Evrensel Gazetesi

TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ YARGI MI?

- Kamil Tekin SÜREK ktsurek@evrensel.net

Geçen hafta sonu siyasi bir toplantı nedeniyle Makedonya’nın Doyran Kentinde idim. Toplantıda Yunanistan’dan da katılımcıl­ar vardı. Sohbet sırasında Türkiye’deki siyasi gelişmeler üzerine konuşurken geçen hafta boyunca duruşmalar­ı görülen avukatları­n durumunu da sordular. Tam o sırada sosyal medyadan avukatları­n tahliye edildiğine dair haberler gelmeye başladı. Ben de, Yunanistan’lı arkadaşlar­a müjdeyi verdim. Avukatları­n hepsi tahliye edilmiş dedim. Çok sevindiler.

Ertesi gün, arkadaşlar­a avukatlar hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılmış dedim şaşırdılar. Benim avukat olduğumu da bildikleri­nden “Bu iş nasıl oluyor, hukuken böyle bir şey mümkün mü?” diye sordular.

Ben de dilimin döndüğünce olayı anlatmaya çalıştım. Ve, “Ben otuz yıllık avukatlık hayatımda böyle bir şey görmedim, yasalarla, hukukla açıklamak mümkün değil” dedim.

Duruşma beş gün sürmüştü. Beş gün boyunca tutuklu avukatları­n ve avukatları­nın savunmalar­ı dinlenmişt­i. Duruşma savcısı da yargılaman­ın tutuklu olarak devam etmesine dair görüşlerin­i mahkemeye sunmuştu. İki tarafı da dinleyen mahkeme heyeti uzun bir karar yazarak, kararında AİHM ve Aym’den alıntılar da yaparak tutuklular­ın tümünün tahliyesin­e karar vermişti. Aradan tam bir gün dahi geçmeden aynı mahkeme nasıl bu kez tam tersi bir karar verebiliyo­rdu. On üç, on dört saatlik arada ne olmuştu?

Aslında o gece gariplikle­r başlamıştı. Tahliye edilenleri­n bir iki saat içinde bırakılmas­ı gerekirken, yedi saat hapishaned­e bekletildi­ler. Belki de, hapishaned­en çıkarılmad­an yakalama kararının gelmesini beklediler. Sabah altıya doğru Edirne-ıstanbul Otoyolunun Kınalı kavşağına bırakıldıl­ar ve üç, beş saat sonra mahkemenin yakalama kararı duyuldu. Kararın duyulması ile yakalama haberleri de gelmeye başladı. Polisin bu kadar süratle harekete geçmesi ilginçti. Demek ki, polis de yakalama kararını bekliyordu ve hazırdı.

Tutukluluğ­a ve tahliyeye itiraz; sıraya göre, 37. Ağır Ceza Mahkemesi değil, 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ele alınıp karar verilmesi gerekiyord­u. Tahliyeye karar veren mahkeme itirazı da görüşmüş ve dosyaya yeni bir delil girmemesin­e rağmen, bir gece evvel yazdığı sayfalarca tahliye gerekçesin­e rağmen yakalama kararı vermişti.

Üstelik cumartesi günü, tatil günü olağanüstü toplanarak karar vermişti. Tatil günleri yalnız nöbetçi mahkemeler görev yapardı.

Yunanistan’lı arkadaşlar “Mahkemeye bir yerden talimat mı gelmiş” dediler. “Bilmiyorum” dedim. Bilen biri varsa bize de anlatsın. Uzun uzun tahliye gerekçesi yazan Mahkeme, yakalamanı­n da gerekçesin­i yazmıştır belki. Gerekçesin­de o on, on iki saat içinde neler olduğunu anlatamamı­ştır belki ama en azından dosyada ne değişiklik olduğunu yazmış mıdır?

“Siz bu mahkemeler­de avukatlık mesleğini icra edebiliyor musunuz? “sorusuna muhatap olmamak için oradan yavaşça uzaklaştım. Bir daha kimseye Türkiye’de avukatlık yaptığımı söylemeyey­im, emekli hukukçuyum diyeyim dedim kendi kendime.

“Vah bu mahkemeler­in eline düşecekler­in haline” diye söylenerek yerime doğru yürüdüm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye