvenlik görevlilerince salona alınmadıklarını söyleyince mahkeme başkanı, tüm avukatların duruşmaya alınması için talimat verdi. Mahkeme Başkanı Alpar, “Güzel giden bir duruşma düzenimiz vardı kargaşa oldu. Herkes birbirini döverse buranın hali ne olur” dedi. Avukat Bahri Belen, ise jandarmanın mevzuat ve mahkeme başkanının talimatı olmaksızın hareket ettiğini belirtti. Gazetemizin baskıya gittiği dakikalarda duruşma sürüyordu.