GÖRÜŞ AYRILIKLARI TÜRKİYE’NİN ASKERİ VARLIĞI İÇİN KRİTİK
Zirve İran-rusya-türkiye üçlüsü arasındaki görüş ayrılıklarının sadece İdlib’de değil Suriye’nin bütünü için de yaşandığını ortaya koyduğunu söylemek mümkün mü?
Evet, kesinlikle. Bu 3 ülke sadece İdlib konusunda değil, Esad rejimi ve çatışma sonrası Suriye’de ortaya çıkacak siyasi tablo konularında da ayrışıyorlar. Türkiye, Esad yönetiminin iktidarda
kalmasını kesinlikle istemiyor. Belli noktalarda Rusya ve İran ile koordinasyon halinde hareket etse bile onların müttefiki olan Esad yönetimiyle temasa geçmeyi reddediyor. Her ne kadar Türk tarafı Esad yönetiminin iktidardan ayrılması konusundaki ısrarını artık kamuoyu önünde çok sesli bir şekilde gündeme getirmese de bu politikasını tamamen bıraktığına dair bir adım atmış değil. Bu görüş ayrılıklarının önümüzdeki dönemde Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını sürdürmesi açısından hayli kritik bir rol oynayacağını düşünüyorum.
Erdoğan yönetimi hem ABD hem de Rusya ile bağları zayıf bir halde bölgede ağırlığını devam ettiremez. Dolayısıyla bölgede kendi ağırlığını sürdürmek için ya Rusya ya da ABD ile belli tavizler vererek uzlaşıya varması gerekiyor. Erdoğan şimdilik hem ABD hem de Rusya ile hayli hassas ve uzun süre sürdürülmesi zor bir stratejik oyun oynuyor. İki tarafla da farklı nihai hedefler gütmesine rağmen şu ana kadar bu ülkelerle Suriye’de olan ortak hedeflere odaklanarak zaman kazanabildi. Abd’nin PYD-YPG güçlerine verdiği desteği kesmemesi Türkiye’yi son dönemde Rusya’ya yakınlaştırsa bile bunun şimdilik kısa vadeli olduğunu ve pürüzsüz bir hale geçmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.