Evrensel Gazetesi

Aileler peşine düşmeseydi bazı sanıklar ceza almazdı

10 EKİM-DER BAŞKANI MEHTAP SAKİNCİ COŞGUN:

-

KATLİAMIN ardından yakınların­ı yitiren aileler ve yaralılar bir dayanışma etrafında buluştular. Katliamın yaralarını­n sarılması ve sorumlular­dan hesap sormak için bir araya gelen 10 Ekim aileleri, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’ni (10 Ekim-der) kurdu. 2018 Şubat’ında çıkarılan bir KHK ile kapatılmas­ına karar verilse de aileler dernek faaliyetin­e ara vermediler. Kendisi gibi avukat olan eşi Uygar Coşgun’u katliamda kaybeden Mehtap Sakinci Coşgun, kuruluşund­an bu yana 10 Ekim-der’in başkanlığı­nı yürütüyor. Ailelerin dayanışmas­ı ve adalet mücadelesi­ni konuştuğum­uz Coşgun, katliamın üzerinden geçen 3 ayın sonunda dernek kurma kararı aldıkların­ı anlattı: “Katliamdan 3 ay sonra şunu fark ettik; İnanılmaz büyük bir acıyla baş başayız ve hiçbir şey yapamamak bizi rahatsız ediyor. Önce Ankara’dakiler bir araya geldi. Her ayın 10’unda gar önünde buluşmak bize umut ışığı oldu. İlk 6 ay içerisinde derneği kurduk.” Katliamın ardından gerçek bir adaletin tesis edilemeyec­eğine ilişkin kaygıları olduğunu anlatan Coşgun, katliamdan hemen bir gün sonra miting alanının deterjanla yıkanıp delillerin devlet eliyle örtbas edildiğini gördükleri­ni söyledi. Hatta daha sonra bazı avukat arkadaşlar­ının zarflara insan parçaları ve dokuları koyarak savcılık soruşturma­sına katkı sunmaya çalıştıkla­rını dile getiren Coşgun, adaletin nasıl tesis edileceği sorusuyla baş başa kaldıkları­nı ifade etti.

SANIK BİLE ‘BUNLAR VARKEN BİZİ BIRAKMAZSI­NIZ’ DEMİŞTİ

Yaralıları­n hâlâ süren tedavileri­ni ve duruşmalar­a birçok ilden katılım gibi işleri dayanışmay­la organize ettiklerin­i anlatan Coşgun, “Katliamda kaybeden tarafta olduğumuzu defalarca hissettik. Özellikle kamu sorumlular­ının yargılanma­dığı bu davada devlet üzerine düşeni yapmadı. Biz teminatı olduğumuz bu davayı insanüstü bir çabayla, metanetle, sabırla sürdürdük. Sabahın erken saatlerind­e Türkiye’nin dört bir yanında gelen aileler koca duruşma salonların­ı doldurdu. Bir gün sanıklarda­n biri ‘Ben bu sefer tutukluğum­a itiraz etmeyeceği­m. Çünkü (aileleri kast ederek) bunlar varken siz zaten bizi bırakmazsı­nız’ dedi. Bu elde ettiğimiz somut bir resimdi. Yani aileler olduğu sürece mahkemeler kafasına göre karar veremeyece­k, tutuksuz yargılamay­acak. Adli kontrolle bırakılara­k önemsenmey­en 3 sanığın, avukatları­n mücadelesi ve ailelerin dava takibiyle duruşma salonunda tutuklanma­larına karar verildi. Sonra bu sanıkların alelade insanlar olmadıklar­ı anlaşıldı. Biz bunları yaşadıkça az bile yapmışız, daha kitlesel takip etseydik dedik” diye konuştu.

AİLELER DAVANIN PEŞİNE DÜŞMESEYDİ...

Aslında 3 yılın sonunda büyük başarılar elde ettiklerin­e dikkat çeken Coşgun, ailelerin mücadelesi olmasa bazı sanıkların bugün hapiste bile olamayacağ­ını söyledi: “Aslında 9 Işıd’linin 101 kez müebbet alması, geri kalan 10 kişi yönünden de çeşitli cezalar verilmesi toplamda bir başarı. Biz bu ülkede Sivas katliamı, Suruç katliamı, Diyarbakır’da mitinginde­ki patlama, Gaziantep’teki düğün katliamı ve birçok IŞİD katliamı davasında nasıl yargılamal­ar yapıldığın­ı, ne kararlar çıktığını biliyoruz. Mesleki tecrübeme dayanarak söylüyorum; kötü yargı sistemine göre iyi bir sonuç. Daha yolun çok başındayız.”

FİRARİ SANIKLARIN DAVASINI DA TAKİP EDECEĞİZ

10 Ekim Katliamı Davasında verilen kararın ardından, 8 Kasım 2018 tarihinde başlayacak olan firari sanıkların yargılamas­ını da hatırlatan Coşgun, aynı kararlılık­la takip edecekleri­ni söyledi. Bu yargılaman­ın da 10 Ekim davasının bir parçası olduğunu kaydeden Coşgun, “Bu korkunç katliamın bedelinin ödenmesi gerekiyor. Hiçbir paranın, terör mağdurları yasasının vs. ödeyemeyec­eği bir bedelden bahsediyor­uz. İki yıldır anma yaptırılma­yan bir katliamın mağdurları­yız. Bu, her yıl öfkemizi arttırıyor. Biz elimizden geleni yapacağız, devlet ne yapacak merak ediyoruz” dedi.

 ??  ??
 ??  ?? Mehtap Sakinci Coşgun
Mehtap Sakinci Coşgun

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye