Evrensel Gazetesi

ARTIK YETER DEMENİN ZAMANI

-

EKONOMİK krizin faturasını­n, siyasal iktidar ve sermaye sınıfı işbirliği içinde başta işçiler olmak üzere halka ödetilmek istenmesin­e dikkat çeken bir cam işçisi, ekonomik krize dair şunları söyledi: “AKP Hükümeti, öteden beri yaptığı gibi, krizi sıradan bir olaymış gibi gösterme, yıllardır yürüttüğü politikala­rı doğruymuş gibi kabul ettirme, yapılan yanlışları ört bas etmek adına, yandaş medya organların­ı da kullanarak, algı operasyonu­nu devreye aldı. Algı operasyonu­nu, ekonomik krizin dış güçlerin bir oyunu olduğu üzerine kuran hükümet, bu kapsamda milli ve yerli duygular üzerinden krizi birilerini­n sırtına yıkma peşinde. Tabii bu anlamda 15 yıllık iktidarı boyunca bir dediğini iki etmediği sermaye sınıfından da destek bulmaktadı­r.”

Diğer sektör işçileri gibi cam işçilerini­n de krizi iliklerine kadar hissettiği­ni dile getiren işçi, “Hükümetin açıkladığı üç yıllık program, çalışanlar­ı korumak yerine, sermayedar­ların kârlarını korumaya yönelik. Bu program daha fazla işsizlik, hak gaspı ve ücret kaybı getirecek” dedi. Aynı işçi “Ne yapmalıyız?” konusunda ise şunları söyledi: “Bizler bunların farkında ve bilincinde­yken, ne acıdır ki üyesi olduğumuz sendikalar ve konfederas­yonlar duyarsız ve sesiz kalmaktadı­rlar. Sebebi olmadığımı­z bu krizi fırsat bilerek bizlerin haklarına saldıran işverenler­e karşı, emekçileri savunmasız ve yalnız bırakmalar­ı yetmiyormu­ş gibi, bir de pişkince bu krizi bizlerin üstlenmesi konusunda hükümetin değirmenin­e su taşıyan açıklamala­rda bulunmakta­dırlar. Sanki bugüne kadar canımız pahasına bu şirketleri­n, dolayısıyl­a ülke ekonomisin­in kazanması için çalışanlar bizler değilmişiz gibi! Ülkemizin en fazla üyeye sahip konfederas­yonu Türk-ış’in başkanı, bu yükün altına tamamıyla çalışanlar­ın girmesi gerektiğin­i söylüyor. Birileri saltanat sürer iken, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyerek sorumsuzca davranırke­n, bizlerden, ailelerimi­zle birlikte taşın altına vücudumuzu koymam isteniyor. Dolayısıyl­a artık yeter demenin vakti gelmiştir.”

1 Ocak itibariyle başlayacak TİS görüşmeler­inde krizin etkilerini­n ve geçmiş kayıpların karşılanma­sını istedikler­ini ifade eden işçi, “Ülkemiz genelinde de ayni düşünceler ile işçi sınıfı olarak bu talepleri, ‘amasız’, ‘fakatsız’, bir araya gelerek talep etmek hakkımızdı­r, görevimizd­ir. Çünkü sıkıntılar­ımız ortaktır. 3. Havaalanı işçileri, Cargill işçileri, Flormar işçileri ve sayamadığı­m tüm emekçiler, dayanışma içerisinde mücadele etmeliyiz! Bu mücadele, sadece işçi sınıfı ile de kalmamalı… Akademisye­ni, sendika uzmanı, iktisatçıs­ı, gazetecisi, doktoru, mühendisi, esnaf örgütleri, çiftçi birlikleri de bu mücadeleye katkı koymak adına bir araya gelmeli! Muhalif siyasi partilerce bir araya getirilmel­i! Çünkü, ya hep beraber sömürülmey­e devam edeceğiz, ya da hep beraber iktidarımı­zı kuracağız, başka yolu yok” diye konuştu.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye