Suriye’de mesajlar bombalarla veriliyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önceki gün açıkladığı İdlib anlaşmasının yankıları sürüyor. İktidar yanlısı basında ‘zafer’ olarak sunulan anlaşma sonrası Suriye’nin Humus ve Lazkiye kentlerine saldırılar düzenlendi.
Rusya Savunma Bakanlığı saldırının Akdeniz’de bulunan Fransa gemisinden gerçekleştiğini açıklarken, İdlib’de şimdilik operasyon olmayacağı mesajını verdi.
Soçi’de varılan anlaşmayı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri gazetemize yorumlayan KHK ile ihraç edilen Akademisyen Erhan Keleşoğlu, mutabakatın iktidar yanlısı basında yansıtıldığı gibi ‘zafer’ olmadığını ‘zaman kazanma’ olduğuna dikkat çekti. Bölgede tüm unsurların sahaya güç yığdığına dikkat çeken Keleşoğlu “İdlib’de mesajlar bombayla, füzeyle veriliyor” dedi.
BU BİR GÜÇ OYUNU
Tahran zirvesinde ateşkesin kabul edilmediğini hatırlatan Keleşoğlu, “Topyekün bir saldırı da gündemde değildi, kısmi bir operasyon yapılması konuşulmuştu. Bu gelinen aşamada operasyonun askıya alınması esasında çok da beklenmedik bir gelişme olmadı bana kalırsa. Dolayısıyla pazarlık süreci devam ediyor. Sonrasında Erdoğan’ın açıklamaları oldu ve Arap basınına da yansıdı, Türkiye tarafından muhaliflere önemli bir silah sevkiyatı oldu. Bütün taraflar ellerindeki gücü, askeri gücü, oraya yığdılar, bir yandan diplomasi yürüyor, bir yandan da diplomasi ile beraber taraflar sahaya güç yığıyorlar, çok riskli bir süreç, herkes açısından” dedi.
TÜRKİYE’YE TASFİYE GÖREVİ
Kısmi bir operasyonun bile İdlib içerisindeki dengeleri değiştirebileceğini belirten Keleşoğlu, “Bir ara dönemden geçiyoruz. Yani İdlib meselesi biraz daha zamana yayılacak gibi görünüyor. Rusya’nın esas amacı bir şekilde oradaki yabancı cihatçıların, selefi cihatçıların tasfiye edilmesi. Perde arkasında Çin’in de, küresel güçler babında konuşacak olursak, esas amacı o. Suriye açısından da benzer bir şey var, zaten Esad ülkede denetim sağlamaya çalışıyor. Yani Türkiye’ye zaman verdiler, ‘Siz çözebiliyorsanız çözün’ dediler.
Şimdi İdlib’in içerisindeki dengeleri değiştirmeye çalışacak Türkiye. Türkiye’ye açılan kredi o. ‘İster siz çözün’, yani Türkiye eliyle, isterse oradaki masaya oturabilecek muhalifler, , eliyle çözün. Ciddi ağır bir maliyet bu. Yani Türkiye doğrudan bunlara müdahale mi edecek, yoksa ortak bir operasyon mu yapacak, muhaliflerle beraber, göreceğiz. Bu becerilir mi becerilemez mi tam bir muamma” diye konuştu.
HERKES MASADAKİ YERİNİ SAĞLAMLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR
Soçi’da varılan mutabakat sonrası Lazkiye ve Humus’un vurulduğunu hatırlatan Keleşoğlu, Rusya’nın bu saldırıdan Fransa’yı sorumlu tuttuğunu hatırlattı. Keleşoğlu, “Batılılar şöyle bir mesaj veriyorlar: ‘Biz devredeyiz, bizi devre dışı bırakamazsınız, kendi kendinize bir çözüm üretemezsiniz’.bu herkese bir mesaj. Yani Rusya’ya olduğu kadar Türkiye’ye de bir mesaj” dedi.
“Her taraf Suriye konusunda kurulacak masada kendi yerini sağlamlaştırma çalışıyor” diyen Keleşoğlu devamında şunları söyledi: “Bunu yapmaya çalışırken de askeri gücünü kullanıyor. Yani mesajlar Suriye’de bombalarla veriliyor, füzelerle veriliyor, sahaya yığılan askerlerle veriliyor.
Sahadaki vekiller aracılığıyla veriliyor. Türkiye’nin orada 12 tane gözlem noktası var, gözlem noktalarının da kalıcı olacağının sinyalini verdi, silah ve asker yığınağı da yaptı sınıra. Türkiye ÖSO’YA ve kendine yakın olan gruplara, destek vererek kendi konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Zaten Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesinde doğrudan
kontrolü var Türkiye’nin. Ruslar yine sahadalar, Amerikalılar Fırat’ın doğusunda sahadalar ve kimseyi geçirmiyorlar. Ne Rusları ne de Suriye ordusunu geçiriyorlar. Dolayısıyla herkes bizzat sahada olarak bir yandan diplomasi yürütürken, zaman zaman da bu tür mesajlar vererek elini güçlendirmeye çalışıyor, olan bu.”