Nar taneleri gibi çoğalarak geliyorlar...
Şafak Yurtman iki gün boyunca hazırlık yaptı. Adana’dan, şehir dışından köye bir sürü misafiri gelecekti. Kızını kaybetmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen her doğum gününde yalnız bırakmaz, gelirlerdi. Kendi deyimiyle “kuzuları” için “ne pişirsem” diye telaşla oradan oraya koşturan Anne Yurtman, kızının sevdiği ne varsa arkadaşlarına hazırladı. Tek bir şey hariç... Annesi, kızı Şebnem’in çok sevdiği ve köye her gelişinde hazırladığı pişiyi artık ne yiyor ne de pişiriyor. 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Emek Partisi Mersin İl Yöneticisi Şebnem Yurtman’ın annesi Şafak Yurtman ile kızının doğum gününde konuşuyoruz.
BU DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
Şafak Yurtman odanın her yerindeki Şebnem’in fotoğraflarına bakıyor ve devam ediyor: “Uzun bir dava süreci geçirdik. Avukatlarımız bu kadar savunmasaydı yine sürdürmezlerdi bu davayı. Daha erken bitirirlerdi. İstediğimiz gibi sonuçlandı mı? Sonuçlanmadı. Biz istiyorduk ki; ihmali olan herkes yargılansın, herkes suçu neyse cezasını çeksin.” Mahkemede esas sorumlulara hiç yaklaşılmadığını dile getiriyor Yurtman: “Avukatlarımız katliam anında orada olan doktorların dinlenmesini talep edip mahkemeye getirdiği halde kabul edilmedi. Her davaya gittik, aileler olarak daha çok kenetlendik. İstediğimizi alamadık ama bu davanın peşini bırakmayacağız.”
DEMEK Kİ ŞEBNEM’İM DOĞRU YOLDA İLERLEMİŞ
Şebnem’in doğum gününe hazırlanırken “Acaba bu sene daha az mı gelecekler” diye düşündüğünü söylüyor Yurtman ve devam ediyor: “Hiç de az yoldaşı gelmiyor. Aynı nar taneleri, çoğalarak geliyorlar. Birbirine haber veriyorlar. Bundan çok mutlu oluyorum. Şebnem’i unuturlar mı diye kendime çok sorup cevabını alamıyordum, ama böyle doğum gününe geldiklerinde demek ki Şebnem unutulmayacak diyorum.” Anne Yurtman, Şebnem’in yokluğundan sonra hiçbir şeyden güç alamadığını anlatırken boğulan sesi ve ıslanan gözleriyle devam ediyor: “Ama şu var; Şebnem’in arkadaşları gelemeseler bile telefonla aradığı zaman mutlu oluyorum. ‘Şafak anne nasılsın?’ dedikleri zaman, demek ki benim Şebnem’im çok doğru bir yolda ilerlemiş. Çok doğru insanlara dokunmuş. Arkadaşlık kurmuş diyorum.”
GÖRMEDİĞİM FOTOĞRAFI VAR MI DİYE İNTERNETE BAKIYORUM
Şebnem’den sonra sürekli psikologlara ve psikiyatrlara gittiklerini anlatıyor Yurtman: “Doktora gittiğim zaman ilaçların biraz azaltılmasını istiyorum ama artık ömrümün sonuna kadar kullanacağım ilaçlarla devam etmem gerekiyor... Akşamları internete giriyorum. Acaba Şebnem’in arkadaşları hiç görmediğim bir resmini koydu mu ya da onunla ilgili bir anı paylaştı mı diye. Hem gözüm onu arıyor hem de gördüğüm zaman elim kolum kırılıyor. Kuzumun özlemi hiç içimden gitmiyor, farklı resimlerini gördüğüm zaman özlemim daha da artıyor.”