KOCAELİ VALİLİĞİ ‘PSİKOLOJİK’, MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ‘PANTOLON’ DEDİ
KOCAELİ Valiliğinden olayla ilgili dört cümlelik açıklama geldi. Konuyu araştırdığını iddia eden valilik, “intiharın haberlerde yer aldığı gibi maddi nedenlere dayanmadığını, psikolojik olduğunu” öne sürdü. Valiliğin aksine Körfez İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Okutan’ın açıklaması ise şöyle: “Çocuk okula normal kıyafetlerle alınmış ve daha sonra evine gitmiştir, anladığımız kadarıyla aile gururuna yediremediği için yardım isteyemedi.”
İsmail Devrim’in ölümünde gözden kaçmaması gereken ve eşinin de sözlerinde açığa çıkan bir diğer noktanın da eğitim öğretim masraflarının yoksul emekçi ailelerine yıkılması olduğuna işaret eden Kastarlı, “Okul kıyafetleri, kayıt-katkı parası, temizlik ve kırtasiye giderlerinin ailelerden istenmesi yıllardır emekçi ailelerinin üzerindeki büyük bir yük. Yeni Türkiye propagandasının lüks uçakların, ejder meyvelerinin arasında emekçiye kalan 1603 TL ve eğitimden sağlığa tüm temel ihtiyaçların paralı hale getirilmesidir” dedi. “İsmailleri, Emineleri nasıl hayatta tutabiliriz?” diye soran Kastarlı, yanıtı da “Sorunların kaynağı olan bu düzeni değiştirecek bir mücadele ile özgür, demokratik, insanca yaşayacak gelire ve çalışma şartlarına sahip olduğumuz bir ülke kurabilirsek koruyabiliriz diye düşünüyorum” diye verdi.
İNSANCA YAŞAM EN TEMEL HAKKIMIZDIR
2016 yılında KHK ile Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenlerden Doç. Dr. Aynur Özuğurlu da şöyle konuştu: “Bu düzen satın alma gücüne dönüşememiş ihtiyaçlarımızı, bunlar gıda, sağlık, barınma, eğitim gibi en temel ihtiyaçlar da olsa, birer ihtiyaç olarak görmediği için, gerçekte insani varlığımızı bütünüyle inkar etmektedir. Çalışarak geçinmek zorunda olan bizler, basitçe emeğinin onurunu korumayı, saygı görmeyi ve önemsenmeyi, başkalarına da aynı itibarı göstermeyi isteyen birer ‘kişileriz’ aynı zamanda. İntihar kendimize olan saygımızı korumanın bir yolu haline gelmişse, ortada sadece dramlar değil, bu düzen eliyle işlenmiş cinayetler var demektir. İnsan onuruna yaraşır hayatlar sürmek, en temel ve en vazgeçilmez hakkımızdır. Bu hak, ne piyasaya da ne de merhamete terk edilebilir.”