Leyla Gencer Yarışması’na mezzosoprano damgası

On yıl önce kaybettiğimiz Leyla Gencer’in sesi hâlâ kulaklarımızda. Bundan sonra da öyle olacak. Çünkü tüm gerçek sanatçılar gibi o da ölümsüz. Sesinin gücüyle ve ruhunun zenginliğiyle hayat verdiği karakterler, aryalar her daim yaşayacak.

28 Eylül akşamı, 20’nci Yüzyıl’ın en büyük sopranolarından Leyla Gencer’e bir kez daha hayran olduk, onun sesini dinlerken duygulandık. 9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nı izlemek için Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu’na gitmiş ve yerimize oturmuştuk. Salonun ışıkları karardı ve sahnenin arkasına Leyla Gencer’in siyah-fotoğrafları yansımaya başladı. Bu sırada o güzel soprano sesi duvarlarda, kulaklarımızda ve zihnimizde yankılanıyordu. Leyla Gencer’in Ankara Devlet Operası’nda başlayıp İtalya’ya, opera sanatının mabedi La Scala Tiyatrosu’na uzanan, azim ve kararlılıkla örülmüş hikâyesini sesi eşliğinde anımsamak eminim ki sadece beni değil, salondaki herkesi duygulandırmıştır.

Bir müddet sonra Leyla Gencer’in sesi ve görüntüleri, genç sanatçılara yer açmak için sahneden çekildi. Sunuculuğunu ünlü oyuncu Halit Ergenç’in üstlendiği, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Teatro Alla Scala (La Scala Tiyatrosu) ve Borusan Sanat’ın iş birliğinde düzenlenen 9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın kalan kısmında Pietro Mianiti yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı (BİFO) ve dokuz yarışmacıyı dinledik. BİFO, yarışmadan önce Gioachino Rossini’nin ‘Guglielmo Tell Uvertürü’nü çaldı. Çağ Erçağ’ın başarılı çello solosuyla başlayan eserin ardından yarışmacılar tek tek sahneye çıkıp aryalarını seslendirdi.

DOKUZ GENÇ ŞANCI

Önce soprano So Young Park’ı dinledik. Ardından soprano Sara Rossini, mezzosoprano Chiara Tirotta, soprano Selin Uzun, tenor Piotr Buszewski, mezzosoprano Anna Doris Capitelli, mezzosoprano Ezgi Karakaya, bariton Faik Mansuroğlu ve bas bariton Doğukan Özkan çıktı sahneye. Seçmeleri aşarak final akşamında söylemeye hak kazanan dokuz şancıyı da dinlemek çok keyifliydi, ancak aralarında bir adım öne çıkan bazı isimler vardı kuşkusuz. Giuseppe Verdi’nin ‘Rigoletto’ operasının meşhur aryası ‘La Donna é Mobile’yi seslendiren Polonyalı tenor Piotr Buszewski, yarışmada dikkat çeken şancıların başında geliyordu. Her şeyden önce çok parlak ve güçlü bir sesi var Buszewski’nin. Özellikle tiz tonlarda pırıl pırıl parlıyor. Üstelik artistik yönü de çok kuvvetli. Genç tenor Buszewski yarışmanın sonunda hem La Scala Tiyatrosu Akademisi Özel Ödülü’nün hem de üçüncülük ödülünün sahibi oldu.

İtalyan mezzosoprano Anna Doris Capitelli de yarışmada öne çıkan isimlerdendi. Gioachino Rossini’nin ‘Sevil Berberi’ operasından Rosina’nın aryası ‘Una Voce Poco Fa’da çok başarılıydı. Kıvrak bir sesi var Capitelli’nin. Bu yüzden çoğunlukla koloratur mezzosopranoların seslendirdiği ‘Una Voce Poco Fa’nın ajiliteli kısımlarında hiç zorlanmadı. Capitelli yarışmanın sonunda ikinci oldu.

KARAKAYA’YA ÜÇ ÖDÜL BİRDEN

Birincilik ödülünü ise Türk mezzosoprano Ezgi Karakaya aldı. Genç sanatçı, Gaetano Donizetti’nin ‘La Favorita’ operasından dramatik yönü güçlü bir arya olan ‘O Mio Fernando’yu yorumladı. Sesine ve aryaya hâkimiyeti, ağzından çıkan her notaya yansıyan kendine güveni ve dramatik gücüyle gerçekten çok başarılıydı Ezgi Karakaya. Dinleyiciler ve jüri de böyle düşündü ki genç sanatçı hem yarışmanın birincisi hem de dinleyici oylarıyla belirlenen Halk Ödülü’nün sahibi oldu. Bu yıl ilk kez verilen Borusan Filarmoni Orkestrası Özel Ödülü de Ezgi Karakaya’ya gitti. Kuşkusuz 9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın yıldızı, 2010’da Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan mezun olan ve o zamandan bu yana Ankara Operası’nda sahneye çıkan Ezgi Karakaya idi.

ÖZEL ÖDÜLLER, BURSLAR

Bu arada, yarışmanın özel ödülleri de genç şancıların sanat hayatını olumlu etkileyecek nitelikte. Örneğin İngiliz Kraliyet Operası Jette Parker Genç Sanatçılar Programı Özel Ödülü’ne değer görülen bariton Faik Mansuroğlu, dört ay boyunca Kraliyet Operası’nda eğitim alacak ve kurumun seçmelerine katılabilecek. Bu yıl ilk kez verilen Deutsche Oper Berlin Özel Ödülü’nü kazanan bas bariton Doğukan Özkan, kurumun bir temsilinde rol alacak. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Özel Ödülü’nü kazanan mezzosoprano Ezgi Karakaya, BİFO eşliğinde bir konser verecek. La Scala Tiyatrosu Akademisi Özel Ödülü’nü kazanan tenor Piotr Buszewski ise La Scala Tiyatrosu Akademisi’nde üç aylık eğitim alacak.

9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın jürisi opera ve müzik dünyasının usta isimlerinden oluşuyordu. Başkanlığını ünlü bariton Renato Bruson’un yaptığı jüride BİFO’NUN şefi Sascha Goetzel, İngiliz Kraliyet Operası Jette Parker Genç Sanatçılar Programı Sanat Direktörü David Gowland, La Scala Tiyatrosu Kast Direktörü Toni Gradsack, opera rejisörü ve MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Prof. Yekta Kara, Deutsche Oper Berlin Opera Direktörü Christoph Seuferle ile Valle d’itria Festivali Sanat Direktörü Alberto Triola yer alıyordu.

1995’ten beri düzenlenen Leyla Gencer Şan Yarışması, bugüne kadar pek çok genç şancının tanınmasını sağladı ve onları kariyerlerinde önemli noktalara taşıdı. Şimdi sırada 9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın kazananları var.