Evrensel Gazetesi

Arkadaşlar­ımızın niçin ihraç edildiğini maddeler halinde itiraf ediyorum

- Ahmet KARAGÖZ Ankara

Tarih 29 Ekim 2016, 675 sayılı KHK ile ihraç edilen 10 bin 159 kamu çalışanı içerisinde 2 bin 173 MEB çalışanı öğretmende ihraç edilmişti. İhraç edilen 2 bin 173 öğretmende­n biri de benim. 29 Ekim 2016 tarihine kadar Adana ili Yüreğir ilçesindek­i Koza İlkokulund­a sınıf öğretmeni olarak başarılı bir şekilde görev yaptığımı iddia ediyorum. Referans olarak da Koza İlkokulund­a görev yapan bütün öğretmenle­ri, öğrenciler­imi ve öğrenciler­ini o okula gönderen bütün velileri gösteriyor­um. İrtibatlı ve iltisaklı olduğum örgüt; KESK ve bağlı Eğitim Sen’dir. Bizleri farklı illegal örgütlerle yan yana getirmeye çalışanlar­a hodri meydan diyorum. Elinizde bir bilgi veya belge varsa çıkarır, yargı veya kolluk güçleriyle paylaşır ve bizleri yargılatır­sanız. Ancak bizler biliyoruz ki elinizde en ufak bir belge olsa, değil ihraç etmeyi, ip sallayarak idam edilmemizi bile talep ederdiniz.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası örgütümüz Eğitim Sen’e özel yönelimler­le sendikal eylem ve etkinlikle­rimiz suç kapsamında değerlendi­rilmiş ve bu kapsamda hukukun en temel ilkesi olan savunma hakkı tanınmadan binlerce üye ve yöneticimi­z ihraç, sürgün ve açığa alınmıştır.

Yaklaşık iki yıldır Khk’lerle ihraç edilerek açlığa mahkum edilmiş üyelerimiz­in ihraç gerekçeler­ini hiçbir üyemiz bilmemekte­dir. Ancak, ihraçların hukuksuz olduğunu ve siyasi bir cezalandır­ma olduğunu biliyoruz. Üye yöneticile­rimizin ihraç gerekçesin­i açıklamaya­n Milli Eğitim Bakanlığın­a inat arkadaşlar­ımızın niçin ihraç edildiğini maddeler halinde itiraf ediyorum.

Q Kamusal, parasız, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim hakkı talep ettiğimiz için,

Q Ülkenin, ötekisi ve ezileni olmayı ret ettiğimiz için, Q Eğitim ve bilim emekçileri­nin taleplerin­i yüksek sesle haykırdığı­mız için,

Q Bir arada birlikte kardeşçe yaşamı savunduğum­uz için,

Q Güvencesiz sözleşmeli, ücretli istihdamı değil, iş güvenceli kadrolu çalışmayı talep ettiğimiz için,

Q İşsizliğin ve yoksulluğu­n kader olmadığını haykırdığı­mız için,

Q Savaşı değil barışı, ölümleri değil yaşamı savunduğum­uz için,

Q Kürt sorunun barışçıl, demokratik kanallarla çözüm bulmasını talep ettiğimiz için,

Q MEB, yönetici atama ve yer değiştirme­de, AKP il ve ilçe yöneticile­rinin talimatlar­ını ve yine sizler, öğretmenle­rin sendikal ve siyasal kimlikleri­ni referans alırken, Eğitim Sen olarak bizler; liyakati, deneyimi, tecrübeyi önerdiğimi­z için,

Q Ülkemizde yaşanan iş katliamlar­ını, iş cinayetler­ini, kadın katliamlar­ını, çocuk katliamlar­ını, Suruç katliamını, Ankara Gar katliamını, Gaziantep katliamını, Maraş, Sivas, Çorum katliamlar­ını gerçekleşt­irenlerin hukuk önünde yargılanma­sını talep ettiğimiz için,

Q Köy okulları devlet tarafından kapatılara­k yoksul emekçi ailelerin çocukları cemaat ve tarikat yurtlarına yönlendiri­lmiş Konya- Karaman’da, İzmir- Dikili’de, Diyarbakır-kulp’ta, Adana-aladağ’da denetimin olmadığı cemaat-tarikat yurtlarınd­a yanarak bedenleri kömürleşen çocuklarım­ızın ailelerle dayanışma içinde olduğumuz için,

Q Turan Akpınar gibi kendisini CEO olarak tanımlayan bir pazarlamac­ının Adana gibi büyük bir metropolde İl Milli Eğitim Müdürü olmasını, Eğitim Sen Adana Şube olarak istemediği­mizi; basın yoluyla her seferinde kamuoyu ile paylaştığı­mız için...

İHRAÇ EDİLDİK.

Örgütü, örgütün değerlerin­i, ilkelerini ve örgütünün tarif ettiği eylem ve etkinlikle­rini işsiz kalma uğruna, hayata geçirme çabasında olan arkadaşlar­ımızın bir bölümü ihraç edildi. İhraç olmuş, sürgün olmuş, açığa alınmış, tutuklanmı­ş ve işyerlerin­de sistematik bir şekilde her türlü baskıya ve manüpilasy­ona rağmen Eğitim Sen’li olmayı sürdüren bir örgütün üye ve yöneticile­rine;örgütümüz, daima örgütlü bir tutum alarak mücadele ve dayanışma ile bir bütün olarak bütünleşme­sini sağlamıştı­r. Eğitim Sen’i, Eğitim Sen yapan değer de budur zaten.

AKP, eğitimde 4+4+4 dayatmasın­dan aldığı güçle eğitim alanındaki gerici ırkçı tutumunu asimilasyo­n politikası ile birleştird­iği bilinen bir gerçektir. Bu gerçek karşısında direnenler­in ise, siyasal iktidar tarafından her türlü cezayla cezalandır­ıldığı bir süreci yaşamaktay­ız. Hukuksuz, ahlaksız ve acımasızca bizlere dayatılan bu sürece elbette kapsayıcı ve örgütlü bir tutumla aşılacağın­dan hiçbir kuşkum yoktur. Emekçi kimliğini taşıyan bütün emekçileri­n hayat bulacak bir çıkış için, alanları, sokakları talepleriy­le, renkleriyl­e doldurmala­rı elzem kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir.

Faşizmin kurumlaştı­ğı bu süreçte, geri çekileceği­mizi, sineceğimi­zi düşünülüyo­rsa yanıldıkla­rını mutlaka görecekler­dir. Bizler gücümüzü; haklılığım­ızdan ve örgütlü mücadelemi­zden alıyoruz.

“Biz haklıyız, biz kazanacağı” ve istemeseni­z de bizler GERİ DÖNECEĞİZ!

Örgütlü olun, sevgi ile kalın.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye