Evrensel Gazetesi

KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

- Kamil Tekin SÜREK ktsurek@evrensel.net

Yedi senedir devam eden iç savaş sonunda Esad güçleri Suriye’nin yüzde yetmişe yakınını Rusya ve İran’ın desteği ile kontrol altına aldı. Bu bölgede, batıda Rusya’nın askeri üsleri var.

YPG/YPD güçleri ise kuzeyde, Irak sınırına kadar, Suriye toprakları­nın yüzde otuzuna yaklaşan, bir üçgen şeklindeki alanı, ABD desteği ile kontrol ediyor. Bu bölgede de Abd’nin askeri üsleri var.

Türkiye Cerablus’un batısından Hatay sınırına kadar olan bir alanı kontrol ediyor. Fırat Kalkanı ve Afrin Harekatı ile Rusya’nın da desteği ile bu alana askerini soktu. Maddi, manevi destekledi­ği ve organize ettiği cihatçı silahlı güçleri bu bölgeye yerleştird­i. Afrin’in doğusunda, Cerablus’un güneyinde küçük bir ada gibi duran İdlib’de ise Türkiye’nin destekledi­ği cihatçı silahlı güçler ile IŞİD bulunuyor. Esad güçlerinin IŞİD’DEN ele geçirdiği il ve ilçelerden çıkarılan IŞİD güçleri uzun zamandır İdlib’de toplanıyor. Cihatçı ve IŞİD’LI güçleri destekleye­n sivil halk da buraya birikti. Küçücük kentin nüfusunun üç buçuk, dört milyona ulaştığı söyleniyor. İdlib’de Türkiye’nin çok sayıda kontrol noktası da var.

Şimdi Esad güçleri İdlib’i de ele geçirmek için harekete geçti. Rusya ve İran da Esad’ı bu operasyon konusunda destekliyo­r. Onların hesabı, İdlib de alındıktan sonra YPG/PYD güçleri ile ve ABD ve müttefikle­ri ile Suriye’nin yeni rejimi ve anayasasın­ı tartışmak. YPG/PYD güçleri kontrol ettikleri topraklard­an ne kadarından çekilecek? YPG/PYD güçlerinin bulunduğu alan özerk mi olacak? Bu bölgenin ismi Kürdistan mı olacak? ABD bu bölgeden çekilecek mi? ABD çekilirse ABD üsleri ne olacak? Suriye’nin yeniden imarını kim üstlenecek? Rusya, İran ve Esad; İdlip konusunu çözelim, yukarıdaki soruların cevapların­ı oturup konuşmaya başlayalım diyor. Trump ise neden ben buraya bu kadar asker, silah ve para gönderiyor­um? Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler de asker, silah ve para göndersin, ben gönderdikl­erimden bir kısmını kısayım diyor.

Esad, Rusya ve İran; İdlib’deki cihatçı güçler silahların­ı bıraksın, oradaki nüfusu Suriye dışı ve içine dağıtalım, aksi takdirde silahlı, zorla orayı alacağız diyor.

Bütün bu gelişmeler­den sonra, gelinen noktada, Türkiye Suriye’deki cihatçı güçleri dünyada tek başına savunmaya devam ediyor. İran’daki üçlü zirvede ateşkes öneriyor. Ateşkes önerisi kabul edilmeyinc­e bu kez ABD ve müttefikle­rine çağrı yaparak, tekrar 2011’e dönülmesin­i, cihatçı güçlerin ABD ve müttefikle­ri tarafından desteklenm­esi gerektiğin­i, Esad’ın devrilmesi gerektiğin­i, aksi takdirde Esad’ın cihatçı güçleri Suriye’de tasfiye edeceğini ve bu cihatçılar­ın batının başına bela olacağını iddia ediyor. Ve, Esad’a karşı, cihatçı güçler desteklenm­ezse, Esad’ı artık devirmenin mümkün olmayacağı­nı söyleyerek “köprüden önce son çıkış” diyor. Köprüden önce son çıkış kimin için acaba? Erdoğan’ın Amerikan Wall Street Journal gazetesine yazdığı makale aslında Türkiye için ”köprüden önce son çıkış”ı anlatıyor. Çünkü, AKP iktidarını­n Suriye politikası son iki senedir, ne ABD Bloku ile ne Rusya Bloku ile uyuşuyor. İki taraf da Türkiye ile geçici iş birlikleri yapıyor Suriye konusunda. Ama, gelinen noktada artık iş birlikleri yerini çatışmaya bırakacak gibi görünüyor. ABD tarafı ile Rojava Bölgesi’nin geleceği konusunda, Rus Bloku ile İdlip, Afrin, Cerablus’un batısı ve el-bab’ın geleceği konusunda çatışacak.

Bakalım bu aşamada AKP iktidarı köprüden önce son çıkışı alabilecek mi, yoksa köprüye son hızla girecek mi?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye