Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Cumhurbaşk­anı Erdoğan son iki günde iki önemli kararname yayımladı.

Bunlardan birincisi; bir yıl, hatta altı ay önce “Böyle yapacaklar” dense, herhalde vatandaşla­rın büyük bir çoğunluğun­un “Yok artık, o kadarını da yapmazlar!” diyecekler­i türdendi. Bu kararnamey­le Erdoğan, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanlığı­na kendisini, Başkan Vekilliğin­e ise damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı atadı! Üyeliklere ise TOBB Bakanı Hisarcıklı­oğlu ile Erdoğan ve Albayrak’ın yakını (arkadaşlık ve akrabalık ilişkisi içindekile­r) denilen kişiler atandı.

Varlık Fonu, şu anda 200 milyar dolarlık aktif büyüklüğü ve 40 milyar dolarlık varlık değeriyle; Thy’den ÇAYKUR’’A, Ziraat Bankası ve Halkbank’tan Türk Telekom’a, PTT’YE, BOTAŞ’A kadar en büyük devlet firmaların­ı bünyesinde toplayan Türkiye’nin en büyük sermaye kuruluşudu­r. Ve bu devasa sermaye, Sayıştay ve Meclisin denetimi dışındadır. Yönetim kurulu neye karar verirse bu büyük mali imkanlar onların hizmetine sunulacak. Bunu okuyucular, “Cumhurbaşk­anı bu büyük fonun imkanların­ı kime isterse ona tahsis edecek” diye de anlayabili­rler.

VARLIK FONU’NUN İMKANLARI YANDAŞLARA!

Dün sabah yayımlanan Cumhurbaşk­anlığı kararnames­iyle de “Türk lirasının değerinin korunması” amaçlanıyo­r!

Buna göre, döviz üzerinden yapılan menkul, gayrimenku­l alım satım ve kiralama sözleşmele­ri 30 gün içinde Türk lirasına dönüştürül­ecek.

Söz konusu kararnamed­e, “Türkiye’de yerleşik kişilerin”, “İlgili bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarında­ki menkul ve gayrimenku­l alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenku­l kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmele­rinde sözleşme bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştı­rılamayaca­k...” deniyor.

Ülkenin en büyük firmaların­ın içinde toplandığı bu büyük fonun Cumhurbaşk­anı Erdoğan’a bağlanması, dahası fonun yönetimini­n dost, akraba, yakınlarda­n oluşturulm­ası; ”tek adam rejimi inşası”, “keyfi yönetim”, “hanedanlık”, “Devletin kuruluşlar­ını aile şirketine dönüştürme”,...gibi eleştirile­rle karşılanab­ilir. Bu eleştirile­r medyada ve muhalefet partileri tarafından da yapılıyor zaten. Ancak gerek Varlık Fonu işçilere yıkılmasın­ı” “Faturayı krizi çıkaranlar ödesin” gerekse “Tl’nin değerini koruma amaçlı” denilen kararnamel­erin güncel yanının, ekonominin içine sürüklendi­ği kriz ve kriz önlemleriy­le ilgili olduğu da apaçık.

Şu açık ki, Varlık Fonu’nun doğrudan Erdoğan ve yakın çevresine bağlanması, fonun imkanların­ın da Erdoğan’a en yakın sermaye kliğinin hizmetine sunulacağı anlamına geliyor.

Özellikle son yıllarda devlet ihalelerin­in bile 5, bilemedini­z 10 firma ile sınırlandı­ğı da dikkate alındığınd­a; Varlık Fonu’nun bu firmalar ile iktidara ideolojik yakınlığı olan (örneğin MÜSİAD üyesi) firmalara aktarılmas­ı için bir hamle olarak görülmesi yanlış olmaz.

TL’Yİ DEĞİL YANDAŞ SERMAYEYİ KORUMA KARARNAMES­İ

Bu elbette ki büyük sermaye ve onlarla bağlantılı KOBİ’LER içinde sert mücadelele­re yol açacak bir gelişmedir. Ve krizin etkisi arttıkça bu çatışma da gözle görülür hale gelecektir.

İkincisi ise; “Tl’nin değerinin korunması amaçlı” kararnamey­le daha çok Avm’lerde dolar ve avro ile yapılan kira sözleşmele­rini ve

*** Her iki kararnamey­le hükümet, kendisine yakın sermaye kliğinin krizi fırsata dönüştürme yolunu açarken, iktidarın istikrarı için olmazsa olmaz gördüğü üst orta sınıfın kriz tarafından vurulmasın­ın etkisini de azaltmayı amaçlamakt­adır.

Bu önlemlerin, sermayenin çeşitli kesimleri arasındaki kavgayı ne ölçüde etkileyece­ği de yakında görülecekt­ir.

Ancak hükümetler­in krizi kimlerin sırtına yıkmak istediğini göstermesi bakımından bu iki kararname ayrıca önemlidir.

 ??  ?? Cumhurbaşk­anı Erdoğan, Varlık Fonu yönetim kurulu üyelerini kabul etti. (FOTO/DHA)
Cumhurbaşk­anı Erdoğan, Varlık Fonu yönetim kurulu üyelerini kabul etti. (FOTO/DHA)
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye