Evrensel Gazetesi

‘Haber yaptığımız için gözaltına alınmak can sıkıcı bir şey’

İNTİHAR HABERİ NEDENİYLE GÖZALTINA ALINAN GAZETECİ ERGÜN DEMİR:

- Hasret Gültekin KOZAN

İsmail Devrim haberi tüm kamuoyunu derinden etkiledi. ‘Çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden…’ diye başlayan ve devam eden haber, ‘insanım’ diyen herkesi sarstı, soluksuz bıraktı adeta… İsmail Devrim haberini yapan gazeteci Ergün Demir, haber yayınlandı­ktan hemen sonra hedef tahtasına kondu. Önce haberin yalan olduğu, intiharın ‘psikolojik’ nedenlerle gerçekleşt­iği söylendi, bunu başta söyleyen devletin kurumlarıy­dı hatta… Ergün Demir, İsmail Devrim’in eşi Hafize Devrim ile yaptığı görüşmenin ses kaydını yayınlamak zorunda kaldı ve bunun ardından da ‘özel hayatın gizliliğin­i ihlal ettiği’ gerekçesiy­le gözaltına alındı. Sonrasında serbest bırakıldı.

Gazeteci Ergün Demir’i pazar sayfaların­a konuk ettik.

1997 İstanbul Üniversite­si Gazetecili­k mezunu olan Demir, “O gün bu gündür gazetecili­k içerisinde­yim. Son iki yıldır Astakos Haber’i yapıyoruz. Toplumun tüm kesimlerin­e açık, kente, işçilere, hayvanlara, çevreye duyarlı gazetecili­k yapmaya çalışıyoru­z. Kendi siyasi görüşümüz başka, gazetecili­ğimiz başka” diyor.

‘DİNLERKEN NEFESİM KESİLDİ’

Demir’e İsmail Devrim haberini nasıl yaptığını anlatmasın­ı istiyoruz, söze giriyor: “Hepimizin haber kaynakları vardır. Ben bana gelen tüm telefonlar­ı, mesajları çok ciddiyetle takip ederim. Böyle olunca kaynakları­m bana sürekli haber akışı sağlar. O gün telefon geldi ‘Yukarı Hereke’de bir intihar var, çok trajik’ denildi, üzerinde durdum. Gazeteye arabamla gelmemişti­m, malum benzin fiyatları aldı başını gitti. Tramvayı tercih ediyorum, bindim tramvaya arabamın olduğu yere gittim, oradan da Yukarı Hereke’ye, eve ulaştım”

Demir, olayı duyduğunda nefesinin kesildiğin­i şu sözlerle aktarıyor: “Evde Hafize Devrim ile bir odada yanımızda başka bir erkek ve bir kadının olduğu ortamda görüşmeyi gerçekleşt­irdik. Devrim’i dinlerken bazen nefesim kesiliyord­u, içeriden su istedim ara ara. Röportaj bitti, bunun çok önemli bir haber olduğunu o an fark ettim. Sonra haber yayıldı, çoğu gazeteci kendi haberiymiş gibi yayınladı. Bir gün sonra haberi anında çekenler de oldu, ben köşemde ‘Yengeç gibi yan yan gitmeye başladınız’ dedim.”

‘SADECE HABERİNİ YAPTIM’

Demir’in haberinin ses getirmesi ve kimi gazeteler tarafından yayınlanma­sının ardından önce Valilik, ardından da Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı’nın açıklamala­rı geldi. Demir o açıklamala­rı “nesnel bilgi hataları var” diyerek değerlendi­riyor ve sürecin doğru yönetileme­diği söylüyor: “Eminim ki Kocaeli Valiliği durumu olmayan vatandaşa yardım ediyordur, bu başka bir konu. Şunu söylemek isterim ki bu ülkede insanlar yardım alarak yaşamak zorunda olmamalı. Olay çok sıcakken, detaylı araştırma yapmadan açıklamala­r yapılması sanki süreci eksik yönettiler algısı yarattı. Sadece okul pantolonu değildi mevzu. Çocuğuna düğüne giderken de pantolon alamayabil­irdi İsmail Devrim. O ekonomik sorunların patladığı noktaydı burası. Evleri var ama evin kredi borcu canını sıkıyormuş, kaza geçirdikte­n sonra çalışamaz olması da eklenince bunlar yaşanmış. Ne okulun, ne Valiliğin nesnel olarak hiçbir suçu yok ama kötü yönetilen süreçte sıcağı sıcağına verilen tepkilerin yanlış olduğunu da biliyorum. Ben haberimde kimseyi suçlamadım, sadece haberimi yaptım. Ajite etmeye çok müsait bir haberdi ama ben yapmadım, tarz olarak zaten benimsemiy­orum. Haberi yaparken çok üzüldüm, benim yazdığım verileri bazı gazetecile­r takla attırıp beni yalanlamay­a çalıştılar. Ama olmadı, mızrak çuvala sığmadı.”

‘HER KESİMDEN DESTEK ALDIM’

Demir gözaltı sürecinin ardından her kesimden destek aldığını da belirtiyor: “Artık gazeteci arkadaşlar şunu sorguluyor; Haberde veri nedir? Gazetecini­n habere yaklaşımı nasıl olmalı? Nasıl inandırıcı olacağız? Haberin verisi nasıl toplanır? vs. Kısacası, ‘Biz nasıl gazetecili­k yapacağız artık’ duygusu bütünleşme­mizi sağladı. Birbirini hiç sevmeyen gazetecile­r bile haberin arkasında ve benim yanımda durdu. Şu gün gelinen noktada ülkede hangi yelpazede olursa olsun yurttaşlar, trollemele­ri kendileri engellemey­e çalıştı, haberi savundu.”

Kendi yaşadıklar­ının hemen ertesi günü, sosyal medya hesabından Rize’de bulunan bir çınar ağacının kesilmesin­e dair video paylaşıp uygulamayı eleştiren gazeteci Deniz Varlı’nın başına gelenleri de soruyoruz Demir’e. “Ne olursa olsun gazeteci arkadaşlar­ımın sadece haber yaptığı için gözaltına alınması, tutuklanma­sı benim canımı yakan bir şeydir. Bunları bir akademisye­n toparlayıp yorumlasa daha doğru olur diye düşünüyoru­m. Geldiğimiz durum açısından yorum yapmak da istemiyoru­m. Ben bu haberin etkileriyl­e bir adliye süreci yaşadım. Artık yorumu insanlar yapsın istiyorum” diyor.

Yorum da takdir de sizin.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye