Evrensel Gazetesi

HENÜZ ANLATILMAM­IŞ HİKAYELER

-

ABD Başkanı Donald Trump’ın görev süresiyle ilgili her şey söylenebil­ir, ancak bir şey kesin: İlk günden itibaren göç bir numaralı sorundu. Daha açık bir ifadeyle, ABD vatandaşla­rının ‘göçmen akınından’, özellikle Meksikalı ve diğer beyaz olmayanlar­dan duyduğu korku kamuoyunda­ki tartışmala­ra egemen oldu.

Birkaç gün önce Justin Akers Chacón ve Mike Davis tarafından yazılan “Kimse İllegal Değildir- Abd-meksika Sınırında Irkçılıkla Mücadele ve Devlet Şiddeti” (Haymarket Books, Chicago) kitabını okudum. Hemen hemen her sayfada Amerika Birleşik Devletleri’ndeki göçmenlere zaman içinde nasıl davranıldı­ğına dair şok edici yeni bir şey öğrendim.

Abd’nin son göç tarihine, ekonomik konjonktür­e bağlı olarak Çin, Japonya, Filipinler ve daha sonra Meksika’dan gelen göçmen işçilere duyulan ihtiyaç açısından bakıldı. Tarım veya demir yolu inşaatında çalıştırıl­mak için getirildil­er. Önce hoş geldiniz denildi sonra kemiklerin­e kadar sömürüldül­er ve sonunda artık onlara ihtiyaç kalmayınca politikacı­lar ve medyanın öyle kötülemele­riyle karşılaştı­lar ki sürekli saldırılar ve karalamala­rla ya sınır dışı edildiler ya da bir şekilde ülkeden kovuldular.

Hiçbir hakka sahip olmayan bu işçiler karın tokluğuna çalıştırıl­dı. Bazıları, örneğin 19. yüzyılda Kuzey Amerika demir yolunun yapımı için Çin’den getirilenl­er halk inisiyatif­leri ve haydutlar tarafından sokaklarda dövüldü, üzerlerine tükürüldü. Artık onlara ihtiyaç kalmayınca da bazıları dövülerek sakat edildi, diğerleri vahşice öldürüldü.

1940’ların başlarında, ABD hükümeti, Meksikalı tarla çalışanlar­ı için İspanyolca “Bracero” kelimesind­en türetilen Bracero Programı’nı geliştirdi. Bu program Meksika ile 4 Ağustos 1942’de imzalanan Meksika Tarım İşçiliği Anlaşması gibi bir dizi yasa ve ikili anlaşmayı içeriyordu. Göçmen işçilere sağlık tesislerin­e sahip barınma olanakları, yeterli beslenme ve asgari 30 sent saat ücretiyle çalışma garantisi veriliyord­u. Bununla birlikte, Meksikalı göçmenler çalışmak için kuzeye geldikleri­nde, daha kolay sömürülmek için diğer işçilerden ayrılıp tecrit edildiler. İş sözleşmele­rinin süresi dolduğunda, hemen ülkeyi terk etmek ve Meksika’ya dönmek zorunda kaldılar.

Aralık 1941’de Abd’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmesiyle, Meksikalı göçmen işçiler ülkenin tarım ürünlerini­n sağlanması için yardımcı oldular, birkaç kuruşa çalıştılar. Bunun karşılığı teşekkür yerine karalanmak, gettolara sıkıştırıl­mak oldu. Sendikalar­da örgütlenme­leri yasaklandı. Yasağa rağmen sendikalı olmak istedikler­inde ise hemen tutuklandı­lar ve ülkeden kovuldular!

En zorlu işte çalışan en düşük maaşı alır. Bu tanıdık geliyor mu? Değilse, Abd’deki göçmen işçilerin mücadelele­rinin tarihi gerçekten gözleriniz­i açar. “Kimse İllegal Değildir” zevk alınarak okunan bir kitap değil ama çok öğretici. ABD tarihinin bu kısmı, hâlâ Hollywood filmlerini ilgilendir­miyor. Anlatılaca­k ve yazılacak birçok hikaye var.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye