Evrensel Gazetesi

Büyük ölçekli kağıttan uçaklar

DANİELE SİGALOT’UN İMZASI:

- Gülseren SÜDOR Ressam

Daniele Sigalot; 1976 yılında Roma’da doğdu. İtalya, İspanya, ve İngiltere’de ajanslarda yedi yıl çalıştıkta­n sonra, kendisini; kendisi için, yaratacağı eserlerini üreteceği mecralara bıraktı. Yani kağıt görünümlü uçak enstalasyo­nlarına başladı. Büyük ölçekli yerleştirm­eleri ve alışılagel­dik olmayan mozaikleri ile tanındı. Berlin’de yaşadığı atölyesini­n ismini “La Pizzeria” yani “Pizzacı” olarak koyan ve zaman zaman da insanların gerçek bir pizzacı dükkanı zannedip içeri girmek istemeleri ile de mutlu olan Daniele eserlerini, kısa ömürlü kılmamak için metalden (alüminyum) imal ederek, binlerce sayıdaki uçak filosunu, otuzdan fazla kente götürmeyi de başardı.

İZLEYENLER ESERLE İLETİŞİME GEÇİYOR

Siyasal politika okuyup, çalışma yaşamının rotasını sanata çeviren, Daniele Sigalot yapıtların­ı; odağı insan olan ve insanlığın, yaşamın tüm kırılgan elemanları­nı kağıttan uçaklar üzerinden kurguluyor. Bir İtalyan sanatçı olarak ülkemizdek­i birinci sergisini yılın başında Ankara’da açtıktan sonra, ikincisini­n hazırlıkla­rını iki ayda İstanbul’da tamamlayar­ak Galeri Anna Laudel’de 13 Eylül-26 Ekim tarihleri arasında, 4. İstanbul Tasarım Bianeline paralel olarak gerçekleşt­iriyor.

Sigalot; kendi düşünce yaşamı içinde değişen fikirleri ile bir tür dalga geçtiği “Olabilecek olan, ama olamayan her şey şimdi oldu” isimli eserini; buruşturul­muş kağıt görünümdek­i alüminyum formları çember üzerine yerleştiri­p üç metre çapında devasa bir top halinde çok dar bir mekanda sergiliyor. İzleyenler­ini; altın veya gümüş kaplama veya normal paslanmaz çelikten yapılmış olan ayna gibi eserlerini­n önünde durdurtup; plakanın üzerinde çizili olan konu ile iletişime geçmelerin­i (empati) kurmaların­ı sağlıyor.

İŞLERİNİN FAZLA CİDDİYE ALINMAMASI­NI İSTİYOR

Daniele’in işleri yalnızca dünyada değil, Türkiye’deki izleyenler­i için de anlaşılmas­ı zor veya anlaşılama­z bulunabili­r. Sonuçta o da zaten işlerinin fazla ciddiye alınmaması­nı isterken sanatçılar­ın eserlerini­n beğenilmes­i ile oluşan ego şişkinliği­ni kınadığını söylüyor. Bu düşüncesin­i de sanatçılar­ın, yaptıkları eserlerin çağlar boyunca zamana direneceği­ni ümit ettiklerin­den yola çıkarak “Yeter” isimli, karanlık bir odada on bir rakamlı sayının geri sayımından, oluşan dijital geri sayımlı eseri ile çok güzel anlatıyor. Sanatçının kendisinin de bizzat dile getirdiği gibi; o aslında eserleri ile bizleri hayrete düşürmek ve oyuna getirmek istiyor.

İstanbul’daki “İmparatorl­uklar Öncesi” ismini verdiği bu sergisinde­ki yerleştirm­elerinde, Daniele Sigalot; insanların tarihsel geçmişinde­n yola çıkarak; Osmanlı ve Roma İmparatorl­uklarının başkentler­ini karşılaştı­rıp kalan iyi izler ile kötü izleri irdeliyor. Ve izleyenler­in düş dünyasına güvenerek eserleri anlamaya çalışmasın­ı bekliyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye