25 yıl geçse de hukuk mücadelemiz sürecek
KULP DAVASINDAKİ KARARA TEPKİ:
Babası Bahri Şimşek’in de aralarında olduğu gözaltında kaybettirilen 11 kişinin akıbetinin sorulduğu Kulp Davası’nın düşürülmesine tepki gösteren Aslan Şimşek, verilen kararla acılarının ikiye katlandığını belirtti. Şimşek, “Davanın üzerinden 25 yıl geçse de hukuk mücadelemiz sürecek” dedi.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin Alaca köyü ve Muş’a bağlı Kayalısü Köyü’nün (Licik mezrası) civarında 8-25 Ekim 1993 tarihinde General Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Dağ Komando Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda 11 kişi gözaltında kaybedilmişti. Kaybettirmelere dair toplanan deliller, tanık beyanları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Meclis kararına rağmen yıllar sonra olaya dair açılan davanın karar duruşmasında, dönemin Bolu Dağ Komanda Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk, üzerine atılı “birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürme”, “halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik, cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak” suçlarından yeterli delil olmadığı iddiasıyla beraat ettirildi ve dava da zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle düşürüldü.
Gözaltında kaybettirilen 11 kişiden biri olan Bahri Şimşek’in oğlu Aslan Şimşek (39), verilen karara tepki gösterdi. Babasının öldürülmesinden sonra köyden ayrılmak zorunda kaldıklarını aktaran Şimşek, “Çok acılar çektik. Şehre geldik. Bir yandan aç ve sefalet içerisinde yaşamımızı sürdürürken bir yandan da babamızı arıyorduk” ifadelerini kullandı.
‘HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIK’
Babasının öldürüldüğü 1993’ten 2004’e kadar umutla aramalarını sürdürdüklerini söyleyen Şimşek, “Kanunlarla mücadelemizi verdik. Bu insanlar bir gün gelip çıkacak diye umudumuz vardı. Cezaevlerinde olduklarını ve bir gün devletin bunları çıkarıp yargılayacaklarını umuyorduk. 11 yıl boyunca hep bir umutla devletin kapısını çalıyorduk bu insanlar nerede diye” diyerek, Akp’nin 2002’de iktidara gelmesiyle fail meçhul cinayetlerinin aydınlatılması konusunda umutlarının arttığını; ancak hayal kırıklığına uğradıklarını ifade etti.
‘DELİLLER FAİLİN CEZA ALMASI İÇİN YETERLİYDİ’
Davanın Ankara’ya taşınmasıyla faillerin cezalandırılacağını umduklarını dile getiren Şimşek, “Ankara’ya, acımız biraz daha dinecek hissiyle gittik. Bir ve ikinci duruşma
umut vericiydi. Dosyaya giren deliller, failin ceza alması için yeterliydi. Ancak, 3’üncü duruşmada mahkemenin seyri değişti. Kurumlardan istenen belgeler vardı. Neden bu kurumlardan belge gelmedi?” diye sordu. (MA)