‘Hukuksuz tutukluluk son bulsun’
ÖZGÜRLÜKÇÜ DEMOKRASİ DAVASI YARIN
ÖZGÜRLÜKÇÜ Demokrasi çalışanları 12 Eylül’de hakim karşısına çıkacak. Bulunduğu Silivri Cezaevinde duruşmaya katılım çağrısı yapan gazetenin Yazı İşleri Müdürü İshak Yasul, ilk duruşmada tahliye beklediklerini vurgulayarak “İlk duruşmaya dair beklentim elbette tahliye edilmek. Tüm gazeteciler ve haksız yere içeride tutulan binlerce insan için de olması gereken budur. Umarım bu hukuksuzluklar son bulur” dedi.
İshak Yasul, bulunduğu Silivri Cezaevi’nden davaya dair Mezopotamya Ajansına (MA) yanıt verdi Yasul şunları kaydetti: “Gazetemizin kapatılması ve tutuklanmamız Afrin’e dönük operasyonla dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın medyaya dönük 15 maddelik talimat listesine itaat etmememizle gerçekleşti. Bir nevi yapılmak istenen medyayı hizaya getirmek ve biat ettirmekti. Ki gazeteci hiçbir olay karşısında, hiçbir zaman itaat etmez, hangi koşul altında olursa olsun. Çünkü gazeteci birilerinin kalemşorluğunu yapmaz, gerçeğin, asıl olanın dili olur. Gazeteciliğin ölçüsü de ilkesi de budur. Eğer bu mesleği icra ediyorsanız ahlak ve ilkelerini göz ardı edemezsiniz. Bu temelde Afrin’de yaşanan, birçok uluslararası ajansa yansıyan, bir çoğu daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından kabul edilen talanı ve yağmayı, yaşamını yitiren yüzlerce sivil insanı, göç eden yüz binlerce insanı göz ardı edemezsiniz. Bütün bunları hâlâ Kuvayi Milliye benzetmesi yapılan Öso’cular yapmaktadır. İşte bütün bunlara sessiz kalmak, bir Afrin’linin “ÖSO kadınlarımıza tecavüz etti. Evlerimizi talan etti” sözünü “YPG yaptı” şeklinde servis etmenin gazetecilik ilke ve ahlakıyla nasıl bir açıklaması olabilir? İşte Özgürlükçü Demokrasi gazetesi itaat etmediği ve gerçeklerin tarafı olduğu için kapatıldı.
İlk duruşmanın 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde görüleceğine de dikkat çeken Yasul, şöyle devam etti: “Bugün o dönemi de çok geride bırakan, her türlü baskı ve saldırının derinleştirildiği bir dönemden geçmekteyiz. O günleri aratan bir dönem. Yüz binlerce gözaltı ve tutuklama, binlerce ihraç, yaşanan bunca hak ihlali ve tek sesli bir hale getirilmek istenen bir medya. 200’e yakın basın-yayın kurumunun kapatılıp, bir o kadar gazetecinin tutuklanması. Tabii bugünün yıl dönümünde mahkemeye çıkmanın yarattığı bir anlam vardır. O da derinleşen baskı politikalarına karşı büyüyen bir mücadeledir.” Yasul Basın örgütlerine ve meslektaşlarına da dayanışma ve davaya sahip çıkma çağrısı yaptı. (MEDYA SERVİSİ)